Ha PKK, ha PYD ne fark eder?…

 

NECDET BULUZ

 

                                          PKK’nın Suriye kolu PYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim’ün Türkiye’ye gelip, yetkililerle görüşmesinden sonra Hükümet kanadından yapılan açıklamada “Müslim’ün dikkatini çektik, hassasiyetlerimizi ilettik” denildi. Daha önce yapılan açıklamalarda da “Defakto bir duruma müsaade etmeyiz, bir oldu-bittiyi kabul etmeyiz” denilmişti. PYD’nin ele geçirdiği sınır kapılarına PYD’nin bayrakları asıldı. Bizimkiler “O bayrak inecek” dediler ve PYD bayraklarının yerine Birleşik Kürdistan bayrakları asıldı. Ortada bir oyun oynanıyor, ancak bunun getireceği sıkıntı ve tehlikelerin neler olacağını kimse bilemiyor, tahmin edemiyor.

                                             Terör örgütü PKK, Suriye’ye ve dolayısı ile PYD’nin güçlenmesine çok önem veriyor. Kurulması düşünülen Büyük Kürdistan’ın Suriye kanalı ile atılacağı hesaplanıyor. Bu açıdan Suriye, PKK ve diğer Kürt gruplar için çok büyük önem taşıyor. Bizim yanlış Suriye politikalarımızın sonunda bu bölge bizi de içine çekebilecek boyutta tam bir batağa dönüşüyor.

                                             TARİH TEKERRÜR EDİYOR

                                             Dikkat ediniz, 5 yıl önce de Kuzey Irak için bizi yönetenler neler demişlerdi. “Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız. Burada bir defakto durumu kabul etmeyiz. Bir oldu-bittiye göz yummayız ve gerekli müdahaleyi yaparız.” Aynı sözler şimdi PKK’nın Suriye kolu PYD için söyleniyor. Kuzey Irak için söylendi de ne yapıldı? Göz göre göre burada bir Kürt Devleti’nin temel yapısı inşa edildi. Bu yapıyı inşa edenleri ayaklarına kırmızı halılar sererek karşılamadık mı? Hain Barzani, Kuzey Irak’ta PKK’nın yuvalanmasında, semizlenmesinde, ayakta kalmasında başrol oynamadı mı?

                                                        PYD nedir? PYD, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki devamı ve koludur. Büyük Kürdistan’ın oluşumunda buradaki rolünü yerine getirmektedir. Şimdi kalkmışlar “Biz, Müslim’ün dikkatini çektik” diyorlar. “O bayrak inecek dedik, indirdiler” diyerek de devam ediyorlar. Bugüne kadar PYD tarafından yapılan açıklamalar, terör örgütü PKK’nın açıklamaları ile örtüşmedi mi? Aynı hedef için, aynı dili kullanmıyorlar mı?

                                              Hâlbuki yapılan pazarlıklarda PYD bayrağının indirilmesi karşılığında, çatışmalarda yaralanan PYD’lilerin de Türkiye’de tedavi edileceği yer almış. Bu Bunun adı pazarlık değil mi? Bunun dışında daha ne gibi pazarlıkların yapıldığı bilinmiyor ama, yakında mutlaka bunların da kokusu çıkacaktır.

                                              NE GİBİ PAZARLIKLAR YAPILDI?

                                              Biz, tam tersini düşünüyoruz. Gelişmeler hiç de yapılan açıklamaları doğrulamıyor. Daha önce sınırın öte uçunda çatışmalarda yaralanan Nusra Cephesinin elamanları Türkiye’ye getirilip, tedavi ediliyordu. Müslüm’ün Türkiye’ye gelmesinden sonra PYD’li yaralılar da getirilmeye başlandı. Bunun nedenini açıklayamıyorlar. Aslında çatışmalar bizi yönetenlerin desteklediği Nusra cephesi ile PKK’nın Suriye kolu PYD arasında geçiyor. Taraflar adeta Esad’ı unuttu. Suriye’de tersine şeyler oluyor. Suriye batağı bizi daha çok içine çekiyor. Gelen haberler de aşırı İslami gruplar ile Kürt grupları arasında geçtiğini doğruluyor.

                                                       Suriye’de iç çatışmalar başladığında Kuzey Irak’taki peşmergebaşı Barzani PYD’lileri gruplar halinde Kuzey Irak’a davet etmiş, onlarla görüşmelerde bulunduktan sonra “Size istediğiniz kadar silah ve para yardımı yapılacak, siz de görevlerinizi yerine getirin” demişti. Hatta gruplar halindeki PYD’lilere Kuzey Irak’ta eğitim verilmiş daha sonra bunlar yine gruplar halinde Suriye’ye geçmişlerdi.                                                                                                                 Yapılmak istenilen, hedefler bellidir. Etrafımız, Kürt gruplarınca çevriliyor. Bugün bu oluşumlara seyirci kalanlar, yarının çok geç olduğunu görecekler. Konuya bu açıdan yaklaştığımızda Hükümetin çok tehlikeli bir oyun içinde olduğunu görüyoruz.

                                          EN BÜYÜK SIKINTIYI TÜRKİYE ÇEKİYOR

                                                    PYD ile de daha önce terör örgütü PKK ile pazarlığa oturulduğu gibi pazarlık masasına oturulmuştur. Salih Müslim kimdir? Muhatap alınacak bir Başbakan mı, devlet başkanı mıdır? Türkiye gibi bir ülkenin bu adamı karşısına alıp konuşması, ya da pazarlıklar içine girmesi kabul edilebilir bir durum olabilir mi? Geçmişte hain Barzani’ye yapılanlar, şimdi PYD Eş Başkanı Salih Müslim’e uygulanıyor. İçine düştüğümüz durumu görebiliyor musunuz?

                                           Şu anda Suriye’nin geleceğini tahmin etmek oldukça güç görünüyor. Artık, Esad gitse de gitmese de bizim için değişen bir şey olmayacak. Belki de Esad’ın gitmesinden sonra ortaya çıkacak Suriye tablosu bizi daha da sıkıntıya sokacaktır. Eğer böyle beklendiği gibi sıkıntılarla karşılaşacak olursak bunun en büyük nedeni AKP Hükümeti’nin uyguladığı yanlış Suriye politikalarından kaynaklanmış olacaktır. Bunun da böyle bilinmesinde yarar görmekteyiz.

e.mail: necdetes@mynet.com

 

                                                  

 

                                                          

 

                                                       

 

 

 

Yazıları posta kutunda oku

NECDET BULUZ - pkk cekilme