NECDET BULUZ
Suriye’de Esad’a karşı savaşan El Nusra’yı Amerika kara listeye aldığında, Dışişleri Bakanı Kerry de Türkiye’yi uyarmış ve “Bu terörist gruba yardımı kesiyoruz. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) dışında hareket ediyorlar ve El Kaide ile de işbirliği içindeler. Başta Türkiye olmak üzere, bütün müttefiklerimizin de bu konuda dikkatini çekiyoruz ve dikkatli hareket etmelerini tavsiye ediyoruz” demişti.
Aylar önce Amerika ve Batı, Suriye’de Esad karşıtı çatışan ve 83 ülkeden toplanan sayıları 100 bini bulan cihatçı grupların günün birinde Esad’dan daha sıkıntılı bir dönem yaşatacaklarını görmüştü. Bu nedenle de Esad’ın gitmesi konusunda frene basılmıştı. Türkiye, işte bu gerçeği göremedi. Çünkü yapılan açıklamalarda, bu cihatçı gruplara her türlü desteği veren ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıkmıştı. Buna rağmen Türkiye’nin bu gruplardan desteğini kesmediği de bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
CİHATÇI GRUPLARIN SIKINTISI
Şimdi şu noktaya dikkatlerinizi çekelim:
25 Ağustos tarihinde Hatay’da uzun süre elektrik kesintisi yaşanmış, bu kesinti içinde terörist grupların Suriye’ye geçişinin sağlandığı haberleri gelmişti. Hatta o tarihte Reuters, geçtiği haberlerde “Son 24 saatte 400 ton silah Hatay’dan Suriye’ye geçildi” demişti. Türkiye’ye 7 kilometre mesafedeki Azaz’da El Kaideci Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütün İslam Devleti’nin ilan ettiğini hepimiz biliyoruz. Yapılan haberlerde de “Yeni komşumuz El Kaide” vurgusu yapılmıştı.
Özgür Suriye Ordusu dışında oluşan bu grupların kendi başlarına buyruk olması, hareket etmesi ve Esad’ı bırakıp çıkarları uğruna birbirleri ile bile çatışmaya girmeleri en fazla Türkiye’yi rahatsız etmeye başladı. Günün birinde bu grupların Türkiye için de önemli bir tehdit olabileceği söyleniyor.
Burada asıl vurgulamamız gereke şudur: Türkiye, El Nusra, El Kaide gibi desteklediği grupları bugüne kadar ciddiye almamıştır. Sınırları açıp, giriş-çıkışlar serbest bırakılmış, onbinlerce militan ve sığınmacı Türkiye’ye akın etmiştir. Bugün Türkiye’deki Suriyeli sayısını bilen var mı? Tehlike kapıya dayanınca, iş işten geçtikten sonra uyanan Türkiye, şimdi neredeyse El Kaide ile çatışma noktasına gelmiş bulunuyor. Erdoğan ve Davutoğlu’nun uyguladığı politikalar ne acıdır ki, Türkiye’yi bu duruma getirmiştir.
“GÜVENLİK TEHDİDİ” ALTINDAYIZ
Şimdi, Türkiye sınırda “güvenlik tehdidi” altında bulunuyor. Bunun saklanacak, gizlenecek bir yanı da yoktur. Dikkat edilecek olursa, Hükümet olanlar şimdi sıkıntı yaratan sınırda kontrolleri daha sıkı yapmaya başladı. Hatta sınırın bazı önemli noktalarına duvarlar çekiliyor. Radikal İslamcı gruplar, Türkiye’nin bazı bölgelerinden örgüte militan gençleri toplayıp, sınırdan Suriye’ye geçiriyorlardı. Türkiye, şimdi bu geçişleri de önlemeye çalışacak.
Geçenlerde İzmir’e gittik. Yerel yöneticiler ve muhalefet parti teşkilatları “Şu anda İzmir sığınmacı Suriyeliler tarafından işgal edilmiş görüntüsü veriyor” dediler. Kentte bir tur attık. İzmir’e kadar gelen sığınmacıların paralı olanları otellerde ve tuttukları evlerde kalıyor. Sıkıntıda olanlar parklarda yatıp kalkıyor, çocuklar ise dilenir durumda. Yollarda trafik lambalarının diplerinde araçlardan para istiyorlar, yiyecek dileniyorlar. Biz, bu manzaraları daha önce Mersin, Adana, Hatay’da görmüştük. Gaziantep’in il ve ilçelerinin de Suriyeli sığınmacılardan geçilmediği haberleri geliyor. Suriye’deki karışıklıklardan daha çok sığınmacının da sınırda beklediğini belirtelim.Bütün bu gelişmeler her noktada büyük rahatsızlıklar yaratmaya başladı.
SURİYE FATURASI AĞIRLAŞIYOR
Türkiye, Suriye konusunda bugün bu noktaya gelmişse bunun en büyük nedeni, baştan bu yana uygulanan yanlış politikalardır. Bunun yanında Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yanlışlarda ısrarcı tutumları da bunda önemli rol oynamıştır. Özellikle Kuzey Suriye politikasında ince ayar yapılmaya başlanmıştır ama bunun geç olduğunun da altını çizelim.
Suriye konusunda daha çok başımız ağrıyacak gibi görünüyor. Bugün desteği kesip, çatışma noktasına girmeye başladığımız bu cihatçı grupların intikam duygusu içinde Türkiye’de bir takım sabotaj olaylarını başlatmaları sürpriz olmayacaktık. Kaldı ki, bundan sonra Suriye’deki gelişmelerin bizi nasıl ve hangi noktalarda daha çok etkileyecek bunu da bilemiyoruz. Özetle, Suriye sıkıntısının aleyhimizde giderek büyüyeceğini görür gibiyiz.
e.mail: [email protected]