Başsavcı Agvan Ovsepyan, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın yasal olarak belirlenmediğinden bahisle,”Türkiye,Ermenistan kilise ve arazilerini ve ayrıca sözde kaybedilmiş toprakları Ermenistan’a iade etmelidir” dedi.
TBMM Genel Kurulu, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun,”Meclis bugün psikolojik eşiği aşma noktasına gelmiştir” ifadesi ve alkışlarıyla TSK İç Hizmet Kanununun 35.maddesi değiştirdi.
TSK’nın vazifesi, “yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır” şekline değişirken -aslında,Milli güvenlik konsepti uluslararası barışın sağlanmasıyla ilişikli dış tehditlere indirgendi.
Dışişleri Bakanlığı,”Başsavcının ifadesi Ermenistan’da hakim sorunlu zihniyeti yansıtmakta ve bu ülkenin BM ve AGİT başta olmak üzere üyesi bulunduğu uluslararası örgütlere karşı yükümlülüklerine ters düşmektedir.Türkiye’den toprak talebi kimsenin haddine değildir” açıklaması bu sırada geldi…
*
Yine o sırada 30 Haziran -5 Temmuz’da, Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Halk Kongresi 9.Genel Kurulu “Demokratik Ulus ve Özgür Yaşam”esasında,4 coğrafyadan gelen delegelerle yeni süreçte izlenecek politikaları belirlemek üzere toplandı.
Demokratik Konfederalizm ilkesi çerçevesinde Türkiye ulus devletine alternatif, Orta Doğu sorunlarının da çözümünde bir model olarak öngörülen,PKK’nın ve onun uzantısı diğer Kürt bölgelerinde faaliyet gösteren tüm parti ve organizasyonların koordine edildiği yürütme organı Kürdistan Topluluklar Birliği’nin-KCK) siyasal örgütlenmesi yeni bir organizasyonda güçlendirildi.
Abdullah Öcalan yeniden KCK Genel Başkanı,Bese Hozat ve Cemil Bayık KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı,Hacer Zagros ve Remzi Kartal Halk Kongresi Eşbaşkanı oldular.
Murat Karayılan ise PKK’nın askeri kanadı Halk Savunma Güçleri (HPG) başkanı ya da Kürdistan Genelkurmay Başkanı oldu!
*
Halk Kongresi, KCK sisteminin temeli akademilerin, komün, kooperatif ve meclislerin hızla yaygınlaştırılması,demokratik konfederalizm temelinde demokratik uluslaşmanın oluşturulması, komünal ekonominin ve demokratik özerkliğin inşasının tabandan örgütlendirilmesine dönük bir dizi karar aldı.
Demokratik çözüm sürecinin 1. aşamasının 1 Haziran’da tamamlandığı tespiti ile 2. aşamada AKP Hükümeti nezdinde Türkiye’den “anayasada Kürt halkının doğal ve demokratik hakları yer almalı, Anayasa Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan’ı açık bir ifadeyle ortaya koymalı” talebinde bulunuldu.
PKK’nın terör listesinden çıkarılması, tüm Kürdistani güçlerle birlik ve ittifak siyasetinin geliştirilmesi, Kürt Ulusal Konferansının en kısa zamanda gerçekleştirilmesi çağrısında bulunuldu.
*
Konuşulan en önemli husus, Atatürk’ün bağımsız,anti-emperyalist ve Kemalist ilkeler çerçevesinde Türkiye Ulus Devletini kurarken, Şeyh Sait İsyanı’ndan sonra Kürtçülük Sorununu bir çözüme kavuşturmak amacıyla hazırlanan çeşitli raporların Başbakanlık,İçişleri,Adalet Bakanlıkları ve Genelkurmay’ın oluşturduğu bir komitece -önce, genel bir rapor-sonra, bir programda belirlenen ” Şark Islahat Planı” idi..
*
Planın önemi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsuru 1923 Lozan Barış Antlaşması’nın -mesela,
39. maddesinin 4.fıkrası “Herhangi bir Türk uyruğunun, gerek özel gerekse ticaret ilişkilerinde, din, basın ya da her çeşit yayın konularıyla açık toplantılarında, dilediği bir dili kullanmasına karşı hiçbir kısıtlama konulmayacaktır” -ya da,
5. fıkrası “Devletin resmi dili bulunmasına rağmen, Türkçeden başka bir dil konuşan Türk uyruklarına, mahkemelerde kendi dillerini sözlü olarak kullanabilmeleri bakımından uygun düşen kolaylıklar sağlanacaktır” ibaresi ile,
Kemalist kadroların ve Cumhuriyet hükümetlerinin Kürt Sorununu çözmenin ana çerçevesini oluşturan planın çelişmesidir.
*
Şimdi Halk Kongresi -bir yandan, bir çalışma ile uluslararası platformlarda 1925’te Şeyh Sait ayaklanmasıyla başlayan ve Şark Islahat Planı belgesiyle Kürt halkına fiziki,kültürel ve siyasi soykırım yapıldığının takdimini ve ilgili belgenin soykırım suç belgesi olarak kabul edilmesine yöneliyor, Lozan Barış Antlaşmasını tartışmaya açmaya yelteniyor.
*
Bir yandan da,Şark Islahat Planının tüm maddelerinin ortak noktasının Kürdistan’da Kürtleri kültürel soykırıma tabii tutmak,bir kürdü tümden Türk haline getirerek Türkiye diye tabir edilen sınırların içerisinde tek tip bir Türk ulusu yaratmak olduğundan hareketle,
en yoğun fiziki kıyım Dersim’de yapılmıştır,deniyor.
Yeni Anayasa için CHP’nin Dersimli, Alevi ve Kürt lideri Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden politika yürütmeye yöneliniyor.
*
Bu esnada PKK’nın askeri kanadı Halk Savunma Güçleri Genelkurmay Başkanı (!) Murat Karayılan Türkiye’den taleplerde bulunmaktadır!
Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa Sürecini teminen demokratik siyasal çözümün kabul edilerek gereklerin yerine getirilmesini/ KCK’nın 23 Mart’tan itibaren geliştirdiği ateşkes ve geri çekilme halinin onaylanmasını/ Türkiye’de demokratik siyasetin önünün açılması ve tüm toplumsal dinamiklerin harekete geçirilmesi için Kürt halkı silkinişinin Türkiye’ye yayılmasına olanak tanınmasını / Sürecin sabote edilmesi ya da bir oyalama ve aldatma politikasına dönüşmesi halinde aktif savunmada olan gerillanın misilleme hakkını kullanacağı açıklıyor!
*
İslamcı Erdoğan’ın Osmanlı’nın ardından oluşan devletlerde Vatikan benzeri “İslam Birliği” ile ekonomik güç olmak hedefinde Türkiye tamamen ABD’ye bağlanmıştır.
Reelpolitik temel siyasi kimliği ve tarihsel birikimi kuşatmış, Türkiye Devletinin sivil ve askeri kanadı hepten MİT’te demokratikleşmeyi denetleyen ABD,Kürtlerin demokratikleşmesini denetleyen İsrail,askere strateji veren NATO ile Erdoğan ve Gülen Cemaatince yönetilmektedir.
Şimdi bu heyetin kontrolünde “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerinde odaklaşılmalıdır” tezinde yeni bir anayasa talebi oluşmuştur.
Bu çerçevede Genel Başkan Kılıçdaroğlu CHP’yi AKP’nin oluşturduğu merkezin diğer kutbu haline getirmek misyonundadır, Cumhuriyet’in yok edilen niteliklerine sahip olmak mücadelesi vermek yerine bölüşüm tartışması, sınıfsal sorunlar, kişi hak ve özgürlükleri savunuculuğuna soyunmuş ve Kemalist Türk Devleti idealini reelpolitiğe oyuncak etmiştir.
*
İşte yerel,genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşıldığı ve Demokratik Çözüm sürecinin 2.aşaması sırasında Kürt Halk Kongresi talepleri ve sözde Kürdistan Genelkurmay Başkanı Murat Karayılan’ın çıkışı AKP,CHP ve MHP’nin durumdan vazife çıkarmasına neden oluyor.
Hem Gezi Direnişleriyle yıpranan Erdoğan’ın Başkanlık rüyasına son vermek hem yeni Anayasa’da uzlaşılan 48 maddenin TBMM’den çıkarılmasına yöneliniyor.
*
Türkiye hızla Uluslararası Hukuk ile ilgili platformlarda Lozan Barış Antlaşmasının didikleneceği süreçlere çekiliyor.
Ermenistan Başsavcısı Agvan Ovsepyan’da bu süreci bekleyenlerdendir!
TSK’a gelince yasa gereği -artık, o’nun vazifesini uluslararası barışı kuranlar belirliyor…
14.7.2013