NECDET BULUZ
Bazı gerçekleri kabul etmek gerekiyor. Şöyle ki:
“Barış süreci “ile PKK’nın silahlarını bırakıp çekileceğini bizzat Başbakan Erdoğan açıkladı. Sonra ne oldu: PKK, silah bırakmayacağını, çekilmenin de silahlarıyla olacağını söyledi. Buna itiraz edildi mi? Kaldı ki, silahları ile çekilmeye sürdüreceklerini söyleyen terör örgütü yine çekilmedi. Başbakan da bu konuda “Çekilmenin ancak % 20’si oldu” demedi mi?
Demek ki, ortada bir oyun oynanıyor, PKK çekilmiyor.
PKK, çekilmediği gibi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, terör örgütü ve destekçilerinin kontrolüne bırakıldı. Örgüt, kendi güvenlik güçlerini oluşturdu, kimlik ve yol kontrolleri yapmaya başladı. Dağlar taşlar Öcalan ve sözde Bağımsız Kürt Devleti bayrakları ile donatıldı. Bunlara ses çıkarıldı mı?
PKK GÜÇ KAZANDI
Bizi yönetenler şimdi ortaya çıkıp “Süreç iyi ilerliyor” diyorlar. Bu süreç PKK için iyi ilerliyor. Siz, her şeyi PKK’nın denetimine bırakırsanız, yapılanlara ses çıkarmazsanız, terör örgütünün isteklerini yerine getirirseniz, hiç kuşkusuz süreçin iyi ilerlediğini söylersiniz. Ya sonrası?
PKK, güç kazandı, sivil örgütleri düzenli hale geldi. Şimdi kimse silahtan, çatışmadan söz etmese bile, terör örgütünün silah bırakmaması, gelecekte çatışmaların yeniden başlayacağını da bir mesajı olarak algılanmalıdır. Eğer PKK, barıştan yana ise, silahlara neden veda etmedi? Neden hala patlayıcı temin ediyor. Son bir ay içinde tonlarca patlayıcı ele geçirildi. Ya ele geçirilmeyenler neye gitti?
Süreçten, PKK ve siyasi uzantıları memnun değil. Hatta süreçin tıkandığını söylüyorlar. Son olarak İmralı’yı ziyaret eden BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş “Artık Öcalan gündemden çıktı” demiştir. Demirtaş Öcalan’ın kendilerine“Kandil’in çekilmeyi durdurma tavrını destekliyorum. Artık çekilmeyi konuşmayız. Geri çekilme değil, dağdakilerin nasıl geri döneceği tartışılmalı Ben uğraşıyorum ama asla silahlara geri dönülmeyecek diye bir şey yok” dediğini açıklamıştır. Demirtaş, aynı açıklamasında, bu konuşmaların İmralı’da devletin tutanaklarında da olduğunu vurgulamıştır.
YENİ FORMAT NE İÇERİYOR?
Öcalan’ın sözünü ettiği “yeni format” konusuna da Demirtaş açıklık getirdi. Neler söylediğini görelim:
“ Yeni format konusunda taraflar olacak. Konu olacak, bir de masa olacak. Taraflar Öcalan, KCK, BDP bir de Hükümet olacak. Bunlar yerine getirilmezse, paketin de artık etkisi olmayacak. Bu paket, süreci olumlu ya da olumsuz olarak artık etkilemeyecektir.”
Kandil’den Cemil Bayık da PKK’nın çekilip çekilmemesi konusunda son açıklamasında Hükümeti tehdit edip “Çekilme diye bir şey yok. Hükümet, istediklerimiz yerine getirme konusunda adım atmadıkça silah bırakma ve çekilme gündemimizde olmayacaktır” demedi mi?
Hükümet PKK’nın her kanadından tehdit yiyor, hakaretler ediliyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Her konuda konuşan, kimseye söz hakkı vermeyen Başbakan bile PKK konusunda ağzını açmıyor. Türkiye’yi bu hale düşürmeye kimsenin bir hakkı var mı?
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE
Tablo şu:
Terör örgütü ile başlatılan “Barış süreci” ile kazanan ve güçlenen PKK ve yandaşları olmuştur. Bizi yönetenlerin “Süreç iyi işliyor” demesi, hiçbir şey ifade etmiyor, çünkü süreç iyi işlemiyor. Bunu da PKK ve yandaşları açık biçimde ifade ediyorlar. Süreç iyi işlemiş olsa, bugüne kadar Türkiye’de tek bir silahlı örgüt üyesinin kalmaması gerekirdi.
Bir başka önemsenmesi gereken konu da, işletilen bu süreçte PKK’ya ne sözlerin verilmiş olmasıdır, bundan da kimsenin bir bilgisi yoktur. Kamuoyu ile hiçbir şey paylaşılmıyor. Meclis’teki muhalefet partilerine bilgi verilmiyor, bir şey paylaşılmıyor. Kaldı ki, ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bile “Biz, konu ile ilgili hiçbir şey bilmiyoruz” diyerek tepkisini defalarca dile getirmedi mi?
e.mail: [email protected]