Lefkoşa’nın Haspolat bölgesinde kurulan ve sonraki etaplarının da yapımı devam eden “Hala Sultan İlahiyat Kompleksi”, 193 yıldan sonra adada Türkler tarafından ilahiyat alanında kurulan ilk eğitim yuvası.
İngiliz Sömürge döneminde Vakıflar İdaremiz, İngilizler, Rumlar ve Ermeniler tarafından planlı ve bilinçli bir şekilde yıkıma uğratılmış, elinden mülkleri, toprakları ve gelir getiren önemli varlıkları alınarak güçsüzleştirilmiştir.
İngiliz Kraliyet Yönetimi, İstanbul’da 4 Haziran 1878 tarihinde İngiliz Elçisi Henry Layard ve Sadrazam (Başbakan) Saffet Paşa arasında imzalanan ve Sultan Abdülhamid Han tarafından da “Egemenlik haklarım baki kalmak kaydı ile onaylarım” cümlesi ile parafe edilen Kıbrıs Konvansiyonu adlı kiralama anlaşmasına harfiyen sadık kalsaydı ve kendi ulusal çıkarları doğrultusunda kalleşçe davranmasaydı, bu gün Kıbrıs adasında taşınmaz malların yüzde sekseni Türklere ait olacaktı.
Vakıflar İdaremiz, İngilizler tarafından gün geçtikçe bilinçli olarak zayıflatıldığından, yeni okullar açamaz ve binalar yapamaz duruma düştüğünden, Vakıflar İdaresi, asıl faaliyet alanı olan ilahiyat konusunda her hangi bir yatırım yapamadı.
Aradan neredeyse iki asır gibi çok uzun bir zaman geçtikten sonra ilk kez ilahiyat alanında böylesi büyük çapta ve komple bir yatırım yapıldı. Hala Sultan İlahiyat Kompleksi en azından birkaç yüzyıl ayakta kalacak olan bir eser olmasının yanında Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs adasına kalıcı olarak vurduğu mühürlerden de bir tanesi.
Kompleksin içinde, ilahiyat koleji binalarına ilaveten erkek yurdu, kız yurdu, yemekhane ve bir de cami yer alıyor.
Hala Sultan İlahiyat Kompleksi içinde yer alacak olan “Lefkoşa Hala Sultan Camisi”, Kıbrıs adasının 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethinden sonra camilerin kiliselerden dönüştürülerek kullanılması geleneğine ilaveten asırlar içinde Türkler tarafından inşa edilmiş camilerin en büyüğü olmaya aday.
İsminin “Lefkoşa Hala Sultan Camisi” olmasının nedeni ise, Allah Resulu Peygamber efendimizin (S.A.V.) süt teyzesi (Arapça halası) Ümmü Haram binti Milhan’ın M.S. 649 yılında Muaviye Ordularının Kıbrıs adasına yaptığı ilk saldırı esnasında şehit düştüğü yere inşa edilen Hala Sultan Tekkesi’nin (Camii) Güney Kıbrıs’taki Larnaka kentinin Tuzla bölgesinde olmasından dolayıdır.
Lefkoşa Hala Sultan Camisi, Mimar Sinan’ın ustalık devri eseri olan Edirne’deki Selimiye Camii’nden örnek alınmıştır. 7 bin 500 kişi kapasitesinde olacak olan cami, Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin işbirliğinde inşa ediliyor.
“Kıbrıs İlim Vakfı”, “Hala Sultan İlahiyat Kompleksi”nin fikir babası ve hayata geçirilmesinde çok büyük katkıları olan kuruluş. Vakıf, KKTC’ye gönülden bağlı ve KKTC’ye hizmet etmeyi kendine ilke edinmiş.
İnşası tamamlanmış olan Hala Sultan İlahiyat Kolejinin ve inşasına başlanmış olan yurtların, yemekhanenin ve caminin tüm masraf ve giderleri hayırsever, dini bütün vatandaşların katkıları ile yapılmakta. Devletin bütçesine yük olmuyor zira bu konuda bir gider kalemi konmuş değil.
Hala Sultan İlahiyat Kolejinde okutulan dersler ve müfredat devlet kolejlerinde ve özel kolejlerde okutulan ile tamamen aynı. Hiç bir fark veya eksik olmadığı gibi fazlalık var. İlahiyat Koleji öğrencileri, normal lise ve kolejlerde okutulan derslere ilaveten Arapça, İngilizce ve Kuran dersleri de alıyorlar.
Gerçekte iyi bir eğitim veren tam bir “Genişletilmiş Eğitim Yuvası” Hala Sultan İlahiyat Koleji…
Ata ATUN
e-mail: [email protected]
2 Ekim 2013