İsrail ağzındaki baklayı çıkardı…

 

NECDET BULUZ

 

                                              Şu tabloya dikkat ediniz:

                                                 Ortadoğu’da her şey İsrail’in güvenliği ve gelecekte daha da büyümesi üzerine kuruluyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) da bu nedenle Amerika tarafından devreye sokuldu. ABD Başkanı Obama, konu ile ilgili olarak yaptığı her konuşmasında “Hiçbir müttefikimiz bizim için İsrail’den daha önemli değildir” diyor.

                                                     Başbakan Erdoğan’ın “Mısır’daki darbenin arkasında İsrail var, bununla ilgili elimizde belgeler de var” açıklamasına İsrail’den çok Amerika’nın tepki göstermesi ve Türkiye’yi ağır biçimde eleştirmesi sanırız boşuna değildir. Türkiye, bu açıklamasında Amerika’nın adını bile telaffuz etmemiş, müttefikimizi suçlamamıştı. Amerika, her zaman İsrail’i ön planda tutmuştur. Bugün bile, bölgede İsrail’in geleceği ve güveni için ne yapılması gerekiyorsa onlar yapılıyor.

                                             HERŞEY İSRAİL’İN GÜVENLİĞİ İÇİN

                                                     BOP’un uygulanmasında ne deniliyordu:

                                                        “Ortadoğu’da demokrasi olmayan ülkelere demokrasi getireceğiz.” Bu ülkeler arasında Irak, Libya, Mısır, Suriye başta geliyordu. Irak, Libya ve Mısır istikrarsızlaştırıldı. Şimdi aynı oyun Suriye’de oynanıyor. Adı geçen bu 4 ülkenin özelliği, bölgede İsrail’in güvenliğini tehdit edenler listesinde bulunmalarıdır. Şimdi, bu ülkelerin hangisine demokrasi getirildi, biri çıkıp bunu söyleyebilir mi?

                                                       Hiç kimsenin şüphesi olmasın, bölgede İsrail’in güvenliğini tehdit eden unsurlar ortadan kaldırılıyor, ya da kolu kanadı kırılıyor. İstikrarsızlaştırılıyor. Türkiye, bu hedefte olabilir mi? Olabilir. Çünkü İsrail, Türkiye’yi de bölgede kendisi için hem en büyük rakip, hem de düşman olarak görüyor. Aslında İsrail’in Arap düşmanları birer birer istikrarlaştırılırken, Türkiye de birçok konuda etkisiz hale getiriliyor. Örneğin Suriye’nin geleceği konusunda masada Türkiye’ye yer verilmiyor. Güçlü olmasının, söz sahibi olmasının önüne geçiliyor.

                                           İSRAİL HATA AFFETMİYOR

                                           Dikkat edilecek olursa, dış politikada yaptığımız hatalar zincirine İsrail ile olan ilişkilerimizi de ekledik. “One minute” ile başlayan ve Mavi Marmara ile süren olaylar zinciri İsrail’i karşımıza almamıza neden oldu. Buna bir de Başbakan Erdoğan’ın “Mısır’daki askeri darbenin arkasında İsrail var” açıklaması işin tuzu biberi oldu. Belki o gün için ses çıkarılmadı ama diplomaside bekleyip, zamanlamasında ortaya çıkmak bir ustalık işidir.

                                                      Bunların yanında Türkiye’nin Filistin konusundaki tutumu, İsrail’i sürekli eleştirmesi, hatta hakarete varan açıklamaları da ikili ilişkilerin önemli ölçüde darbe almasına neden olmuştur. İsrail karşıtı tutum belki doğrudur ama işte bu Türkiye’nin İsrail tarafından “düşman ülke” listesine alınmasına yetmiştir.

                                                     “Demokrasi getireceğiz” diyerek yola çıkılıp, Ortadoğu’da İsrail’in düşmanı ülkeleri istikrarlaştıran dış güçler, bu nedenle Türkiye’nin öne çıkmasını engelliyor. Hiçbir konuda Türkiye’nin söz sahibi olmasını istemiyorlar. Kaldı ki, PKK ile de Türkiye’yi içten vuruyorlar. Bölgede İsrail’e hizmet edecek bir Kürt Devleti’nin temellerini atıyorlar. Türkiye’nin parçalanmasına, zayıflamasına yönelik planlar yapıyorlar.

                                                 “TÜRKİYE DE DÜŞMANIMIZ”

                                                    Geçenlerde Yedioht Ahronoth Gazetesi’nde Türkiye’yi hedefe oturtan çok önemli bir yazı ve yorum yayınlandı. Tamamen Hükümet yanlısı olan gazete “ Türkiye, İran’dan sonra en büyük düşmanımız” yazısı ile dikkatleri çekti. İsrail’in resmi olarak söylemediğini bu gazete açık bir dille ifade etti, baklayı ağzından çıkardı ve İsrail Hükümeti’nin Türkiye ile ilgili görüşlerini dünya kamuoyu ile paylaştı. Gazete “Erdoğan olduğu müddetçe iki ülke arasında bir uzlaşma imkânı ortamı olmayacaktır “yorumunu da yaptı.

                                           İsrail, Mavi Marmara olayı nedeni ile Obama’nın isteği ile Türkiye’den özür dilemek zorunda kalmıştı. Ancak, bu özür dileme, ülkede halen tartışılıyor ve bunun bedelinin Türkiye tarafından günün birinde ödenmek durumunda kalınacağı söyleniyor. Çünkü “İsrail işlemediği bir suç için özür dilemek zorunda kaldı” görüşü yaygınlaşıyor.

                                           BOP çerçevesinde bölgede adı geçen ülkelerin istikrarsızlaştırılmasından sonra sıranın İran ve Türkiye’ye gelip gelmeyeceği hep tartışılmıştır. Bugün de bu tartışma sürüyor. Demek ki, Türkiye bölgede İran’dan sonra İsrail’in düşmanı olarak görülüyor. Bunun artık saklanacak gizlenecek bir tarafı da yok.

e.mail: necdetes@mynet.com

 

 

 

 

israilturkiye