SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI

Suay Karaman

Geçen hafta, 16 Eylül günü Türkiye, Suriye’ye ait bir helikopteri düşürdü. Genelkurmay Başkanlığı’nın F-16 savaş uçağımızdan atılan füze ile düşürüldüğünü açıkladığı Suriye’ye ait Rus yapımı eski model M-17 helikopterinin, vurulduktan sonra yaklaşık iki kilometre daha uçabilmesi ilginçtir. Füze ile vurulan bir helikopterin anında havada parçalanması gerekir. Otomatik fırlatma sistemi olmayan bir helikopterden, füze yedikten sonra pilotların kapıları açıp paraşütle atlayabilmeleri ise daha da ilginçtir..

Türk uçaklarının Suriye sınırının öte yanına düşürdüğü helikopterin, paraşütle atlayarak kurtulan pilotlarının, o bölgedeki El Nusra teröristleri tarafından ‘Allahü Ekber’ sesleriyle vahşice öldürülmeleri karşısında, savaş çığırtkanlığı yapanlar suskunluklarını bozmamaktadırlar. Her koşulda dinci teröristleri destekleyen AKP iktidarı da, bu insanlık dışı suça ortaktır. Kültürsüzlük, bilgisizlik, ideolojik saplantılar, emperyalist devletlerin hizmetinde eşbaşkanlık görevini yapma ve tek adam olma isteği, insanı dünyanın en cani örgütleriyle kol kola yürümeye mecbur bırakmaktadır.

Suriye Genelkurmay Başkanlığı, bir keşif helikopterinin Türkiye’den ülkeye giren teröristleri takip ederken teknik bir hata sonucu Türkiye sınırını kısa bir süre içinde ihlal ettiğini, Türk savaş uçaklarının ise aceleci bir davranışla helikopteri düşürdüğünü bildirmiştir. Ayrıca bu olayın AKP hükümetinin Suriye’ye karşı düşmanca tavrını bir kez daha gösterdiğini açıklamıştır.

Suriye helikopterinin düşürülmesi, AKP içinde açık bir sevinç yaratmıştır. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu sevincini şöyle bildirmiştir: “Kimse bir daha Türkiye’nin sınırlarını ihlal etme cüretini gösteremeyecektir.” Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa Valisi, “sınırımızı kontrol edemiyoruz” diye açıklama yapmıştı. PKK terör örgütü Güneydoğu sınırını ihlal ederken, Suriyeli terörist militanlar elini kolunu sallayarak Cilvegözü sınır kapısında ve Reyhanlı’da bombalar patlatırken, Yunan uçaklarının ve İsrail jetlerinin hava sahamızı ihlal etmelerine sessiz kalanların, helikopterin düşürülmesinin altında başka hesaplarının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Suriye helikopterinin düşürülmesinin zamanlaması, Paris’te yapılan ABD, Fransa ve İngiltere Dışişleri Bakanlarının toplantısına rastlaması tesadüf değildir. Suriye’ye müdahale etmek istemeyenlere AKP iktidarı ‘siz savaşmasanız bile biz savaşırız’ diyerek, savaş kışkırtıcılığı yapmaktadır. Rusya’nın akılcı ve sorumlu girişimleriyle, Çin ile birlikte elde ettiği diplomatik zafer, Suriye’de savaşın önlenerek, şimdilik barışa yaklaşılmasını sağladı. Ancak bu girişim özellikle AKP iktidarını rahatsız etti. ABD ve Avrupa ülkeleri, Suriye’ye müdahale düşüncesinden vazgeçince AKP iktidarı yalnız kaldı. Yalnız kalan AKP iktidarı, El Kaide ve El Nursa gibi terörist gruplarla savaş çığırtkanlığı için güçbirliği yapmaya başladı.

ABD ile Rusya, Suriye’de kimyasal silahları denetime almak için uğraşırken, Suriye’de iç savaş bütün hızıyla devam etmektedir. AKP iktidarının yanlış politikaları sonucunda, ülkemiz bu savaşın içine her geçen gün biraz daha gömülmektedir. Esad’ı devirme hayali peşinde koşanlar, kendi ülkelerindeki kötü ve insanlık dışı uygulamaları unutarak, kurtarıcı olarak savaşa sarılmaktadırlar.

TBMM, Suriye ile ilgili bütün bu konuların kapsamlı biçimde tartışılacağı yerdir. İlgili bütün ülkeler parlamentolarında Suriye konusunda görüşmeler yaparak, kararlar almışlardır. Ancak tek adam yönetimindeki ve savaştan en çok etkilenecek olan ülkemizde ise henüz TBMM toplantıya çağrılmamıştır.

İç politikada sıkışan ve dış politikada yalnız kalan AKP iktidarı, kendini kurtarmak için savaş çıkartmak niyetindedir. Suriye helikopterinin düşürülmesi bunun ilk adımıdır. Ancak bu komplo fark edilmiştir. Bu olayın aydınlatılması ile, savaş komplosu önlenebilecektir. AKP iktidarı, yalnız Suriye’nin helikopterini bombalamadı; insanlığı, vicdanları ve barışı da bombaladı. Bu olumsuzluğa asla izin vermemek gerekir..

İlk Kurşun Gazetesi, 23 Eylül 2013

Suay Karaman - israil turkiye