NECDET BULUZ
Büyük bir coşku ile kutladığımız Cumhuriyet’in kuruluşunun 90.yıldönümünde önemli bazı konulara değinelim. Millet, bayrağına, ülke bütünlüğüne, bayramına, cumhuriyetine, özetle geleceğine ve değerlerine sahip çıkmıştır. Yapılan toplantı, alternatif kutlama, konuşmalarda da bu açıkça görülmüştür.
Asıl önemlisi de milli değerlerimizin yasaklanması karşısında dik duruş sergilenmesi olmuştur. Bugünkü AKP Hükümeti tarafından okullarda yasaklanıp, kaldırılan “andımız”, Cumhuriyet Bayramı’nda, çeşitli toplantılarda toplu halde okunarak, yasakların, kalplerdeki, kafalardaki oluşumu silemeyeceği gerçeği de ortaya konulmuştur.
YASAKLAR İŞE YARAMIYOR
Cumhuriyet’i kurup, Türk gençliğine ve geleceğimize armağan eden Büyük Önder Atatürk’ün varlığının silinip atılamayacağı, Atatürk sevgisinin koparılıp sökülemeyeceği bu bayramda bir kez daha görülmüştür. Millet, kenetlenmiştir, birlik ve bütünlük oluşturmuştur. Biz, kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’nı bu açıdan değerlendirdiğimizde çok daha büyük bir anlam taşıdığını görüyoruz.
Bir önemli konuya daha değinelim:
Geçen yıl, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını anımsadığımızda, Ankara’daki alternatif kutlamalarda onbinlerin polis barikatlarını aşıp, dağıtarak Anıtkabir’de Atatürk’le bütünleşmeyi gerçekleştirmesi, milletin bayramına, değerlerine nasıl sahip çıkması gerektiğini göstermiştir. Millet, aynı zamanda önüne konulan yasaklarla da Atatürk sevgisinden, bayrak ve milli değerlere olan bağlılığından ödün vermeyeceğini de göstermiştir.
Dikkat edilecek olursa, bu yıl bu yasakçı kafa ortadan kalktı. Ankara’daki alternatif bayram kutlamalarında polis barikatları da kurulmadı. Millet, çocuğu, yaşlısı, engellisi, kadını ile erkeği ile bayramını coşku ile kutladı, bir bayramı şölene çevirdi.
Bayramlarda yasak da ne oluyor? Bırakın, millet, bayramını şölene çevirsin, ailesi ile çocuğu ile askeri, polisi ile elele, gönül gönüle canı nasıl istiyorsa o şekilde doyasıya bayramını kutlasın, yaşasın.
YASAKLAR TEPKİ GETİRİYOR
Şimdi soruyoruz:
Bayram kutlamalarına yasak getirilmeyince olay mı çıktı? Polis barikatları olmayınca kıyamet mi koptu? Asıl olay, asıl kıyamet, asıl tepkinin yasaklara olduğunu da bu bayramda bir kez daha görmüş olduk. Bizi yönetenlerin bundan ders çıkarması gerektiğini düşünüyoruz. Milletin bayramında, milletin önüne barikatlar, engeller konulur mu? Böyle bir anlayış her kesimden tepki görmez mi?
81 ilde, ilçede, beldede, köyde, mahallede milletimizin ortaya koyduğu tabloya bakalım:
Bu millet, bayrağından, Atatürk’ten, vatanından, milli değerlerinden ve bayramlarından asla vaz geçmeyeceğini, bunlardan taviz vermeyeceğini haykırmıştır, göstermiştir, kararlılığını da açık biçimde ortaya koymuştur. Konulmak istenilen yasaklara meydan okunmuştur. Birer birer ortadan kaldırılmak, yok edilmek istenilen Milli değerlerimize sonuna kadar sahip çıkılacağının mesajları verilmiştir.
BU COŞKU SANDIĞA DA YANSIMALI
Şimdi asıl söylemek istediğimiz bir konu var, onu da sizlerle paylaşalım:
Cumhuriyet’in kuruluşunun 90.yıldönümünde ortaya konulan tablo, eğer milletin bir kararlılık içinde olduğunu gösteriyorsa, bu kalabalıkların, bu değerlerin mutlaka seçim günü sandığa yansıması gerekiyor. Söylenilmesi gereken bir söz varsa bu oy olarak sandığa yansıtıldığında çok daha demokratik olacaktır. Bayrağını kapıp sokaklara, meydanlara koşanlar, aynı coşku, aynı kararlılık ve aynı hızla sandığa koşmasını da bilmelidir. Bu kalabalıklar, kararlılıklarını sandığa yansıtamazlarsa, bunun pek fazla bir şey ifade etmeyeceğini de bilmelidirler.
Özellikle alternatif kutlamalar, Cumhuriyet yürüyüşleri, bugünkü hükümete iletilen çok önemli mesajlar olmuştur. Milli değerlerle oynamanın çok büyük bir hata olduğu, sandığa yansıtılacak olan oylarla ortaya konulmalıdır. Demokrasimizin kuralı da budur. Milli iradenin sandığa yansıtılması Cumhuriyet coşkusunun da tamamlayıcısı olacaktır.
e.mail: necdetes@mynet.com