NECDET BULUZ
Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı “Demokrasi Paketi” tartışmaları sürüyor. Bu paketin AKP-PKK işbirliği ile hazırlandığı yolunda iddialar da söyleniyor. Ancak, Kandil ve PKK’nın siyasi uzantısı BDP’liler, paketten memnun kalmadılar. “Biz, KCK davasında yargılanan ve cezaevinde bulunanların tamamının serbest bırakılmasını bekliyorduk. Öcalan’a özgürlük yolunun açılmasını bekliyordu. Ana dilde eğitim bekliyorduk, hayal kırıklığı yaşıyoruz” diyorlar.
AKP’yi köşeye sıkıştıran PKK’lılar “Daha çok bastıracağız, daha çok şey elde edeceğiz” dayatmasına hazırlanıyor. Açıklamaları da bu yönde gelişiyor.
BAŞBAKAN İNANDIRICI OLMALI
Görünürde, paketin en çok PKK’ya ve yandaşlarına yarayacağı görülüyor. Geçenlerde yazdığımız bir yazıda bunlara değinmiştik. Daha çok PKK’nın istekleri doğrultusunda pakette düzenlemelere gidilmiş olduğu da anlaşılıyor. Buna somut bir örnek verelim:
16 Ağustos 2013 tarihinde Başbakan Erdoğan, kendisine yöneltilen “Ana dilde eğitimin önünün açılacağı pakette yer aldığı söyleniyor. Bu konuda ne diyorsunuz?” Soruyu şu şekilde yanıtlamıştı:
“ Hayır, yok. Özel okullarda da yok. Biz, ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atmayız. Pakette de böyle bir şey yoktur.”
Bu sözleri söyleyen bu ülkenin Başbakanı Erdoğan’dır. Şimdi, ne oldu da 1,5 ay sonra açıklanan “demokrasi paketi” içinde ana dilde eğitimin yolu özel okullarda açıldı? Bir Başbakan, söylediği her kelimeye dikkat etmeli, söylediği her konunun arkasında durmayı bilemelidir. Daha da açıkçası bir Başbakan inandırıcı olmalıdır. Kamuoyuna karşı daha önce yapılan bu açıklamanın tersinin pakette yer alması, hiç kuşkusuz bu konunun bir pazarlık konusu olduğu izlenimini de ortaya koymuyor mu?
ANAYASA’YA DA AYKIRI
Bu noktada, PKK ve BDP’liler “Bastırırsak, alabiliyoruz, o halde bastıralım” dayatması ile hareket ediyor. Kendi lehlerinde yapılanlardan da şikayet ederek, daha çok şey elde etmenin hesaplarını yapıyorlar. Kandil, çekilmeyi durdurmakla, silahlı mücadeleyi başlatmakla tehdide devam ediyor. KCK, yapılanması ile meydan okuyor. BDP’liler Kürt halkını eylemlere çağırıyor. Çünkü bugüne kadar yapılanlar ve elde edilenlerin bastırma mantığı ile elde edildiğini görüyorlar.
Aslında, pakette yer alan özel okullarda ana dil okutulması konusu, Anayasa’nın 42.maddesine de aykırı bulunuyor. Bu madde ne diyor biliyor musunuz?
“ Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.”
Çokları, bizi de eleştiriyor. Biz, yapılan her eleştiriye saygılıyız. Ancak, ülkeye daha çok demokrasi getirilmesinin de hiçbir zaman karşısında olmadık. Bugün, “Daha çok demokrasi getiriyoruz” denilerek, seçim hesaplarının yapıldığını görüyoruz. Ayrımcılık politikalarının sahnelendiğini görüyoruz. “Türk” ve “Türklük” kavramlarının, Atatürk ve devrimlerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını görüyoruz, itirazımız bunlaradır. Yoksa daha çok demokrasiyi, daha kaliteli bir yaşamı, daha çok özgürlüğü kim istemez?
Ana dilde eğitim, PKK için “olmazsa olmazlar” arasında yer alıyor. Tüm KCK ve PKK’lı tutukluların serbest bırakılması da aynı çerçeve içinde yer alıyor. Öcalan’ın siyaset yapmada önünün açılması da istekler listesinde ilk sırada bulunuyor. Öyle görünüyor ki, Başbakan, “pakette yok” dediği ana dilde eğitimi özel okullardan başlatarak bu konuda PKK’nın isteklerine de boyun eğmiş oluyor.
“DEMOKRASİ PAKETİ” DİYEBİLMEK…
Yapılan açıklamalarda “Daha bunun sonrası ve genişletilmesi de olacak” denilerek, ana dilde eğitimin gelecekte diğer bütün okullarda okutulabileceği mesajları veriliyor. Başbakan Erdoğan bile “Bizim için zamanlama önemli, ortamın iyileşmesi ile paketi genişleteceğiz” demiyor mu? Her şeyi alıştıra alıştıra, sindire sindire yapıyorlar.
Muhalefet partileri, özellikle MHP Genel Başkanı Bahçeli, paketle ilgili olarak yaptığı eleştiride “ Bu paket AKP-PKK anlaşması ile meydana gelmiş bir pakettir” diyerek yanlış mı söylüyor? Paketin içi AKP-PKK birlikteliği kokmuyor mu? PKK’nın bastırması sonunda bazı maddelerin bu istekler doğrultusunda ele alındığı da zaten birçok alanda eleştiriliyor.
Bütün bunları alt alta koyduğumuz zaman açıklanan “Demokrasi Paketi”ni demokratikleşme yolunda atılmış olumlu bir adım olarak değerlendiremiyoruz.
e.mail: necdetes@mynet.com