İSPİYON VE GİZLİ TANIKLIK, ÇOCUKLARA KADAR İNDİ!

İSPİYON VE GİZLİ TANIKLIK,

ÇOCUKLARA KADAR İNDİ!

 

*AKP, liler

Mağduriyetle başladılar!

Kaosla sürdürüyorlar!

 

 

AKP, iktidara gelirken yarattığı mağduriyet tezgahını, kaos- entrikalarla sürdürüyor!

İnanın, normal, akıl ve mantık iş değil Türkiye de olanlar!

Recep bey, kendisine “Diktatör” denilmesine çok üzülüyormuş!

Çaresi?

Zatıalilerinin en kısa sürede, tıbbı müdahaleye tabi tutulmasıdır!

Kendisini geçtik!

İktidar ve başının,7 gün 24 saat TV ekranlarında, “yalan-iftira-kin -nefret“ kusması insanları ruh hastası yapıyor…

Zira ülkede uyguladığı siyasi politikalar, sağlıklı kafanın işi olmaktan çok uzak ve insanların onur ve haysiyetlerine dokunan davranışlar olduğunu “dünya dillendiriyor!

Recep bey görmüyor anlamıyor ya da anlamak istemiyor olabilir!

Artık dünya bile biliyor ve dillendiriyor; Sorun, Recep beyin ta kendisindedir

Böylesi ruh hali olanların devlet yönetmesi ülkeyi,”bölme parçalanma, İstikrarsızlaştırma”, toplumu ”kaos” aşmasına getirir!

Bugün Türkiye, bu hali yaşamaktadır!

 

İspiyon, gammazlama,

Ortaokul çocuklarına kadar girdi!

 

Olur, şey değil!

Gezi parkı eylemlerine katılan, öğrenci ve öğretmenlerin liste ortaokula giden öğrencilerinden, zorla isteniyor!

AKP iktidarı Türkiyeyi,

SSCB’nin KGB’si ile Jozef Stalin dönemi,

Hitler Almanya’sının, Gestapo’larının uyguladığı” rejime” karşı olanlara uyguladığı,”Faşizan, baskı, yıldırma, tutuklama, bu günlerde, Ülkemizde olağan hale gelmiştir!

Düşünebiliyor musunuz?

Ankara da ortaokul öğrencileri, okul müdürleri tarafından, tatilleri yarıda kesilerek, okula çağırılıp, önlerine uzatılan kağıda, öğretmen ve öğrenci arkadaşlarını ”Gezi “ olaylarına katılanlarının isimlerini yazmalarını istemişler…

Tereddüt eden öğrencilere, “korkmamaları şeklinde telkinlerde bulunularak,” kağıtlara” kendi isminizi yazmayın kimse sizi tanımasın.

Şimdi, ortaokul düzeyinde ki, çocuk, okul yönetimi tarafından, muhbirliğe, ispiyonculuğa” âdete teşvik ediliyor!

Evet,

Şöyle bir düşünün, geçmişte, Anne, çocuklarını, eşini, Çocuklar, anne, baba ve kardeşlerini” ispiyon” ettikleri hangi faşist, komünist ya dikta rejimlerde, kimlerin döneminde oluyordu?

Dünya’nın en “iğrenç”, yine en “alçak” davranış biçimi olan, ispiyonculuk,- muhbirlik, küçük beyinlere marifetmiş gibi işleniyor!

İspiyonculuk Devlet Politikası oluyor

AKP’nin,

Dindar nesil dediği böyle bir nesil oluyor her halde!

Bakınız,

AKP’nin başı, ülkeyi 11 yılda ne hale getirdi!

“Yalan, Dolan, Talan” derken ülke şimdi kaos ile iktidarını sürdürmek istiyor!

Bakınız, iktidara muhalif insanımız üzerinde kurulmak istenen baskılara kısaca bir göz atalım…

Polis, mahallere ”ispiyon” kutuları konularak, halkın, birbirlerini “gammazlamalarını” teşvik ediyor…

Statlarda, İktidar aleyhine,”Slogan” atmak yasaklanıyor!

Gezi olaylarından sonra, Cezaevlerinde,”işkence, baskı” artıyor!

Ergenekon, Balyoz ve diğer davalarda, polis ve savcıların, iddianamelerinin “iftira ve komplolarladonatıldığını artık, dağdaki çoban bile biliyor…

Yani polis artık, devletin polis değil!

Savcı da, Cumhuriyetin savcılığını terk etmiş durumda!

Hakimler,

Türk milleti adına değil, cemaat ya Recep bey adına karar veriyor!

Toplum artık ne polise, ne Savcıya, ne Hakime, ne de Askere güvenmiyor!

Yani devlete,”güven “kalmadı!

Devlet artık “baba” değil!

Gerçekten insanlar, şaşkın, bedbin, gelecekten umutsuz!

 

Recep bey,

Murisi gibi olmaktan korkuyor!

Gezi olayları, yani direnişi, isyanı, başkaldırı, ne derseniz diyen, Recep Bey ve şürekasının korkulu rüyaları oldu’

Ardından o çok güvendikleri “Arap baharı” tantanası da çöktü!

Hem de öylesine çöktü ki, Recep bey ve şürekasının tersini döndürdü!

Suriye olayında o çok güvendikleri Suudi Arabistan, bile, Mısırda ki “Askeri darbeye” destek ver para gönderdi…

ABD ve AB, Mısırdaki darbeyi olağan karşıladılar.

Darbeye karşı tek ülke, Recep bey ve şürekasının yönettiği Türkiye oldu.

Netice,

Recep bey ve şürekasının, sancısı gezi olayları ile zincirleri kıran, halkın,

AKP iktidarını artık deliğe süpürme zamanın geldiğini anımsatmaları olmuştur!

Gezide, halk üstündeki ölü toprağını üstünden atması, “iktidarın korkulu rüyası olmuş ve saldırganlığını misli ile artırmıştır!

Dünya ve Türk halkı biliyor ve görüyor ki, “Gezi” eylemlerinde, polisin,halka karşı tavrı, Mısır de olanlardan pek farklı olmamıştır.

İşte dünya deki, Recep Beye karşı olan tavırların ana nedeni budur!

Recep bey, Dünya ‘yı ve Türk halkını, kandırmıştır!

Tıpkı, josef Stalin gibi!

 

Ne yapmıştı Stalin?

 

İkinci dünya savaşının bitimi olan,1945’teki büyük zaferden sonra Stalin, tarihte eşine çok az rastlanan tarz ve kapsamda bir “kişiye tapınma” konusu oldu. O artık “tüm halkların dahi babası” idi. Politikadan bilime, sanattan felsefeye bütün etkinlik alanlarında onun tarafından saptanan çizgiyi “komünistim” diyen bütün herkes aynen kabul etmek zorunda duyuyordu kendini. Bu ise otoritesini daha da güçlendirmiş, Stalin ülkeyi sadece kendine yakın gördüğü birkaç kişiyle yönetmeye başlamıştı

Mesala; Jdanov, Malenkov, Beria, Bulganin, Kruşçev

Kıssadan hisse…

Merak eden etrafına bir baksın…

*

Hatta,

Muhafazakar nonoş, homo ,”Cemil İpekçi” aldatıldığını,”gezi” olayları sonrası anlamış, bu günlerde, Recep beye karşı köpürüyor muş

*

 

İsrail adam yerine koymadı!

ABD, yalan konuşuyorsun dedi!

 

Kime?

TC’nin başbakanına!

Recep bey önceki gün o meşhur incilerden birini de, Mısır daki darbe için döktürdü!

Neymiş efendim,

Mısırdaki darbenin arkasında ”İsrail-Yahudiler” varmış!

İsrail, anında cevap geldi, “Konuşmaya dahi değmez”…

ABD, yalan söylüyorsun diye kestirip attı!

Türkiye gibi büyük bir ülkenin yöneticisine yakışıyor mu?

“Dünya kamuoyunda “böylesi” refüze olmak”,”adam yerine konulmamak”?

Türk milleti böylesi aşağılanmayı hak ediyor mu diye sormak lazım “yetmez ama evet” diyen deyyuslara…

*

Ülkeyi idare edenlerin her söyledikleri,

“Yalan-iftira”!

 

Artık, AKP’lisi de biliyor ki, Recep bey ve şürekasının, yalanla ülkeyi yönettiklerini!

Ülke de inanılır tek kişi ve kurum kalmadı!

Bakınız,

Diyanet işleri başkanlığı konumu gereği, siyaset yalakalığı yapmadan, topluma sadece gerçekleri söylemek zorunda.

Ama gelin görün “Gezi “olaylarında, polisten kaçıp, “Bezmi âlem valide Sultancamine sığınanlarla ilgili olarak, Recep Bey’in “camide içki “içtiler, “seks” yaptılar görüntüleri elimizde, Cuma günü açıklanacak demesine rağmen, kaç cuma geçmesine rağmen hala açıklanamadığı gibi,

Diyanet işleri yaptığı soruşturmada” içki görüntüleri vardeyip, recep bey’in“yalan” kervanına katılarak toplumu aldatmıştır!

Aradan aylar geçmesine rağmen, ne ülkeyi idare ettiğini söyleyen, Recep Bey’in ne de Diyanet işlerinin, cami deki içki “görüntüleri bir türlü ortaya çıkamamıştır

AKP ülkeyi öylesi bir çıkmaza sürükledi ki, def olup gitseler bile,20 yıl bunların yaptıkları pislikler zor temizlenir!

 

Bunlar,

“Diktatörlük” değil mi?

 

Maçlarda, iktidar ya da Recep Bey aleyhine bağırmak,

Okullarda, Gezi olaylarını, desteklemek ya da destek verici konuşmak,

40 bin kişinin katili APO’ ya terörist başı demek,

PKK ya terörist örgüt demek,

Recep bey ve de şürekasının herhangi bir yolsuzluğunu dillendirmek,

Recep bey ve şürekası hakkında en ufak bir eleştiri yapmak,

Suç üstelik silahlı terör örgütü mensubu sayılmıyor mu?

Ayrıca,

Evlerinde, balkonlarında. iktidar aleyhine kepçe tencere ile protestonu yapanlara, polise “gammazlama” emrini veren, bizzat Recep bey’in kendileri değil mi?

Bu uygulama, demokrasi ile ülkelerde olur mu?

Okullarda,” geziye” ya da Recep bey ve şürekasını eleştirenleri tespit için, ortaokul öğrencileri, “ispiyonculuğa” teşvik edilip, öğrencilere,”gizli tanıklık” teklif edilmedi mi?

Yine, “gezi” ve benzeri eylemleri desteklemek, iktidar aleyhine konuşanların, “ihbar” edilmesi için polis tarafından mahallelere” ispiyon” kutuları” konulmadı mı?

Öğrenci yurtlarına, “Giriş kıstası” ve “Burs” almanın ilk ve ön koşulu, AKP iktidarına “biat” etmek olduğunu yetkili ağızlar salyalarını akıtarak söylemiyorlar mı?

Halka açık yerlerde, özellikle, İstanbul taksim de, İzmir, Gün doğdu meydanında, Ankara, Kuğulu park, Güven park ve Sakarya caddesinde “suç “ sayılmıyor mu?

Gelenler apar topar zindanlara atılmıyor mu?

Hülasa;

Kadının doğumuna,

Kaç çocuk yapmasına,

İnsanların yatak odasına,

Vatandaşın, içkisine,

Karışmayı bırakın müdahale etmek, “Diktatörlük” değil de nedir?

Buna Müslümanlık da denemez!

Çünkü,

Bu ülke de“ZİNA”,Dünya’nın 5 inci, “Müslüman-ı” seçilen

Recep bey tarafından, “SUÇ” olmaktan çıkarılmıştır…

Mehmet Salih Özbey

İSPİYON VE GİZLİ TANIKLIK, - Belgrad cicekci cocuk