Terör örgütünün beklediği puslu hava…

 

NECDET BULUZ

 

                                               Terör örgütü PKK ve destekçilerinin her zaman vurguladığı şu gerçeğin altını kalınca çizelim:

                                                       “ Türkiye’nin zayıf düştüğü noktada isteklerimizi yerine getirme fırsatını buluruz. Bunun için zamana ve Türkiye’nin zayıflamasını beklemeye ihtiyacımız var.”

                                             PKK ve yandaşları her zaman zayıf tarafımızı bekledi. Buna Türk ve Türkiye düşmanı Barzani de dahildir. İşte, bugünlerde ortaya çıkan Suriye krizi, öyle görünüyor ki, terör örgütünün beklediği noktaya doğru gidiyor.

                                            TEHDİT ÜZERİNE TEHDİT

                                             Geçenlerde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın PKK’nın çekilmeyi durduğunu açıklaması, terör örgütünün sevdiği puslu havanın gelmekte olduğunu gösteriyor. Zaten “Barış süreci” ile başlayan dönemde isteklerini elde edemediğinden yakınan ve sürekli olarak tehdit üzerine tehdit savuran PKK ve yandaşları yaptıkları açıklamalarda bir adım daha öne çıkıyor ve “ Bugüne kadar çektiğimiz silahlı gerillalarımızı yeniden Türkiye’ye gönderebiliriz” diyorlar.

                                                       Kuzey Irak’ta başlatılan Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşturulması kampanyasında toplanan imzalar, Kandil’de KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat’a bir heyet tarafından teslim edildi. Bu teslim sırsında konuşan Cemil Bayık, “Öcalan’ın özgürlüğü şahsi bir mesele değil, Başkan Apo bir ulusu temsil ediyor. Öcalan’ın zindanda olması milletin de zindanda olması demektir. Başkan Apo’nun özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür. Bunun için toplanan imzalardan dolayı PÇDK, Kürdistan hükümetini, parlamentosunu ve halkı kutluyorum” demiştir.

                                           “ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALI”

                                               Bu açıklamalara ve imzalara bakılacak olursa, PKK, İmralı’da ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Öcalan’ın mutlaka serbest bırakılmasını şart koşuyor. İstekler ve tehditler de bu yönde yoğunlaşıyor. Nerden bakılacak olursa olsun, Türkiye bu noktadan sıkıştırılacaktır. PKK tarafından listelenen diğer isteklerin neleri kapsadığını hepimiz biliyoruz, bunları burada yinelemeye gerek görmedik.

                                             Başbakan, terör örgütünün her kesiminden gelen istek ve tehditler karşısında “Biz bunlara bakmıyoruz, yolumuza devam ediyoruz” diyor. Bu da, Başbakan’ın PKK ve yandaşlarını ciddiye almadığını gösteriyor. Bunun karşısında terör örgütü ve destekçileri ise başka bir tehditle yanıt veriyor ve “Artık kendimizi savunmak, isteklerimizi başka yollardan elde etmek için mücadele edeceğiz” diyorlar. Bu açıklamaların neleri kapsadığını önümüzdeki günler içinde daha net görebileceğiz.

                                                         Erbil’de 25 Kasım’da Kürt Ulusal Kongresi toplanacak. Bu kongrede alınacak kararlar ve bunların uygulanmaya sokulması önemlidir. Kuzey Irak Bölgesel Lideri Barzani, bu toplantıda 4 bölgeli Kürdistan’ın kurulması çalışması yapılacağını, bunun da bir an önce hayata geçirileceğini söylüyor. Bu konuda dış güçlerin bu toplantıya çok büyük destek verdiklerini de belirtelim.

                                               SURİYE KRİZİ BELİRLEYİCİ OLACAK

                                               Bu noktada, PKK sorununun bitmekte olduğunu söyleyemeyiz. Belki silahlı mücadele olmayacaktır ama Güneydoğu bölgemizin 4 parçalı Kürdistan için koparılmak üzere olduğunu görebiliyoruz. İşte, eğer Suriye krizi bizi beklendiği gibi vurursa, Türkiye’nin toprak kaybı da hızlanabilir. Bundan sürekli endişe ettik, bu endişemiz ne yazık ki bugün bu noktaya gelmiştir.

                                                        O nedenle Suriye’ye yapılması düşünülen Amerikan askeri operasyonunu Türkiye için hayırlı görmüyoruz. Çünkü bu operasyonun ortaya koyacağı gelişmelerin ne getirip ne götüreceğini bilemiyoruz. Hiç kimse de önünü göremiyor. Eğer, bir şekilde bu savaş bizi içine çekerse işte o zaman bugün ciddiye almadığımız terör örgütü daha başka şekilde karşımıza çıkacak ve isteklerini elde etmek için daha uygun zeminde kendilerine göre mücadelesini verecektir.

                                              Şunu açık biçimde söyleyebiliriz:

                                               ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde bu yazdıklarımız varsa, bunlar zaten yıllardır devreye sokuldu. Suriye krizi ile buna nokta konulacak demektir. Terör örgütünün hareketliliğinin de bu çerçeve içinde olduğunu görüyoruz. Özetle bazı konular Türkiye’yi aşmış, bizim inisiyatifimiz dışında gelişmektedir. Suriye batağı terör örgütüne dış güçlerin de desteği ile bu fırsatı vermiş olacaktır.

e.mail: [email protected]

 

 

 

NECDET BULUZ - erbil parlamento aaarsiv