NECDET BULUZ
Yeni bir anayasa yapılması konusunda Meclis’te grubu bulunan 4 parti bir türlü anlaşamıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda 177 maddeden ancak 48 maddesi üzerinde anlaşma sağlanabilmiş. Bundan sonra çalışmalar kilitlenmiş. Bunda en büyük neden, Başbakan Erdoğan’ın Başkanlık sisteminde israrlı olmasıdır. Hatta “Başkanlık siteminden vaz geçeriz” dendiğinde, AKP bu kez “Yarı Başkanlık, partili Başkan” önerileri ile muhalefetin karşısına çıkıyor.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yeni Anayasa için yeniden Parti Liderleri ile turlara başladı. Sonuç alabilir mi, bu koşullar içinde sanmıyoruz. Başbakan ile de görüşen Çiçek çağrı üzerine çağrı yapıyor. Anayasa Komisyonu’nda üyesi bulunan muhalefet partileri de “Masadan kalkan ve kaçan taraf olmayacağız” diyerek yeni anayasa çalışmalarına sahip çıkıyorlar.
BDP İLE DE İPLER KOPUYOR
Peki, şimdi ne olacak?
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarının önünü tıkayan en önemli konu, AKP’nin Başkanlık sisteminde israrlı oluşudur. Bunun yanı sıra BDP’lilerin yeni Anayasa’dan beklentilerinin yerine getirilmesini istemeleridir. Bu konular CHP ve MHP’yi hem rahatsız ediyor, hem de işin ilerlemesini engelliyor.
AKP’li kurmaylar “Gerekirse yeni Anayasa’yı BDP’lilerin oyları ile Meclis’ten geçirip halk oyuna sunarız” diyorlar. Ancak, BDP’liler buna bazı koşullar öne sürerek yanaşmıyor. “Bizim taleplerimiz Anayasada yer bulursa oturup konuşuruz” diyorlar. BDP’lilerin neler istedikleri zaten belli. Anayasa’nın değişmez ilk üç maddesinin değiştirilmesini istiyorlar. “Türk Milleti”, “Türk vatandaşı” gibi tanımlamaların değişmesini istiyorlar. Terörist başı Öcalan’a özgürlük istiyorlar. Seçim barajının düşürülmesini şart koşuyorlar.
İşte, bu noktada da BDP ile ipler kopuyor. AKP’nin bu istekleri yerine getirmesi, kamuoyundaki rahatsızlıkları daha da artıracak boyutlara taşıyabilir. BDP ile yapılacak anlaşmalar toplumda karşılık bulamaz. Çünkü Başbakan da, kurmayları da “Çözüm süreci” ile başlayan adımların atıldığında “Biz, PKK ile hiçbir anlaşma yapmadık, hiçbir vaade bulunmadık” demişlerdi. O nedenle, böyle bir işbirliği, kamuoyunu hiçbir zaman ikna edemez ve bugün var olan rahatsızlıklar daha da artabilir.
BAŞKANLIK SİSTEMİ SORUNU
Ortadaki tablo şöyle:
Anayasa Uzlaşma Komisyonu, çalışmalarını sürdürebilmesi için, AKP’nin öncelikle Başkanlık sisteminden vaz geçmesi gerekiyor. Çünkü, Meclis’teki CHP, MHP ve BDP Başkanlık sistemine karşı çıkıyor. AKP’nin bu istekte direnmesi halinde çalışmaların başarıya ulaşması şu an imkansız gibi görünüyor. AKP kurmayları “Başkanlık sisteminden vaz geçebiliriz” diyerek yarı Başkanlık, ya da partili Başkan önerisiyle komisyona öneri getirmesi de yine muhalefet tarafından kabul görmüyor. Burada atılacak adım, iktidar partisinin bu önerilerinden tamamen vaz geçmesi olacaktır.
AKP’DEN DE FİRE OLABİLİR
AKP’nin önünde tek seçenek kalıyor:
Kendi anayasasını yapıp, halk oyuna sunmak. Bunun da öyle kolay bir iş olmayacağı görülüyor. Çünkü halk oyuna sunulacak olan bu anayasanın da Meclis’ten geçmesi gerekiyor. Buna AKP’nin sandalye sayısı yetmiyor. BDP’den de destek zor olacak. Kaldı ki, AKP böyle bir anayasa taslağına 15-20 kadar milletvekilinin” “evet demeyeceği, yani AKP’den fire olabileceği de tahmin ediliyor.
Başbakan Erdoğan, son açıklamasında “Gelin şu yaz mevsimi içinde şu anayasayı halledin. Ben arkadaşlarıma bu noktada gerekeni söyleyeceğim.” Diyor. Ancak, yine de yeni Anayasa çalışmalarının önündeki engelin kendilerinin olduğunu bir türlü kabul etmiyor.
Biz, bu koşullar içinde yeni bir Anayasa yapmanın güç olduğunu görüyoruz. Yeni Anayasa çalışmalarının başarıya ulaşması, ancak iktidar partisinin daha demokratik ve halkın istekleri doğrultusunda adımları atıp hayata geçirmesi ile gerçekleşebilir. Her şeyden önce milletin sesine kulak vermek gerekiyor.
e.mail: [email protected]