ALO MECLİS FETVA HATTI

ALO MECLİS FETVA HATTI

Resmi olanların yanında özel kişi ve kuruluşlara ait bir takım “Alo Fetva Hatları” var.
İnternet üzerinden çalışan bu hatlara, dini sorular sorulup cevabının alınması bekleniyor.
Ama öyle sorular ve öyle cevaplar var ki “akıllara ziyan”.

Vatandaşın biri soruyor :
– Bana o kadar çok zekat verdiler ki, bunun zekatını vermem gerekir mi ?
Hadi buyur burdan yak…
Bir başka soru :
– Kulak damlası orucu bozar mı ?
Bu soru bir fıkrayı hatırlatıyor ve bu soruya ancak bu fıkra yakışır:
Hocayla dalga geçmek “tongaya düşürmek” isteyen biri sormuş
“Hocam, tuvalette sakız çiğnemek caiz midir ?”. Hoca cevap vermiş “Bir sakıncası yok ama tuvaletten çıkarken görenler bir başka şey yiyorsun zannederler”.
Benzer bir sürü soru var :
– El ele tutuşmak orucu bozar mı ?
– Eşek sütü içmek caiz midir ?
– Kaplama dişi olanların ve saçını boyayanların aldıkları abdest geçerli mi?
– Borsadaki hisse senedinin zekatı nasıl hesaplanır?
– Duş alsam orucum bozulur mu,
– Yata yata oruç tutulur mu ?
– Yoga dinen uygun mu ?
– Sigorta yaptırmak caiz midir ?
– Kocam zekat vermiyor, ben versem olur mu ?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de bir “kanun teklifleri sayfası” var ki “alo fetva hattı’na” benziyor. Aklına gelen, her konuda kanun teklifi veriyor.
Şimdilik, yazıyı hazırlarken 10 İl ve 52 İlçe’nin isimlerinin değiştirilmesi için fetva teklifleri verildi.
Yanlış okumadınız yazı ile yazalım; “on il ve elli iki ilçe…”
“Şimdilik” diyoruz zira her gün ve her saat teklif üstüne teklif veriliyor.
Üstelik kanunla verilmek istenen isimler Türkçe değil ve çoğunda Türkçe alfabede olmayan “w, q, x” gibi harfler var.
Türkçe benzeri bazı harflerin üzerinde ise Türkçe’de olmayan ve şapka veya inceltme olarak tabir edilen “ ^ , ‘, – ” gibi işaretler bulunuyor.

Bunların pek azını yapanların değil, düşünenlerin dahi “Örgüt kurarak Türkiye Cumhuriyetini bölmek ve yıkmak” gibi suçlarla yargılandığı düşünüldüğünde söylenecek söz kalmıyor.

“Alo fetva hattına” düşen ve bunlara benzer diğer bir kısım “kanun teklifleri” de söyle :

– Anayasa’da yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti Devrimi kanunu addedilerek özel koruma altına alınan “Tekke ve Zaviyelerle Bunlara ait Unvanların Kaldırılmasına” ilişkin Kanun’un fekki; yani kaldırılması yani tekke ve zaviyelerin yeniden açılması; ulema, derviş, imam, muhaddis, şeyh, şıh gibi unvanların açıkca ve resmen kullanılması,
– Gene Anayasa’da yer alan Devrim Kanunlarından “Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun’un” kaldırılması; yani türban yanında çarşaf, fes, sarık, cübbe gibi kıyafetlerin sokaklarda açıkca giyilebilmesi,
– Atatürk’ün manevi evladının ismini taşıyan “Sabiha Gökçen Havaalanı” adının değiştirilmesi,
Daha neler, neler…

Bunları yapmak için üç beş kişi bir araya gelse haklarında “örgüt kurmak” suçundan dava açılır.
Ama iş fetva hattına gelince akan sular durur.
Bari siz ses çıkarın…
“Orda kimse var mı…….?”

Av.A.Erdem Akyüz
[email protected]

Mustafa Kemal Atatürk