NECDET BULUZ
AKP Hükümeti ile PKK arasında yapılan görüşmelerde “Barış Süreci”nin istenilen şekilde yürümediği görülüyor. Her ne kadar Hükümet olanlar “Süreçte sorun yok” diyorlarsa da, PKK kanadı sürecin iyi işlemediğini, bunda da AKP Hükümeti’nin rolünün var olduğunu iler, sürüyor. PKK’nın siyasi uzantısı BDP’lilerin, süreç ile ilgili açıklamalarına da Başbakan Erdoğan’ın sert çıkışı, bu işin yürüyemeyeceğini göstermiştir.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, bayram nedeni ile yeni bir açıklama yaptı. Bayık, açıklamasında adeta Hükümeti tehdit etti, topa tuttu. Açıkça ifade edelim, PKK’nın sürekli olarak Hükümeti tehdit etmesini içimize sindiremiyoruz. Bu nedenle de sahayı bu kadar terör örgüte açanları kınadığımızı belirtelim. Ülkeyi bu duruma düşürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
“AKP OYALAMA TAKTİĞİ YAPIYOR”
Şimdi PKK ve yandaşlarının söylediği şu:
“ AKP oyalama politikalarından vaz geçmiyor. Başbakan’ın açıkladığı Demokratik Paket ise, çözümsüzlüktür, tamamen AKP’nin seçime yönelik taktiğidir.”
Yine PKK ve yandaşlarının istekleri de bellidir. Tüm tutuklu KCK ve PKK’lıların serbest bırakılması Öcalan’a daha çok hürriyet, seçim barajının indirilmesi ve ana dilde eğitimin önünün açılmasıdır. Bugüne kadar Hükümet olanlar bu isteklerin hiçbirini terör örgütünün istediği gibi yerine getiremedi. Sıkıntı da buradan kaynaklanıyor.
Bayık’ın son açıklamasından kısa bir alıntı yapıp, ana konumuza geçeceğiz:
“AKP oyalama politikalarından vazgeçmiyor. Hükümet çözüm sürecine, ateşkes ve geri çekilmeye de bir anlam ve önem vermemiştir. Bu adımların bir karşılığının olmadığını söylemiş ve geri çekilmeyi anlamsız kılmıştır. Biz de geri çekilmeye durdurduk. Çözüm için fırsat olması açısından ise ateşkesi sürdürme kararı aldık. Ancak açıkladıkları paket, davranış ve söylemleri ile ateşkesi de anlamsız kılmaya çalışıyorlar. Bugüne kadar ateşkes halen sürüyorsa bu Kürt tarafının tutumundan ve sabrından kaynaklanmaktadır. Ancak, AKP hükümeti ve devlet, tutum ve davranışları ile sabrımızı sonuna kadar getirmişlerdir. Öcalan, büyük adımlar atmasına rağmen sadece BDP heyeti ile ayda bir görüşmesine izin verilmiştir. Bu sürecin aktörü sanki Öcalan değil gibi davranıyorlar ve oyalama ile süreci götürmeye çalışıyorlar.”
“ÜÇÜNCÜ TARAF” ÖNERİSİ
Şimdi sıkı durun, terör örgütünden bugüne kadar işitmediğimiz bir istek yine Bayık’tan geliyor, kendisini dinleyelim:
“Artık yapılacak olan görüşme müzakerelerde 3’üncü tarafın yer alması şart oldu. Böyle ancak sürdürülebilir. Öcalan’ın müzakere koşulları yaratılması ve serbest hareket etmesi sağlanmalıdır. Sorunun çözümü için herkes ile görüşmeler yapabilmelidir. Bu da artık gizil saklı değil, yasal zeminde ve yasal altyapısı hazırlanarak sürdürülmelidir.”
Bundan sonra yapılması düşünülen görüşmelerde “Üçüncü taraf”, konuya dışarıdan dış güçlerin müdahalesinden başka bir şey değildir. Bugüne kadar AB ile sıkı ilişkiler içinde olan terör örgütü, bu istekle dış ülkelerin de işin içine dahil edilmesini istemektedir. Konunun dışarıya taşınması hiç kuşkusuz, Türkiye’nin aleyhine olacak, dış ülkelerin müdahalesi ile konu şekil değiştirecektir.
HÜKÜMETİ SIKIŞTIRACAKLAR
Cemil Bayık’ın “üçüncü taraf” isteği bizim için sürpriz olmamıştır. Günün birinde Kürt sorunun çözümünde dış güçlerin müdahalesinin gündeme geleceği zaten belliydi. Terör örgütünün yurt dışındaki lider kadrosunun Batı ile olan görüşmelerde bu konunun sıkça gündeme geldiği de biliniyor.
Konuyu fazla dağıtmaya gerek yoktur. Sorunlar ve istekler bellidir. AKP Hükümeti, süreç ile ilgili ne yapmak istediğini açık biçimde ortaya koyamadığı için kamuoyunda da bir rahatsızlık vardır ve bu rahatsızlık giderek de artıyor. Bundan sonra PKK ve yandaşlarından “üçüncü taraf” sözcüğünü öyle görülüyor ki sıkça duyacağız. Terör örgütü, sorunu dışarıya taşımaya çalışacak ve Hükümeti de sıkıştıracaktır.
Bayık’ın bir de “Sabrımızın sonuna gelinmiştir” sözü var ki, bu da PKK’nın şehirlerdeki eylemlerini artıracağının işaretidir. Bize göre başlatılan süreç, iflas etmiş görünüyor.
e.mail: necdetes@mynet.com