Eski milli yüzücü alper sunaçoğlu , hiçbir güvenlik tedbiri olmadan Mersin in Mezitli ilçesinden Hatay ın İskenderun ilçesindeki Arsuz sahiline 280 kilometreyi 125 saatte yüzüp , rekorunu kırdı.
Daha önce Anamur-Girne arasını 26 saat 15 dakika kafessiz yüzerek 35 yıl önce kaydedilen rekoru egale eden , ardından da Sarıyer-Üsküdar arasındaki 30 kilometreyi 2saat 25 dakikada yüzüp rekor kırarak spor tarihine geçen Sunaçoğlu , orta şiddette fırtına uyarısına rağmen Mersin in Mezitli ilçesindelki Viranşehir sahilinden Hatay ın İskenderun ilçesi Arsuz sahiline kadar yüzdü dünyanın suda en uzun süre kalma ve yüzme rekorunu kırdı.
Sunaçoğlu, hem dünya rekoru kırdık hem de en uzun süre hiç bir güvenlik tedbiri olmadan açık denizde hayatta kalma mücadelesi verdi. Yanında sadece sinyal yayan bir bileklik ile rotasını, yüzdüğü mesafeyi ve koordinatlarını gösteren çok amaçlı bir kol saati ile bir fener ve 5 gün yetecek kadar kumanya ve ilaç vardı. Sunaçoğlu’na bu zorlu rekor denemesinde Bedirhan Karabağ’da eşlik etti.
Bedirhan Karabağ’ın en büyük problemi vücut yağ oranı çok düşük ve direnci de ona bağlı olarak güçsüz olması idi.
Çok fazla üşümesi ve damak çekilmesi diş etlerinin açılması ve gribal durumu mevcut ama o da inanmış durumda “Alper hocamı suda yalnız bırakmam” diyerek doğaya ve denize karşı direndi.
Alper Sunaçoğlu ise saç dipleri ve vücudunda deri döküntüsü, ciltte gerilme, yanma, diş damaklarında çekilme, mide yanması ve kas spazmları ile vücudunda daha önceden geçirdiği ameliyat yerlerinde sızı, diş ve baş ağrısı artmış durumda ancak sudan çıkmamakta kararlı bir harekette bulundu.. Alper Sunacoglu adeta hedefe kilitlenip bu rekoru milletimize bayram hediyesi olarak sundu.
Rekoru kırdıktan sonra AA muhabirine açıklamada bulunan Sunaçoğlu, Mersin’in Mezitli ilçesinden Bedirhan Karabağ ile denize girdiklerini, yanlarında bulunan bir teknenin Mersin çıkışına kadar kendilerine eşlik ettiğini söyledi.
“Zaten bu rekorun bir özelliği de teknoloji olmadan, denizde doğaya karşı en uzun süre mücadele vermek” diyen Sunaçoğlu, en son ABD’li kadın sporcunun 52 saatte 177 kilometre yüzdüğünü, kendisinin ise 125 saatte 280 kilometre katettiğini anlattı.
Sunaçoğlu, yaptıkları işin hiçbir destek ve tekne olmadan suda en uzun süre kalma ve yüzme rekoru kategorisine girdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Suda en uzun süre kalma ve yüzme rekoru şu an bizimdir, Türk milletinindir.”
“Denizlerimiz çok kirli”
Sunaçoğlu, yüzdüğü sırada denizde kendilerini tehlikeye sokacak herhangi birşeyle karşılaşmadıklarını ancak bazı atıklar gördüğünü belirterek, “Özellikle Yumurtalık, Karataş açıkları çok kirliydi. Yazık, günah. Bu denizler bizim. Denizlerimize sahip çıkmak lazım. Ben yediğim muzun bile çöpünü atmadım, ağırlık yaptığı halde taşıdım. Koca koca naylonlar vardı, hayvan sanıp ürküyorduk. İskenderun açıkları da kirli. Bira, kola şişeleri, sigara izmaritleri…”
Sunaçoğlu, denizde çok acıktığını ve susadığını, en çok da uyumayı özlediğini kaydetti.
“Denizcilerin bir lafı vardır, ‘Denizden korkmayan Allah’tan korkmaz’ diye. Denizden korkuyoruz, korkarak da yüzdük. Bunun için geceleri kıyıya yakın mesafedeydik” diyen Sunaçoğlu, hava ve su sıcaklığının 5 gün boyunca iyi olduğunu, bunun işlerini az da olsa kolaylaştırdığını sözlerine ekledi.
Yazıları posta kutunda oku