AĞAÇ İÇİN KÖŞKÜ; KÖŞK İÇİN ÜLKEYİ FEDA EDEN Mİ?

AĞAÇ İÇİN KÖŞKÜ;

KÖŞK İÇİN ÜLKEYİ FEDA EDEN Mİ?

 

Kişiler yaptıkları ile övünür, ünlenir ya da rezil, rusvay olurlar!

Ülkeyi idare edenlerde, yapılmasına vesile oldukları, eserler, söyledikleri sözler ve eylemleri anılır, eleştirilir ya da lanetlenirler!

Şimdi, bazı zıpçıkta, yandaş yalaka zevat tarafından, Türkiye’ yi idare eden bir zatı, zaman zaman, Atatürk ile kıyaslama gafletine düşüp, hak etmediği şekilde, halkın zihinleri ile oynanıyorlar! Yazılması bile benim için zül olan,

Atatürk’le bir arada anmaya çalışılan, AKP’nin ve de Hükümetin başı, Recep Bey’i en iyi anlatan son günleri de ki malum ”süreç” katillerinden, Kandil Finolarından,”Duran Kalkan” söylüyor!

Bu PKK’nın elinde çok büyük koz olduğu ve bu kozu zaman zaman “şantaj” haline getirmesi,”Süreç’in” nelere gebe olduğunu göstermiyor mu?

Kim bilir kapalı kapılar aradın da ne tavizler veriliyor!

Zaman en iyi tanıktır onu da göreceğiz!

*

Mealen ne diyor Duran Kalkan katili;

Erdoğan İktidarı kayıp ederse hayatı biter demiş…

Haksız mı dersiniz?

Recep Beyin o kadar verecek hesabı var ki, İktidardan düştüğü anda ömrü zindanlarda geçeceğini bildiği içindir ki, bu gün İktidarın Allahın ipi gibi,

APO ve Kandildeki itlere sımsıkı sarılmış durumda!

Yoksa,

PKK katillerinin bitmez tükenmez isteklerine,” çıt “ çıkarmayan/çıkara-ma-yan”, Kasımpaşa kabadayısının bu tavrı nasıl izah edilir?

Şimdi, soralım o zaman;

 

Köşk’ çıkmak için ülkeyi parçalayan mı?

Yoksa

Ağacı kesmemek için, Köşk’ü kaydıran mı,?

Makbul?

 

İşte size bir devlet adamlığı örneği ve tabi ağaç sevgisinin kadir olduğu eşi benzeri olmayan bir olay!

Anlatacaklarım,

Atatürk’ün ağaç sevgisi ile AKP iktidarında kesilen milyarlarca ağaçın hikâyesidir!

Gezi parkında, AVM ve topçu Kışlası yapılması, Üçüncü köprü’nün yanlış olan projesi öncesi kesilen milyonlarca ve en son Van-Erciş yapılan ağaç katliamlarını bu iktidarın,”Yaş kesenle baş keseni Allah iflah etmez” diyerek başlayalım söze!

Tabi asıl konumuz bu değil elbette!

Kıssasaldan hisse niyetine…

 

Evet,

Kısaca yürüyen köşk hikâyesi şöyle!

Yıl 1930, Atatürk Yalova ya geldiğinde dinlenmek için ‘köşke gider.

Köşkün önündeki kocaman çınar ağacının kesilme kesileceğini öğrenir…

Çınar ağacının kesilmemesini emir ederek,gerekirse, köşk’ü kaydırın diye emir verir..

Atatürk ve Yalova konusunda önemli araştırmalara imza atan Araştırmacı-Yazar Ahmet Akyol’a göre, Köşk’ün yürütülmesi işlemi iki safhada yapılır. 8 Ağustos 1930 tarihinde öncelikle yapının teras bölümü (toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm) kaydırılır. Geri kalan iki gün içerisinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır 10 Ağustosta oturulacak hale getirilip tamamlanır.”

*

 

Hani derler ya,

Devlet adamlığı olunmaz, doğulur!

Doğru demiş her kim demişse!

Şu son 3-5 yıldan beri ülkede ve dünya da şişirilen, Recep Bey’in yalan balonu ile sanki Bir asırda bile toplumlara nasip olan, yeni bir lider Türkiye’ye gelmiş gibi yapılan propagandalarla, insanların gözleri öylesine boyandı ki, Recep Bey ve partisi, 3 kez yüksek oyla rakipsiz iktidar oldu!

Ülkede, her gün darbe üstüne darbe yiyen anlı şanlı ordu mensupları bile, Erdoğan’dan başka kime oy verelim diye demeçleri bile çıktı!

 

Araplara bile Umut olmuştu!

Atalarımız lafla peynir gemisi yürümez derler ya…

Öyle bir şey işte…

Gerçi, para ile yaratılan Arap sevgisinin ömrü de kısa oldu!

Çünkü Recep bey’in gerçek yüzü çok çabuk ortaya çıktı, ancak bazı geri zekâlılarca ya da cahiller tarafından geç fark edildi ama olsun…

Bazılarının uğruna ölürüm,götünün kılı olayım diyenlerin abarttığı gibi” Demokrat” diye çok sevdikleri kişi değil, Recep bey!,

Referandum sonrası ve gezi olaylarındaki, tavrı, tutumu “Diktatörlüğünün tescili olmuştur!

Sadece Araplar değil tüm dünya, Recep bey’in “Diktatör “ eylemlerini fark edip bazı yandaş yalaka, kemikçi hödükler görmese ya görmezden gelseler de artık eski itibarı yok!

Daha dün, dünyanın tanınmış yabancıları, Recep Bey’e sert eleştiriler içeren muhtıra gibi bir mektup göndermeleri en son örnek olmuştur…

Ötesi,

Yine BOP eş başkanı sıfatı ile başta, Arap âlemi, Recep beyin, su götürmez biçimde, ABD menfaatleri koruyup kolladığını zor da olsa fark edip, bu kez, Recep bey’e; ” Çocuk Katil Erdoğan” diye bağırmaya başlamaları Recep bey’in Örtülü ödenek paraları ile parlayan yıldızı balon gibi sönmüştür!

 

PKK Süreci

Ve

Suriye çıkmazı,

Recep Bey sonunu hazırlayacak!

 

Hiç uzatmaya gerek yok!

Recep bey’in Siyasi ömrü tamamlandı ve zatıâlileri için gidiş zilleri çalmaya başladı!

Bu kez büyüleyici özelliği fena çizildi!

Öyle ki, PKK’nın eli kanlı liderleri ile görüşmeleri ya görevlendiği kişilerle görüşülmesi yanı sıra, kardeşim dediği Suriye lideri, Esad’ı devirme girişimlerinin fiyasko ile sonuçlanması!

Ve ardından Gezi parkı olayları ile gerçek yüzünü göstermesi, Recep bey’in sonunu hazırlamıştır!

 

PKK süreci “hüsranla” sone erdi erecek!

Bunu bilmek için uzman olmaya gerek yok!

PKK kadrolarının, Türk milletini ve Devletini açıklamaları ile aşağılamaları artık sabır çatlatır boyutlara ulaşmıştır!

Recep bey köşke çıkmak için sabır edip yutkunsa PKK’nın böylesi isteklerinin karşılanması için,

Türk milletinin sinirlerinin tümünün alınması lazımdır!

Recep ve şürekâsı hazım etse ya da yutkunsa de, bu ülkenin gerçek sahipleri olup bitenleri bir yerlere not ediyordu ve bir gün mutlaka bu hıyanetin hesabını soracaktır!

Türkiye kimsenin babasının çiftliği değildir, olmayacaktır!

Sandıklar kurulduğu zaman hesap soracağından kimsenin kuşkusu olmasın!

“Yetmez ama evet” yutturmacısı da sökmeyecek!

Yetmez ama evetçi çapsız hödüklerin ya da Recep Bey ‘in, demokratlığına inanmış zayıf iradeli, satılmış, menfaatçi takımlarında telkinleri artık olmayacak!

Demek ki Recep Bey ve şürekâsı için “Deniz bitti”…

Yalanların da sonu geldi!

Mağduriyet masalları artı zırnık etmiyor!

Talanlar artık aleni, açık açık yapılıyor milyonların kör olmayanları görüyor…

 

Sonuç;

Evet sonuç?

Milletin kendilerini verdiği yetki ile Türkiye’yi babasının çiftliği gibi kullananların da bir sonu olacak/ olmalıda!

Yukarı örneğini verdiğim, Atatürk’ün yürüyen köşk konusu bir ağaç sevgisinden öte, liderlik özelliğidir!

11 yıldır ülkenin üzerine çöreklenen, “Yalan-Dolan­­-Talan” düzenin son bulması gerektiğini, toplumun büyük katmanları her türlü baskı ve zülüm rağmen artık yeter demiştir!

PKK ile gizli açık görüşmeler, PKK’nın her isteğine boyun eğmeleri,”Anaların gözyaşları dinsin kandırmacısını” gören milletin nefreti,”AKP’ye karşı kine dönüşmüş/ dönüşecektir!

Genelkurmay başkanını, Terörist ilan edip,40 bin kişinin katilini, suçsuz gösterme gayretleriı insanlara” neler oluyor” dedirtme moduna sokmuştur!

Bakınız,

Suriye’ye!

Esad diktatörde olsa, şu esnada karşı olanların ne kadar fütursuz katiller olduğu artık zaman içinde ortaya çıkması ,,insanların cesetlerinden “yürekleri “söküp yemesi,Esat’ karşı olanları, Esad tarafına itmiştir!

Çünkü Suriye halkı, yabancı güçlerin, işgal ve sonrasını görmüş tercihini Esad’ın ki, varsa zulmüne rağmen Esad demiştir ya demektedir!

Mısır da Murisi olayı,

Halkın,”yalana- dolana- talana ve de zulme karşı hayır diyerek, iktidarın değişmesini sağlaması, halkın öngörüsü ve geleceğini düşünme içgüdüsünün tezahürüdür!

Mısır halkı, karanlığı bir yıl içinde karanlığı görmüştür!

Siz bakmayın bazılarının” demokrasi “ sandık-oy” zırvalarına!

Gözleri yeni açılan Türk milletinin, AKP’nin 11 yıllık demokrasi yutturmacılarının, sonuçlarını, yani” tahribatlarını” AKP iktidarı sona erdiğinde fark edip dövünecektir!

Ama ve lakin ve de ne yazık ki iş işten çoktan geçmiş olacak..

Çünkü iktidar, it öksürdükçe yalan söyleyip, gerçekleri saklamakta ya da çarpıtmak hünerini her alanda gösteren AKP iktidarını, Türkiye’nin devlet olma vasfını dinamitlediği için tahribat sanılandan büyük olacaktır!

Çünkü artık Talanlar, aleni ve tek kişinin iki dudağının arasında!

Dikta’nın dik alası ülkenin yönetimine hâkim olmuştur!

Örnek mi?

Gezi parkı olaylarında,

Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan vekili, Bülent Arınç’ın düştükleri durum hangi demokrasi mantığı ile izah edilebilir?

Vali ve bakanları falanlar geçiyorum…

Çünkü onların esemesi bile okunmuyor artık!

Özetle,

Recep Bey’in asıl derdi, analar gözyaşı asla ve kata değil!

Tek derdi ve yargıdan kurtuluş yeri olan Çankaya köşküdür!

Onun için, Ülke parçalanmış, Ülkede kardeş kavgası çıkmış umurunda bile değil!

Keşke haksız çıksam diyorum ama…

Görünen köy kılavuz istemiyor!

Ha bu yazı,

Atatürk’le Recep Bey’i kıyaslayanlara kapak olsun

Mustafa Kemal Atatürk