Site icon Turkish Forum

Anadolu Üniversitesi Rektör Seçiminde Kriterler

Mustafa Kemal Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk

Anadolu Üniversitesi’nde kesin tarihi henüz belli olmamakla beraber  önümüzdeki ay rektör seçimi (doğru ifadeyle eğilim  belirlemesi) yapılacaktır. Aslında adı seçim de olsa, bu bir eğilim belirlemesidir.

Eğilim belirlemesine belli bir kontenjan içinde öğrencilerin ve kurum çalışanlarının da katılması gerektiğini düşünmekteyim ama bu konuda yasal engel vardır.

Şimdiki Rektör  Prof. Dr. Davut Aydın adaylığını açıklayan ilk öğretim üyesidir.

Aydın’dan sonra İİBF Dekanı Prof. Dr. Recai Dönmez, Prof. Dr. Mustafa Şenyel, Prof. Dr. Nüvit Gerek  ve  Prof. Dr. Bekir Karasu aday olduklarını belirtmişlerdir. Muhtemelen başka adaylar da olacaktır, olması da gerekir. 

Mevcut adaylara ve bundan sonra aday olacaklara başarılar dilerim.

Üniversitelerde rektörlerin mevcut sistem ile belirlenmesini ben uygun bulmamaktayım. Seçimlerde kırgınlık ve küskünlükler ortaya çıktığı, “sen bana oy vermedin, seçimleri kazanınca senden bunun hesabını sorarım” zihniyeti  geçerli olduğu için seçim sistemine  karşıyım. Bu konuyu gelecek haftaki yazımda açıklayacağım.

Bugünkü sistem seçim değildir. Seçimi, YÖK ve Cumhurbaşkanı yapmaktadır.

Bu köşede 2 Ocak 2009 tarihinde yayınlanan yazımın başlığı Bana Göre Rektör Seçilmez Atanır idi.

Seçimlerde oy kullanırken mutlaka belli kriterlerin olması gerekir.

Ben;

 

adaya oy vereceğim.

Mevcut sistemde verilmiş olan oy ne derece etkili olur bilinmez. Üniversitede en çok oyu alsanız bile, rektör atanmanız garanti değildir.

Eğilim belirlemesi bile olsa belki sistemin iyi tarafı, rektör adaylarının oy uğruna üniversitelerde öğretim üyelerinin bulunduğunu her 4 yılda bir hatırlamaları ve onların sorunları ile ilgilenmeleridir.

Demokrasilerde, seçimler sonucunda kazanan kadar kaybeden adayların da haklarının bulunduğunu unutmayalım. Aday olmuş ve kaybetmiş adaylara da gerekli hoşgörünün gösterilmesi gerekir.

“Ben kazandım. Artık her istediğimi yaparım” zihniyeti kuruma hakim olursa, bundan başta kurumun kendisi olmak üzere herkes zarar görür.

 

Sakın İltimas Yapmayın

 

Geçen ayın sonunda basında puntosu küçük ama kendisi büyük bir haber vardı. Belki gözünüzden kaçmış olabilir.

Bir zamanlar Şansölye Angela Merkel’in halefi olmaya aday gösterilen, aynı zamanda Aşağı Saksonya eyaletinin eski Başbakanı olan 54 yaşındaki  eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Kasım ayında yolsuzluktan yargılanmaya başlayacak.

Yargı, büyük ölçüde sembolik bir makam olan cumhurbaşkanlığı görevinde 20 ay kalan Wulff’un, “iltimas kabul etme suçundan” yargılanmasına karar vermiştir.

Merkel’in göreve bizzat seçtiği Wulff, kendisine usulsüz ayrıcalık tanındığı gerekçesiyle savcıların parlamentodan dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmesi üzerine istifa etmişti.

Bild gazetesinin Cumhurbaşkanı’nı, bir iş adamı arkadaşından aldığı emlak kredisiyle ilgili olarak parlamentoyu yanlış bilgilendirmekle suçlaması üzerine Wulff’un itibarı büyük sarsıntıya uğramıştı.

Wulff’un Bild gazetesinin genel yayın yönetmenini tehdit ettiği ortaya çıkmış, Cumhurbaşkanı daha sonra özür dilemek zorunda kalmıştı.

Siz siz olun, demokratik hakkınızı kullanırken sakın iltimas yapmayın.

Görev; hak edene ve ehil kişilere verilmeli, farklı sebeplerle bile olsa  “iltimas ve kayırma” olmamalıdır.

 

 

 

 

 

Exit mobile version