Sir Alan Parker, artık Türkiye ile helalleşin
Bay Alan Parker. Siz, bir tek film ile Türkiye turizmini mahvettiniz zamanında. Adil Gürkan yazdı…
Bugün belki de Türkiye turizmden birkaç kat daha fazla gelir elde edecekti… Bir kaç milyon daha fazla genç hayatını kazanıyor olacaktı. Belki de şimdikinin birkaç katı turist Türkiye’nin güzelliklerine, sıcaklığına koşuyor olacaktı.
Şimdi, Midnight Express filmi için Türkiye’den özür dileme zamanı gelmedi mi sizce?
Belki Oscar kazanmak için…
Belki bir baş yapıt ile çok para kazanmak için…
Belki bir gencin hapishanede yaşadıklarından aşırı etkilendiğiniz için…
Ya da hepsi…
Bir film yaptınız…
Koskoca bir ülkeyi, koskoca bir milleti yer ile yeksan ettiniz.
Bir film ile cisimleşen öfke kızgın bakışların altında buharlaştı, gökyüzünde kin ve nefret bulutu oldu, bu güzelim Ülkenin tepesine yağmur olup yağdı.
Siz bile böyle zincirleme bir reaksiyonu tahmin edemezdiniz.
WTM’deki gelişmeleri ilgi ile takip ettik…
*****
Geçen hafta, Londra’daki World Travel Market bir basın konferansına sahne oldu.
Yeni Avrupa Seyahat Komisyonu, Avrupa’yı bütün Dünya’ya bir turizm destinasyonu olarak tanıtmak üzere çekilmiş bir kısa film gösterimi sundu.
Çok sayıdaki aday film arasından yapılan bu isabetli seçimin arkasındaki aydınlatıcı rehber Jüri Başkanı Sir Alan Parker’dan başkası değildi.
Bir filmin turizmi nasıl etkileyeceğini en iyi Sir Alan Parker bilir.
Steven Spielberg’in Jaws filmi denizde yüzmeye hangi etkiyi yaptı ise, Parker’ın 1978’de çevirdiği Oscar ödüllü Midnight Express filmi de Türkiye turizmine aynı etkiyi yaptı.
Midnight Express Amerikalı genç Bill Hayes’in hikayesini anlatıyordu. Hayes İstanbul Havalimanı’nda esrar kaçırırken yakalanmış ve hapse girmişti.
Anlattığı kadarıyla Türkiye’deki hapishanelerde çok zorlu ve vahşi koşullarda yaşamıştı. Öyle ki böylesine berbat hapishane koşullarını Charles Dickens en kötü kabuslarında bile göremezdi.
Filmi izleyenler Türk insanını her rezil formda gördüler. Şeytandan başlayarak, kötü insana kadar her soydan ve boydan Türk insanı filmde mahkum edildi.
Filmde bir tek iyi Türk insanı yoktu. Ki bu filmin baş karakteri öyle ya da böyle Amerika’lı bir uyuşturucu kaçakçısı idi. Bunu özellikle hatırlamakta fayda var.
Midniight Express’in senaryosunu yazan ve bununla Oscar kazanan Oliver Stone uzun yıllar önce özür diledi.
Öyküyü aşırı dramatize ettiğini ve Türkleri hak etmedikleri bir konumda tanımladığını kabul etti. (Ki o zamanın hapishanelerinin çok sert olduğu fikrini hala değiştirmiş değildir.)
Hatta filme konu olan hikayenin baş kahramanı Bill Hayes bile youtube’da da yayınlanan bir söyleşide filmi yapanların çok hızlı gittiğini ve gerçeklikle bağlantıyı kopardıklarını ifade etti. Hayes, Türkiye’nin filmde anlatıldığı kadar kötü bir yer olmadığını söyledi.
*****
Gelinen aşamada henüz Sir Alan Parker’dan bir özür açıklaması gelmiş değil.
Oysa bir tek film ile Türkiye turizmine onlarca yıl sürecek bir darbenin sorumluluğunun karşılığı mutlaka içten bir özür olmalıdır.
Kimbilir, belki de bu yeni Avrupa tanıtım filmini desteklemeyi bir özür olarak kabul etmemizi bekliyor olabilir.
Ey Türkiye otelcileri,
Türkiye’li tur operatörleri,
Sanatçılar,
Yazarlar,
Turizm çalışanları,
Türkiye medyası,
Sir Alan Parker 6 Ekim 1978’de bir film çevirdi.
Türkiye turizmine belki de 20 yıl kaybettirdi. Dünya bu güzelim ülkeye insanlığın kalbinde patlamış bir ur gibi baktı.
Şimdi Sir Alan Parker’a dostane mesajlarla bu özrü hatırlatma zamanı.
Hatta davet edelim.
Bir ay misafirimiz olsun.
İstanbul’da başlayacak bir Anadolu turunda bu coğrafyanın asaletini tanısın.
Heyecana, sevgiye, keyife, lezzete doysun.
Kapadokya’da yaşayacağı şok, bir Nemrut Dağı gün doğumunda katlansın.
Zeugma’da ilham perileri kulağına bir Türkiye tanıtımı filmi fısıldasın.
Antalya’da golf oynarken özür filminin çerçevesi şekillensin.
Konya’da Mevlana’dan af dilesin.
Ege’de zeybek oynatalım.
Final İstanbul’da, bu kentin en doğal rakı balık mekanı Kumkapı’da olsun.
Masada peçeteye yazmaya başlasın filmini.
Bu işi hemen bitirelim.
2014 sezonu başlarken bütün Batı medyasında manşetleri hayal edin;
Sir Alan Parker ‘Türkiye’den ve Türkler’den özür dilerim’