12 Eylül 1980 tarihinin ardından Türkiye’yi inim, inim inleten faşist askeri cuntanın peşinden Almanya Sosyaldemokrat Partisi (SPD) Başkan Yardımcısı, Cuntacı Evren Paşa “hazretlerini” Ankara´da ziyarete gelseydi neler hissederdik?
SPD Başkan Yardımcısı bu ziyaretini “Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkiyi düzeltmek için gerçekleştiriyoruz. Türkiye bizim için çok önemli ülke” diyerek savunsaydı neler düşünürdük?
Üstelik Almanya’da o yıllarda SPD muhalefette de değildi! Şansölye Helmut Schmidt’in başında olduğu bir SPD-FDP Koalisyon Hükümeti vardı!
Şili’nin İğrenç diktatörü Pinochet, 11 Eylül 1973 tarihinde Şili’nin demokratik seçimle iş başına gelmiş sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende’yi de katlederek iktidara geldikten sonra SPD, Şili’yi ziyaret etseydi (Şili, her zaman Almanya için önemli bir ülkedir) Şili’nin stadyumlarda toplanan, işkence yapılan, kaybedilen, katledilen, hapsedilen demokratları ve yakınları neler hissederlerdi?
21 Nisan 1967 tarihinde Yunanistan’da demokrasiyi ezen faşist Albaylar Cuntası iktidara geldikten sonra Almanya için önemli bir ülke olan Yunanistan’ı SPD “ilişkileri düzeltmek” amacıyla ziyaret etmeye kalksa Yunanlı demokratlar neler hissederlerdi?
Bu CHP nasıl bir partidir?
“Sosyaldemokrasi” kavramı bu derece mi istismar edilir?
Geçen gün Almanya’nın önde gelen sosyaldemokrat politikacıları ile sohbet ederken CHP’nin Esad’a olan ziyaretini, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak’ta Esad destekçisi Maliki ile olan macerasını ve Irak’lı Şii liderlerin bile CHP ile buluşmayı red ettikleri gerçeğini anlattığımızda sosyaldemokrat politikacıların yüzlerini görmeliydiniz!
Tüm dünya sosyaldemokratları “Mursi’yi savunsunlar ya da savunmasınlar” kararlı bir şekilde Mısır’daki askeri darbeyi lanetlerken Sosyalist Enternasyonal üyesi “sözde kardeş partileri” CHP Mısır’da binlerce insanı katletmiş, demokrasiyi postalları ile çiğnemekte olan ve seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nı her türlü hukuk kuralını çiğneyerek hapseden bir cuntanın davetlisi olarak 9 Eylül 2013 tarihinde cuntanın konuğu olmaktan utanmıyor ve sıkılmıyor!
Suriye’de “Özgür Suriye Ordusu’nu destekleyelim ya da desteklemeyelim” bu ülkede iktidarı babadan oğula almış ve resmen Arap milliyetçiliği adı altında faşist diye tanımlayabileceğimiz Baas İktidarı’nın başında bulunan diktatör Esed 150.000 üzerinde Suriyeli’yi katletmiş olduğundan tüm dünya kamuoyu tarafından lanetlenen bir konumda.
Milyonlarca Suriyeli evlerini terk etmek zorunda kalmışlar.
Rusya bile artık Suriye’yi savunamamakta ve “kimyasal silahlar ile çocukları katletmesi karşısında” söyleyebilecek arguman bulamamakta!
CHP ise hala “Suriye ve diktatörünün yanında!”
Irak’ta mezhep kışkırtıcılığı yaparak iktidarı elinde tutan ve bu nedenle Suriye’de kanlı diktatör Esed’in dostu olarak geçinen ve onu destekleyen Nuri Al-Maliki’yi ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sırf bu nedenle çok önemli bir Şii liderin görmek istemediği gerçeği de ortada. Her ne kadar CHP’den yapılan açıklamaya göre “uçak sorunu falan nedeniyle görüşme olamadı” deniliyorsa da gerçeği sadece Türkiye’de değil Almanya’da bölge ile sıkı ilişkiler içinde bulunanlar hemen açııkladı.
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu görmek istemedi” söz konusu Şii lideri. Bu bile CHP’nin “ne yapıyoruz biz allah aşkına” demesi için yeterli nedendi.
AB’de sosyaldemokrat çevreler “CHP şimdi tamamen mezhep politikası mı yapmaya başladı?” diye sormaktalar. CHP bu yorumlardan bile ders çıkaramadı.
Şimdi de CHP tüm sosyaldemokratlar için bir “utanç daveti” olarak tanımlanabilecek “Mısır’ın cuntacıbaşı Sisi’den davet aldığı” için Mısır’a gideceğini açıkladı.
Almanya’da hep sormaktayım sosyaldemokrat arkadaşlarıma “vaktiyle Evren’den davet aldığı için bir SPD Başkan Yardımcısı koşa, koşa Evren’in konuğu” olmaya gitseydi ne yapardınız diye?
Cevapları yazmamayı tercih ediyorum. Çünkü çok sert tepkiler veriyor haklı olarak AB´deki sosyaldemokratlar!
CHP’nin anlaşılan diktatör ve darbecilere özel bir sempatisi var!
Türkiye’de de “Ergenekon Davası avukatlığına soyunması ve bu dava sanıkları arasından milletvekilleri seçtirecek bir düzeye ulaşması” başka nasıl açıklanabilir?
Avrupa’da “Türkiye’de demokrasi elden gidiyor diyen CHP´lilerin Ergenekon Davası’ndaki halleri” onları zaten hiç inandırcı yapmamakta.
CHP’de “hiç mi gerçek sosyaldemokrat yok?”, “Durun ne yapıyorsunuz? Faşist diktatörler ve cuntacılar ile bizim görüşecek neyimiz olabilir?” diye soran!
CHP’nin Esad, Maliki ve Sisi ziyaret dizisinin ardından sırada kim var sorusunu soran bir Avrupalı sosyaldemokrat cevabı da kendisi verdi:
‘Kuzey Kore Cumhuriyeti’
“CHP şimdi bir davetiye de Kuzey Kore lideri Kim Jong İl’den alırsa bu gidişle koşa koşa oraya da gider.” diyen sosyaldemokrat arkadaşım haklı çıkacak diye endişe etmekteyim!
Yazıları posta kutunda oku