Son yüzyılımızın en büyük aldatmacası olan ve altı asırlık tarihimizi de propaganda çöplüğüne gömen bir muamma söz konusu. Bağımsız tarih bilimine duyulan saygı ve cesur tarihçilerimiz sayesinde tarihi gerçekler tozlu raflardan indirilip gözler önüne seriliyor neyse ki.
Öncelikle ezber bozan yazılarıyla bu sorumluluğun başını çeken ‘Yalan Yazan Tarih Utansın – Extra Versiyon’ adlı sayfanın paylaşımlarından bazı paragraflar verelim. “Mustafa Kemal Atatürk diye bir kişilik dünyaya gelmemiştir. Bize fotoğraflarda, görüntülerde gösterilen şahsiyet, Yahudi bir iş adamı Yossi Kohen’dir. Gerçek Mustafa Kemal, 1911’de Trablusgarp’ta şehit oldu.”“Tarihi bir hakikat daha.. Ünlü İtalyan lider Benito Mussolini Güneydoğulu Şafii Müslümandı!Kemalistler, Benito Mussolini için yıllardır bize “İtalyan Faşist Lideri”, “İtalyan milliyetçisi” olarak tanıttı. Ancak bu tanımlama kattiyen yalandır. Hakikat ise Mussolini’nin Şafii Müslüman olmasıdır. Ayrıca kökeni de Güneydoğu Mardin’dir. Asıl adı Musa El İni’dir.Merhum başbakan Erbakan, Musa El İni’yi örnek almış, onun el işaretlerini yapmış, Partisine de “Fazilet Partisi” adı vererek onun mirasını yaşatmıştır.”
“Atari kahramanı Süper Mario Kemalistti.Yıllardır 80’li ve 90’lı yılların çocuklarının bilinçaltına Kemalizmi enjekte etmek için Kemalistler ateri oyunlarına kadar girdiler. Bunun en önemlisi Süper Mario’dur.Resimden de anlaşıldığı gibi, Süper Mario şapka takan birisiydi. Ayrıca bir dönem Mustafa Kemal’in bıraktığı gibi İttihatçı Bıyığına da sahipti. Ateri adı bile Kemalizmi simgeler. Adı üzerinde AT+ERİ. Yani Atın üzerinde Asker. Bilirsiniz Mustafa Kemal’in böyle bir fotoğrafı da var.Zaten Süper Mario’nun Ateş atması da buna delalettir. Sürekli ateş saçıyordu. Ateşi kimler saçar? Cinler, şeytanlar. Kemalistler de şeytani olduğuna göre, bu konuda her hangi bir kuşku kalmıyorMarion’nun M’si şapkasında da var. O da Mustafa Kemal’in “M”sini simgeler.
….“Yıl 1945. Hem Almanya’yı hem de Türkiye’yi yöneten İsmet İnönü,
Dünya’da 50 milyon insanın ölmesine yol açan savaş çıkarmış, Almanya’daki Araplara, Almanya’nın has yerlisi olan Alman Kürtlerine Soykırım yapmıştır ve kendini Dünya’ya “Adolf Hitler” olarak tanıtmıştır.” “Temel Reis çizgi filmi sakal bırakanları itici ve kötü göstermek için Kemalistler tarafından yayına sokuldu.”“Einstein, atom bombasını Kemalistlerin talimatıyla icat etti.Atom Bombası’nın asıl adı ATAM Bombası’dır. Ancak bu Batı diline ATOM diye geçmiştir. Mustafa Kemal’in de, Türk milletine “ATAM” dedirttiğini biliriz.” Verebileceğimiz örnekler bu şekilde. Elbette çok sağlam bir mizah, ustaca bir ironi ve yazınsan bir zekânın ürünü bu yazılar. Dinci diye niteleyeceğimiz sayfalardaki uydurma tarihi bilgilere ve bu bilgilere inanarak kendilerine ideoloji edinen yarım akıllı kişilere nazire yapmak amaçlı yapılan bu paylaşımlar farklı bir açığımızı daha çıkarıyor gün yüzüne. Atatürkçü olanları bile rahatsız edecek şekilde Kemalizmi kör haliyle benimsemiş, tabudan öte zihinlerde bir dini ritüel haline getirmiş Kemalist gençler (!), ciddi anlamda mizah örneği olan bu paylaşımları ciddiye alıp ‘gerçekleri saptırıyorsunuz’ tarzı hakaret dolu cümlelerle müdahalelere başladı. Yine aynı kör zihniyetler muhafazakâr kesimi ‘koyun’ olmakla, okumamakla, bir şey bilmeden ahkâm kesmekle veya her söylenene kendi aklını kullanmadan kabullenmekle suçlarlar. Ama bu sayfa bize gösteriyor ki aynı cahil güruh, Atatürkçülüğü mutaassıp bir ideoloji olarak benimseyen, çağdaş diye adlandırdığımız kesim içerisinde de var. Evet, bu absürt mizah sayfasının paylaşımlarını gerçek zannedip Atatürk’ü karalayan dinci tayfalar da var. Bu sayfayla tanışmama vesile olan da, Atatürk’ün aslında Yossi Kohen adlı bir Yahudi olduğunu salyalarını akıtarak anlatmaya çalışan bir tanıdığın vesilesiyle oldu. ‘Bana beş dakika ver bu safsatanın kaynağını bulayım sana’ diyerek gerçeğin kendisine beş dakikada ulaştığımda, hoş bir mizahla karşılaştığımda, neden her şeye aptalca inanan kişiler beş dakikasını işin aslını öğrenmeye ayırmaz diye de düşündüm. Okumuyoruz, bilgi edinmiyoruz, sağlıklı düşünmeyi ve bir düşünceyi savunmayı bilmiyoruz. Kişisel görüşümüzü şövalyevari savunuyoruz. Ve cehaletin, aslında eğitim imkânlarından yoksun, sosyal ve ekonomik konularda kalkınamamış bölgelerin kaderi ve bölge çocuklarının alınyazısı olmaktan çok, düşünce olarak kendi beyinlerinin içine hapsolmuş ve dünyayı at gözlükleriyle seyreden insanların zihinlerinde olduğunu görüyoruz. Son olarak; bir işin içerisinde mizah yoksa o işin içerisinde hiçbir şey yok demektir. Gönderen Mustafa Fidan