NECDET BULUZ
Geçenlerde PKK ile ilgili yazdığımız bir yazıda “barış süreci” nin iyi işlemediği, PKK’nın silah bırakmadığını, çekilmeyi geciktirdiğini, terör örgütü militanlarının şehirlere indiğini yazıştık. Hatta konu ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın da “Terör örgütü tam çekilmedi, ancak % 15’inin çekildiğini tespit ettik” demişti. Bu sözlerden sonra da terör örgütünün çekilmesi konusunda beklentilere yanıt alınmadığını söyleyebiliriz.
İstihbarat raporlarında da PKK’nın çekilmediği, özellikle de stratejik anlamdaki bölgelerde silahlı gücünü koruduğu belirtiliyor. PKK’nın siyasi uzantıları BDP’liler de yaptıkları her açıklamada “PKK’nın tam olarak çekilmesini bekleyenler, önce demokratik alanda adımlarını atıp, verdikleri sözleri yerine getirmelidirler” diyorlar.
DAĞDAN ŞEHİRLERE İNİYORLAR
Bütün bu gelişmeler, terör örgütünün taktik değiştirdiğini gösteriyor. Bunu kısaca sıralayalım:
İstihbarat raporları, bugüne kadar çekilen PKK’lıların % 25 olduğunu gösteriyor. Çekilenlerin çoğunun da sakat, hasta ve yaşlılardan oluştuğu, diğer grupların ise Kuzey Irak’ta katıldıkları kamplarda eğitime alındığı vurgulanıyor.
Dağlardan inenlerin bir kısmının şehirlere indiği, burada PKK destekçileri ile buluştuğu, bazı olayları organize ettiği söyleniyor. İstanbul’da araç yakma, Adana’da polisle çatışma gibi eylemlerin şehirlere inen PKK’lılarca organize edildiğine dikkat çekiliyor.
Güneydoğu’da birçok bölgede PKK kendi güvenlik birimleri oluşturuyor. Bunlara eğitim veriliyor. Bu güvenlik birimleri tek tip elbise giyiyor, araç ve kimlik kontrolü yapıyor, güvenlik güçleri ile çatışıyor. Bugüne kadar bunların üzerine gidildiğini, bunlar içinde gözaltına alınanların ya da tutuklananların olduğunu görüp duydunuz mu?
Terör örgütü Güneydoğu’da bildiriler dağıtıyor. Bu bildirilerde “Her evde mutlaka bir silah bulundurulmalıdır” deniliyor. Bunun anlamı, gerektiğinde bir çatışmaya hazırlık demektir. Kaldı ki, birçok ev terör örgütü kadrolarına yeni elamanlar da veriyor. Kısacası PKK’ya katılımların arttığını artık herkes biliyor ve dilendiriyor.
İSTEDİKLERİ GİBİ OYNUYORLAR
, PKK’nın stratejik bölge olarak ilan ettiği bazı yerleşim birimlerindeki çekilme işlemini ise en sona bıraktığı ortaya çıktı. İstihbarat raporlarında, PKK’nın “zor kazanılmış bölgeler” olarak nitelendirdiği, Hakkâri Dağlıca, Zağros Sahası, Ağrı Dağı, Tunceli Çemişkezek, Aliboğazı ve Kutu Deresi’nden oluşan altı bölgedeki çekilme işlemlerini ağırdan aldığı ve bu bölgelerden sadece hasta örgüt üyelerinin çekilmesine izin verildiği belirtildi. PKK’nın stratejik bölge ilan ettiği yerleşim birimlerinden çekilmeyi en sona bırakması, devlet içinde de tartışma konusu oldu. Devlet birimlerinin, stratejik bölgelerle ilgili PKK yönetimine uyarıda bulunduğu ve çekilmenin tüm bölgelerde gerçekleşmesini istediği öğrenildi.
HERŞEY ÖCALAN ÜZERİNE KURULUYOR
Bütün bu yapılanlar bir strateji değişikliği içinde işletiliyor. Açıkça da “Demokratikleşme paketini görmemiz gerekiyor” deniliyor. Baştan bu yana terör örgütü tehdit üzerine tehdit yağdırıyor. “Barış süreci işlesin, zarar gelmesin” diyerek de terör örgütünün her yaptığı adeta meşru sayılıyor. Ne acıdır ki bugünleri de görüp yaşıyoruz.
Zaten dikkat edilecek olursa terör örgütünün istediği “demokratikleşme paketi” içinde, kamuoyunun çok büyük tepki gösterdiği ve bundan sonra da göstereceği isteklerle dolu. Öncelikle terörist başı Öcalan’ın özgür bırakılması isteniliyor. “Öcalan özgür kalmadıkça bir barış sürecinin sona ermesi beklenmemedir” deniliyor. Türk ve Türk Devleti’nin yapısının bozulması isteniliyor. Ana dilde eğitim şart koşuluyor. Seçim barajının düşürülmesi, Güneydoğu’nun Türkiye’den koparılması için adımların atılması bekleniyor.
. AKP Hükümetini köşeye sıkıştırmak, isteklerin yerine gelmemesi halinde kitleleri sokaklara indirmek, hatta eskiden olduğu gibi yeniden silahlı çatışmaları başlatmak PKK’nın taktik değişikliği içinde yer alıyor. Gizlisi saklısı da yok, bunları da açık biçimde ifade ediyorlar
e.mail: necdetes@mynet.com