İÇİNDEN EMEK GEÇEN FİLMLER ÖDÜLLENDİRİLDİ

Söylemleri, eylemleri, verdiği demeçleri ve altına imzalarını attıkları kararları doğrultusunda çoğu zaman, gerek muhalefet liderinin, gerek bir kısım sivil toplumun eleştirilerinin hedefi olan Hak-İş Konfederasyonu’nun 38. Kuruluş Yıldönümü vesilesiyle düzenlediği etkinlikler nedeniyle Ankara’dayım.

Emek ve Toplum Kongresi programı doğrultusunda; Hak-İş’in Çalışma Hayatındaki Yeri, Türkiye’de Çalışma Hayatının Güncel Sorunları, Evrenselleşen Sosyal Sorunlar ve Toplumsal Hareket, Refah Devleti ve Sendikalar, Yeni Anayasa, Demokratik Gelişim ve Emek, Stratejik Yönetim, Sendikalar ve Kurumsal Gelişim, Hak-İş Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi’nin Akademik Yayıncılık Açısından Çalışma Hayatına Etkisinin Değerlendirmesi gibi başlıklar altında gün boyu süren paneller için çok sayıda Milletvekili, Sivil Toplum Örgütü Temsilcisi, Bürokratlar, Akademisyenler ve Hak-İş Teşkilatı bir aradaydı.

Günümüz kapitalist ekonomisinin belirgin eğilimleriyle küreselleşen bir dünyada emeğin dönüşümünü siyasi bir alanda masaya yatıran Hak-İş Konfederasyonu, aynı zamanda emek ve toplum olgusuna sosyal bir gözle yaklaşabilecek genç bir kuşağı teşvik etmek ve insan emeğinin sanatsal alanındaki çalışmalarına bir farkındalık kazandırmak amacıyla bir kısa film yarışmasına da etkinliklerinde yer verdi.

Kısa Film Uzun İş” sloganı ile geçen yıl birincisi gerçekleşen kısa film yarışmasının bu yılki özel teması yine “Emek” oldu. Kurmaca, Belgesel ve Animasyon kategorilerinde 56 filmin başvurduğu yarışmada, ön elemeyi geçerek finale kalan 20 film içinden en iyiler düzenlenen bir törenle ödüllendirildi.

Ülkemizde hala değeri tam anlaşılamayan kısa filmin ciddi anlamda önemsenmesi gerçekten uzun soluk gerektiren bir iş. Kısa filmin bir sektör olabilmesi için çok emek harcanması gerektiğini, paylaşarak ve birlik olarak büyüyebileceğini tecrübe ederek öğrendim. Buna uzun bir zaman perspektifi içinde bakacak olursak benim hala içimde umut yeşeriyor. Göçebe yaşayan toplumlardan tarım toplumuna, tarım toplumundan sanayi toplumuna nasıl geçilmişse ve bunlar tarihin önemli dönüm noktalarını oluşturduysa, bu insanların araştırıp bilgilendiğini ve öğrendiklerini uyguladığını gösterir. Bu bilgiler çeşitli yollarla toplum ile paylaşıldığında sanayi ve emek etkileşimi de bir iletişim haline dönüşür. Ve her şeyin paylaşıldıkça büyüdüğü bir toplumda bir iletişim örneği olan Kısa filmin de akademik alan haline gelerek bir sektör olabilme ihtimali böylece gerçekleşebilir.

Hak-İş Konfederasyonu’nun kısa filmin gücüne inanarak gerçekleştirdiği Kısa Film Yarışması’nın bu yılki jürisinde Dr. Osman Yıldız, Yahya Düzenli, Ahmet Tezcan, Reza Hemmatirad, İsmail Hakkı Ürün ve Murat Çeri yer aldı. “Emek” temalı kısa film yarışmasında ödüle değer bulunan çalışmalar ise şöyle oldu:

Son Kar | Yönetmen: Feyzullah Aslan

“Son Kar” filmiyle 10.000 TL’lik “En İyi Birinci Film” ödülünü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın elinden alan Feyzullah Aslan, filmde gerçek emekçiler olan köylü kadınlarımıza yer vermiştir. Filmin ana karakteri köyde yaşayan yaşlı bir teyzedir ve hikaye bu teyzenin yaşamından son iki günü üzerinden ilerlemektedir. Köylü kadın yaşlı ve sağlık problemleri olan eşine bakarken aynı zamanda tarlada ve bahçe işlerinde de çalışmaktadır. Amcanın ise eşinin gidiş ve gelişlerini pencerenin ardından izlemek dışında yapabildiği bir şey yoktur. Gerçek hayattaki yaşam mücadeleleri 10 dakikaya sığmayan tüm emekçi kadınlarımıza ithafen çekilen filmde köylü kadını canlandıran Fadime Özdemir ise jüri tarafından En İyi Kadın Oyuncu olarak seçilmiştir.

son kar

İnce Hesap | Yönetmen: Şahin Aslan

Şahin Aslan’ın 5000 TL’lik “En İyi İkinci Fim” ödülünü aldığı filmde;  bir marangoz yapacağı sandalyenin çizimlerine göz atarken diğer tarafta bir delikanlı elindeki fidanı dikeceği bir yer aramaktadır. Bir ağacın dikilişi ve sonrasından onun bir sandalyeye evrilme yolculuğu emek, hak ve erdem üçgeni içinde marangozla delikanlıyı bir araya getirir.

ince hesap

250 Gr. | Yönetmen: Gökhan Semiz

Gökhan Semiz’in 2500 TL’lik “En İyi Üçüncü Film” ödülünü alan filmi, geri dönüşüm çöpleri toplayarak eşine ve kızına alnının teriyle bakmaya çalışan Ahmet’in yaşam hikayesi üzerinden hayatta az ile nasıl yetinileceğini ve ufak şeylerden nasıl mutlu olunabileceğini göstermektedir.

250gr

En İyi Film kategorisi dışında ödüle layık görülen çalışmalar ise şöyle:

Emekçi, Yönetmen: Buğra Uğur Sofu ve Serdar Çotuk, Jüri Özel Ödülü

Gölün Kıyısında, Yönetmen: Mehmet Emre Gül, Necati Çelik Özel Ödülü

Yeşeren Umutlar, Yönetmen: Recep Dere ve Melda Gündüz, Fahri Yıldız Mansiyon Ödülü

Sesimizi Duyan Var mı?, Yönetmen: Muammer Çeker, Mansiyon Ödülü

Tuğba Özer “İki Ağaç” filmiyle En İyi Görüntü

İ. Can Erzincan “Gölün Kıyısında” filmiyle En İyi Müzik

Mehmet Kireçtepe “Yaşam Merkezi” filmiyle En İyi Erkek Oyuncu

Serdar Çotuk ve Buğra Uğur Sofu “Emekçi” filmiyle En İyi Senaryo

Semih Kula “Şehrin Elleri” filmiyle En İyi Yönetmen

Melike Bahar Çilali ve Osman Yayla “Şehrin Elleri” filmiyle En İyi Kurgu

Söylemleri, eylemleri, verdiği demeçleri ve altına imzalarını attıkları kararları doğrultusunda çoğu zaman, gerek muhalefet liderinin, gerek bir kısım sivil toplumun eleştirilerinin hedefi olan Hak-İş Konfederasyonu’nun 38. Kuruluş Yıldönümü vesilesiyle düzenlediği etkinlikler nedeniyle Ankara’dayım. - 250gr