Başbakan Erdoğan’ın anlayamadığı…

 

NECDET BULUZ

 

                                              Şam’ın Doğusundaki Guta’da, Esad yanlılarının kimyasal gaz kullandığının ortaya çıkması üzerine başta Amerika olmak üzere, bazı AB ülkeleri Esad’a bir ders verilmesi gerektiği konusunda anlaştılar. Bu anlaşma, sınırlı bir operasyonu kapsıyor. Kısacası, Esad’ı devirmeye yönelik bir operasyon olmayacak. ABD Başkanı Obama da, operasyona katılacak olan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande de bunun Esad’ı devirmeye yönelik olmayacağının altını çizdiler.

                                              Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Konu ile ilgili daha önce yazdığımız bir yazıda, dış güçlerin Müslümanları Müslümanlara kırdırdığını, bunun için de tuzaklar hazırladıklarına değinmiştik. Bu nedenle de Suriye’deki iç savaşın uzamasının istendiğini dile getirmiştik. Bugün, ortaya çıkan tabloya baktığımızda, Esad’a yapılacak olan sınırlı operasyonla dış güçlerin maksatları daha iyi anlaşılmaktadır.

                                                   ERDOĞAN’I DİNLEYEN YOK

                                           Başbakan Erdoğan, Suriye’ye yapılacak olan sınırlı operasyonun Esad’ı devirmeye yönelik olmayacağını, bundan bir sonuç elde edilemeyeceğini söylüyor. Bu nedenle de BM’yi suçluyor. “Gönüllüler koalisyonu kurulmalı, Esad’ın görevden uzaklaştırılması gerçekleşmeli” diyor. Ancak, Erdoğan’ı dinleyen yok. ABD Başkanı Obama “Sınırlı operasyon rejimi değiştirmeye yönelik olmayacak” diyor ve geri adım atmıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande “Şam’ın kimyasal katliamı cezasız kalamaz. Ama Suriye’yi özgürleştirmeyi veya diktatörü devirmeyi hedefleyecek uluslar arası bir müdahaleye taraftar değilim” diyor.

                                          Başbakan Erdoğan, dış güçlerin hedeflerinin ne olduğunu, çıkarlarının kesiştiği noktaları iyi değerlendirmek durumundadır. Baştan bu yana izlenen Suriye politikalarını değiştirmek durumundadır. Burada işlerin istediği gibi gitmediğini 2,5 yıldan bu yana süren iç savaşta göremiyorsa, daha çok hatalar yapılacak demektir. Şu anda Suriye konusunda Türkiye yalnız kalmış durumdadır.

                                                    Zaten, koalisyonda çatlaklar var ve bu giderek de büyüyor. İngiltere, Almanya, İtalya gibi ülkeler operasyonun dışındalar. Diğer Avrupa ülkelerinde “Savaşa hayır” gösterileri yapılıyor. Dikkat edilecek olursa, Suriye’ye operasyon yapacak olan Amerika bile işi ağırdan alıyor. Hiç kimsenin ayağı gitmiyor. Yapılan açıklamalarda da “Suriye’yi Irak ile Libya ile karıştırmamak gerekir, burası farklı” deniliyor.

                                                    İÇ SAVAŞIN SÜRMESİ İSTENİLİYOR

                                             Şu noktaya dikkat:

                                             Esad karşıtı muhalifler, bugün için Amerika’nın ve Batı’nın istediği tam desteklediği güçler değildir. El Nusra etrafında birleşen aşırı İslami gruplar Amerika’nın da, İsrail’in de Avrupa’nın da düşmanlarıdır. Suriye’de Esad sonrası yönetimin bu güçlerin eline geçmesi istenilmiyor. Erdoğan’ın sanırız bir türlü anlayamadığı da bu olmalıdır. Şu anda Esad, güçlü duruma geldi. Muhaliflerin biraz nefes alması yapılacak operasyon ile sağlanacak. İç savaşın devam etmesi isteniliyor. Bu nedenle de dengelerdeki değişikliklere hemen çeşitli yollarla müdahale ediliyor. Artık, herkesin bunu anlaması gerekmektedir.

                                                      Suriye’de Esad karşıtı savaşan el Kaide bağlantılı örgütler, insanlık dışı vahşi infazlar gerçekleştiriyor. Bunların çoğu da televizyonlarda yayınlanıyor. Muhaliflerin de sütten çıkmış ak kaşık olduğunu iddia edemeyiz. Amerika ve Batı bunları çok iyi biliyor ve izliyor. Bu örgütlerin Suriye’de yönetimi ele almaları halinde çok daha tehlikeli düşmanlarla karşılaşacaklarını biliyorlar. Bunun için şu anda Esad’lı bir Suriye’de iç savaşın aylar, hatta yıllar sürmesi hedefleniyor. Bizimkiler, bunu hala göremiyorlar, ya da görmek istemiyorlar.

                                              SURİYE POLİTİKASINDAKİ SIKINTI

                                              Yazımızın başına dönelim:

                                              Suriye, bir Müslüman ülkesidir ve bu ülkede Müslümanlar birbirini boğazlamaktadır. Amerika’nın, İsrail’in ve Batı’nın istediği de budur. Bunu önlemek için, Suriye’de taraflar arasında kalıcı bir anlaşmanın sağlanmasına katkı yapmak olmalıdır. Türkiye, asıl bu konuda çaba gösterse hem Müslüman kanının akmasını önleyecek, hem yanı başımızdaki çıban başını kurutmuş olacaktır. Biz, Türkiye’nin Suriye politikasını bu yönde değiştirmesi gerektiğini daha yararlı görüyoruz.

                                                      Yoksa savaş, kan ve gözyaşı bizi de bu batağa daha çok sokacak gibi görünüyor. Zaten Suriye’den ülkemize gelen sığınmacılar şu ana kadar çok büyük sorun oldu. Halen de gelenler var. Bir savaş sonrası bu durumda Türkiye’nin bu ağırlığı kaldırması da mümkün olmayacaktır. Suriye politikalarında tek başına kalan Türkiye’nin bu politikaları yeniden gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz.

e.mail: necdetes@mynet.com

 

NECDET BULUZ - Basbakanin araci