Site icon Turkish Forum

Şeref Madalyalı Kral: İhvan-ı Müslimîn terör örgütüdür!

Geçtiğimiz Çarşamba günü Mısır'ın devrik lideri Muhammed Mursi'ye ve darbeci hükümete bağlı güçlerce katledilen taraftarlarına destek amacıyla Taksim meydanında eylem yapanlara ilişkin haberi okuyunca, haberin altına şu yorumu eklemiştim: - teror terorulanetliyoruz 101015

Geçtiğimiz Çarşamba günü Mısır’ın devrik lideri Muhammed Mursi’ye ve darbeci hükümete bağlı güçlerce katledilen taraftarlarına destek amacıyla Taksim meydanında eylem yapanlara ilişkin haberi okuyunca, haberin altına şu yorumu eklemiştim:

“Gezi Parkı eylemcileri olunca Toma ve biber gazı, Mursi yandaşları olunca çevir kazı! Oh ne âlâ memleket. Hele siz önümüzdeki Cuma günü camileri görün. Mısır’da öldürülen İhvan üyeleri için gıyabi cenaze namazı kılanları mı ararsınız, ‘Sisi ve Baradey’e ölüm!’ çığlıkları atanları mı ararsınız. Aklınıza hayalinize ne kadar saçmalık gelirse İslam kardeşliği adına onlar sergilenecektir bu cuma, güzel yurdumun camilerinde…”

Hay elim kırılsaydı da ben böyle bir yorumu eklemez olsaydım! Çünkü, şu anda uyuyan yılanı uyandırmış gibi hissediyorum kendimi. Zira bizim ilçenin müftüsü, bugün (16 Ağustos günü) merkezi vaaz sistemi vasıtasıyla yapmış olduğu vaazda Mısır’daki darbecilere demediğini bırakmadı. Lanetler yağdırıp durdu bir saat boyunca. Bedduanın bini bir para idi. Vaazının sonunda da “Mısırda şehit olan dindaşlarımız için cuma namazından sonra camilerimizde gıyabi cenaze namazı kılacağız” demesin mi? İşte o sırada, hay elim kırılsaydı da o yorumu yapmasaydım ve bunca Müslüman’ı Arap’ın kirli iktidar savaşının bir parçası durumuna düşürmeseydim diye düşündüm!

Cuma namazını kıldığım camide okunan hutbede de yine Mısır’daki askeri darbenin lideri general Abdülfettah Sisi ve taraftarlarına lanetler okundu! Vaiz efendinin ve İmam efendilerin çağrısına uyarak sadece bizim ilçede yaşayan Müslümanların Mısır’da ölenler için gıyabi cenaze namazı kılmak suretiyle Sisi ve taraftarlarına lanetler yağdırdığını sanıyordum. Meğer kazın ayağı hiç de öyle değilmiş! Çünkü öğrendim ki; Diyanet’in bu cuma günü böyle bir hutbe okutacağı ta dünden belliymiş(1). Yani bu cuma Türkiye’deki 85.000 camide okunan hutbe metni Diyanet İşleri Başkanlığı Merkezi’nde hazırlanmış ve Türkiye’deki bütün camilerde okunmuş bulunuyor. Diyanet, bunu, muhtemelen Mursi ve İhvan yanlısı AKP hükümetinin emriyle yapmış bulunuyor.

AKP Hükümeti için kullanılan “İhvan Yanlısı” tabiri sadece bana ait değildir elbette. Türkiye’den ayrılan Mısır Büyükelçisi Abdurrahman Salahaddin de aynısını söylüyor. Konuya ilişkin sözleri şöyle Sayın Büyükelçinin: “Türkiye yalnızca tek bir bölümün yanında olmayı tercih etti. Müslüman Kardeşler aslında bir azınlık. Bir önceki Cumhurbaşkanı Mursi 1 yıl önce yüzde 51’lik bir oranla seçildi. Bu aynı çoğunluk Müslüman Kardeşler ve cemaatin büyük bir bölümünü içeriyordu ama onların arasında başkaları da vardı. Mursi’yi destekleyen pek çok kişi vardı. Ne yazık ki bu grupların pek çoğu desteklerini çektiler, sokaklara döküldüler. Mursi’den erken seçim talep ettiler…”(2). Gerçi aynı şeyi bizzat Başbakan söylüyor. Açık açık “Benim şu anda Mısır’daki Cumhurbaşkanım Mursi’dir” dedi ya geçenlerde(3).

Bana kalırsa; bundan sonra Sisi ve taraftarlarının işi bir hayli zor! Öyle ya sadece Türkiye’de 85.000 camide milyonlarca Müslüman tarafından yapılan bu kadar çok beddua ve lanetten sonra değil Sisi, dağ olsa erir, tükenir! İtiraf edeyim ki; ben, Arap’ın ve bu ülkenin camilerini adeta siyaset alanı haline çeviren Türkiye’deki Arabizm taraftarlarının kirli siyasetlerine alet olmamak için Cuma namazından sonra camiyi derhal terk ettim! Ne Mısır için yapılan dualara amin dedim, ne de kılınan gıyabi cenaze namazına iştirak ettim…

Bir arkadaşım “Batı’nın ikiyüzlülüğüne lanet ve Mısır’daki kardeşlerimize dua etmek için cuma namazında Eyüp Sultan’dayız…” şeklinde bir yorumda bulunmuş. Kendisine şu cevabı verdim:

“-Minareler süngümüz, kubbeler miğfer. Camiler kışlamız, müminler asker- öyle mi? Lütfen bırakın artık şu batıyı suçlamayı ve camiler üzerinden siyaset yapmayı. 1.6 milyar Müslüman aklını başına devşirmiyor ve hala batının oyununa alet oluyorsa ortada sorgulanması gereken büyük bir problem var demektir. Problem kimde veya nerede? Eyüp Sultan’da ne yapacaksınız? Eyüp Sultan’dan mı yardım isteyeceksiniz, yoksa onu vasıta kılarak Allah’tan mı? Ey Müslüman şunu bil ki; ne Eyüp Sultan senin feryadını duyabilir, ne de Allah senin hizmetçin veya uşağındır! İhmallerin, tedbirsizliğin ve ahmaklığın yüzünden duçar olduğun belalar için iki de bir Allah’ı taciz etmeye hiç hakkın yoktur! Asırlardır Allah’ı da bıktırıp usandırdın(!). Sahi sen de hiç utanma ve sıkılma yok mu ey Müslüman?”

Suud Kralı Abdullah: İhvani Müslimin Terör Örgütüdür!

Türkiye Cumhuriyeti’nin yaklaşık 85.000 camisinde milyonlarca Müslüman Türk, Mısır’da sözüm ona şehit olan ve iddialara göre sayıları birkaç bin olan İhvan-ı Müslimin partisi mensupları için gıyabi cenaze namazları kılıp, ortalığı velveleye verirken Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın konuya ilişkin açıklaması ortalığa bomba gibi düştü! Kral, darbeci general Sisi’ye destek verirken “Mısır’ın kaosa sürüklenmemesi için Arap ülkelerinin birlikte hareket edilmesini” istedikten sonra şöyle demiştir: “Suudi Arabistan Krallığı, halkı ve hükümetiyle, terörizme karşı Mısırlı kardeşlerinin yanında olmuş ve olmaya devam edecektir”(4).

Peki, Suudi Kralı Abdullah’ın “terörizme karşı” şeklindeki sözleriyle tanımladığı teröristler kimlerdir? Mısır’da iktidarı darbeyle ele geçirenler mi sanıyorsunuz? Hayır efendim. Ne lakası var? Generaller(in)e terörist yaftası vuran ve bu suçla yargılayan tek ülke herhalde Türkiye’dir. Suudi Kralı, direk “Rabiatül Adeviye” ve “Nahta” meydanlarında 3 Temmuz’dan beri nümayiş yapan İhvan-ı Müslimin partisi taraftarlarını işaret etmektedir. Eğer öyle olmamış olsaydı; darbenin hemen sonrasında Suudi Arabistan Krallığı, ülke olarak Mısır’a 4 milyar dolarlık yardım yapılacağını, ayrıca körfez ülkeleri olarak Mısır’a toplam 12 milyar dolarlık yardımda bulunulacağını açıklar mıydı?

Mahmut Ahmed-i Nejat’ın Türkiye Kehaneti!

Hülasa edecek olursak; Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün (16 Ağustos) Türkiye’deki bütün camilerde aynı hutbe metnini okuttu ve muhtemelen bütün camilerde aynı vaazı verdirdi. Arkasından da Mısır’da öldürülen İhvan mensupları için toplu gıyabi cenaze namazları kıldırdı. Vaaz ve hutbelerin konusu, Mısır’da darbe ile görevden uzaklaştırılan İhvan’a destek, askeri darbe yapan General Abdülfettah Sisi ve yandaşlarına lanet idi. Oysa Suudi Arabistan Kralı, Mısır’da öldürülen kişiler için “TERÖRİST” tanımlaması yapmıştır. Dolayısıyla; Suudi Arabistan Kralı Abdullah’a göre bugün (16 Ağustos günü) Türkiye’de toplam 85.000 camide hükümetin emriyle ve Diyanet’in işgüzarlığı sayesinde, Mısır’da hükümet güçlerince öldürülen teröristler için gıyabi cenaze namazı kılmış bulunuyoruz! Allah namazlarınızı kabul etsin!

İşin bir başka ve çok daha önemli yanı ise şudur: Suriye konusunda Suudi Arabistan Krallığı ile aynı çizgide hareket eden Türkiye Cumhuriyeti, Mısır konusunda Suudi yönetimi ile açıkça ters düşmüş bulunmaktadır. Çünkü Kral Abdullah, Türkiye’de ruhları için gıyabi cenaze namazı kılınan İhvan mensuplarını TERÖRİST ilan etmiş bulunuyor. Anlaşılıyor ki; Türkiye, Irak Merkezi yönetimi, Suriye ve Mısır’dan sonra Suudi Arabistan’ı de kaybetmek üzeredir. Orta Doğu’da elimizde kala kala HAMAS, PKK, PYD, ÖSO, EL-KAİDE ve EL-NUSRA gibi terör örgütleri ile yedi kocalı Hürmüz gibi kaypak bir politika izleyen ve ne zaman ne yapacağı fazla belli olmayan Peşmerge lideri Mesut Barzani kalmış bulunmaktadır.

Devlet Şeref Madalyası Meselesi

Böylece Orta Doğu’da iyice tecrit edilmiş ve kendi organları marifetiyle ordusunun operasyonel gücünü oldukça zayıflatarak, emperyal güçlerin operasyonuna hazır hale gelmiş bir Türkiye manzarası var şu anda önümüzde. Ve korkarız ki; İran’ın Türk asıllı olduğu söylenen bir önceki Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedi Nejat’ın “Türkiye, tıpkı bir mendil gibi kullanılıp sonra da bir köşeye atılacaktır” şeklindeki kehaneti, bugün için çok daha anlamlı olmaya başlamıştır.

Şimdi hükümete soruyoruz; günlerdir Mursi ve İhvan diyerek kafamızı ütülediğiniz ve onların uğruna Türkiye’yi ayağa kaldırdığınız insanları terörist ilan ettiğine göre; Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın şerefinden şüphe duymanız gerekmez mi? Şu halde, bütün devlet protokolünü hiçe sayarak otel odasında, üstelik de kendi portresi altında ziyaret etmeyi içinize sindirdiğiniz Suudi Kralı Abdullah’a vermiş olduğunuz “Devlet Şeref Madalyası”nı geri alacak mısınız?

_____________
1-http://haber.stargazete.com/guncel/diyanetten-misir-konulu-hutbe/haber-781645,
2-
3-http://www.haberturk.com/gundem/haber/860221-benim-cumhurbaskanim-mursi,
4-http://www.posta.com.tr/dunya/HaberDetay/Suudi-Krali-ndan-Sisi-ye-destek.htm?ArticleID=190769 &

Exit mobile version