30 Haziran 2013 Pazar, 01:01
Muz kabuğundan biyoplastik üreten Elif Bilgin, Google Bilim Fuarı’nda finale kaldı. 16 yaşındaki lise öğrencisi, “Kendime güvenmediğim için ürettiğim…
Muz kabuğundan biyoplastik üreten Elif Bilgin, Google Bilim Fuarı’nda finale kaldı. 16 yaşındaki lise öğrencisi, “Kendime güvenmediğim için ürettiğim maddeyi çöpe atmıştım. Sürpriz oldu” dedi.
İstanbul’da yaşayan Elif Bilgin, Özel Koç Lisesi 10. Sınıf öğrencisi… Henüz 10 aylıkken cümle kurarak konuşmaya, 4 yaşında bilim dergileri okumaya başladı. Bilimsel araştırmalara olan merakı onu ilginç projeler üretmeye itti. 16 yaşındaki Elif, 2 yıl önce “muz kabuğundan biyoplastik üretimi” projesi üstünde çalışmaya başladı. Birçok denemesinde başarısız olan Elif, sonunda muz kabuğundan biyoplastik üretmeyi başardı. Uzun uğraşlar sonucu tamamladığı projesiyle bir yarışmaya katılmayı düşünen Elif Bilgin, arama motoru Google’a girip “bilim yarışması” yazıp, arama butonuna tıkladı. İlk sırada Google Bilim Fuarı çıktı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve 120′yi aşkın ülkeden 13-18 yaş arası binlerce gencin yarıştığı Google Bilim Fuarı 2013′e katılan Bilgin pek umutlu değildi. Hatta ürettiği ve evde sakladığı biyoplastikleri de annesinin “koku yapıyor” şikâyeti üzerine çöpe atmıştı.
YENMEYEN MADDE ARADI
Yarışma için açıklamalı bir video hazırlayıp gönderen Elif, hiç beklemediği bir sonuçla karşılaştı. Projesiyle 15 finalistten biri olmuş; ayrıca ABD’de 168 yıldır yayımlanan popüler bilim dergisi Scientific American’ın “Scient in Action” ödülüne layık görülerek, bir yıl süreyle mentorluk ve 50 bin dolarlık (96 bin TL) bütçe desteğine de hak kazanmıştı. Annesi Melike Bilgin ile birlikte Google’ın Levent’teki merkezinde görüştüğümüz Elif Bilgin, projesini SABAH’a anlattı. Okulunun yanı sıra 6 yıldır belirli bir IQ düzeyine sahip çocukların kabul edildiği İstanbul Bilim Sanat Eğitim Merkezi’ne devam ettiğini anlatan Bilgin, “Biyoloji Bölümü’ndeki hocamla bir beyin fırtınası yaptık. Çevreye yönelik bir proje yapmayı düşündüm. Petrol bazlı plastiklerin yerini alabilecek biyoplastik üretimi üzerinde fikir yürüttüm. Daha önce patatesten biyoplastik yapıldığını öğrendim. Nasıl yapıldığını araştırdım. Ancak patates yenilen bir madde. Yemediğimiz bir maddeden yapabilir mi diye düşündüm. Çöpe attığımız muz kabukları aklıma geldi. Muz kabuğunun içinde yüksek oranda selüloz ve nişasta gibi biyoplastik üretimine uygun maddeler var. Proje böyle başladı” dedi.
12 FARKLI METOT DENEDİ
Tam 2 yıl boyunca proje üzerinde çalıştığını anlatan Bilgin, “Çalışmalarımın bir kısmını okulda, bir kısmını bilim sanat merkezinde yapıyordum. Bazen de evde gece geç saatlere kadar çalıştığım oldu. Farklı metodlar uyguladım. Toplam 12 metoddan 10′u başarısız oldu. Ancak sonunda biyoplastik üretmeyi başardım” dedi. “Bu başarıyı hiç beklemiyordum” diyen Bilgin, annesiyle arasında geçen ilginç diyaloğu ise şöyle anlatıyor: “Henüz ilk 90 finalist açıklanmamıştı. Zaten seçileceğimi düşünmemiştim. Kendime o kadar güvenmiyordum ki ürettiğim plastikleri bile çöpe attım. Ürettiğim biyoplastikler ise mutfakta duruyordu. Annem bana biyoplastiklerin koku yaptığını söyleyerek ‘Bunları ne zaman atacağız’ dedi. Ben de yarışmadan o kadar umudu kesmiştim ki ‘İyi at bari’ dedim.” Bilgin ayrıca babasının bir gün ürettiği kapak şeklindeki biyoplastiği çikolatalı bisküvi sanıp ısırdığını anlatıyor: “Ürettiğim biyoplastikler mutfakta duruyordu. Sabah kalktığımda bir ısırık olduğunu gördüm. Sonra babamın biyoplastiği bisküvi sanıp ısırdığını öğrenince çok güldük.” Ödülü kazandığı haberini de annesinin verdiğini söyleyen Bilgin, o anı gülerek anlatıyor: “O sırada voleybol antremanı yapıyorduk. 8 yıldır voleybol oynuyorum. 1907 Kanarya Spor’un kaptanıyım. Annem koşarak antreman sahasına girdi ve müjdeyi verdi. Bu sırada kafama da top çarptı.”
Hayali Amerika’da tıp eğitimi
Projesini geliştirmek isteyen Bilgin’in hayali ise Amerika’da tıp eğitimi almak. Ablasının Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde eğitim gördüğünü anlatan Bilgin, “Ben de iyi bir üniversitede tıp eğitimi almak istiyorum. Bilimsel çalışmalarımı da sürdüreceğim. Kazandığım ödülü projeyi daha da geliştirmek için kullanacağım” dedi. Bilgisayar mühendisi olan anne Melike Bilgin ise “Elif bebekliğinden beri çok parlaktı. Daha 10 aylıkken cümle kurmaya başlamıştı. Anne baba demeden önce ‘Su ver’ dedi. Ben şaşkınlıkla ona bakarken bu kez ‘Çok susadım’ dedi. 4 yaşında ise okumaya başladı. Sürekli bilimsel kitaplar alıyordum. Böyle bir evladım olduğunu için çok mutluyum” dedi.
Büyük ödül için Kaliforniya’ya gidecek
Bilgin, Google Bilim Fuarı’nda da finale kalan diğer 14 finalist ile birlikte 23 Eylül’de büyük ödül için Google’ın Kaliforniya’daki merkezine gidecek. Yarışmanın birincisine ailesiyle 10 günlük Galapagos Adaları tatili ödülü verilecek. Birinci ayrıca birçok önemli bilim merkezini ziyaret edip dünyaca ünlü uzmanlarla tanışacak. Bilgin’in projesini birinci seçen Scientific American dergisi, şimdiden geleceğin bilim insanları listesine girmeyi başaran Elif Bilgin ile bir de röportaj yayınladı. “Thomas Edison’ın dediği gibi ‘Dahilik, yüzde 1 esinlenme, yüzde 99 ise terlemeden ibarettir’ sözü Elif Bilgin için söylenmiş gibi” sözleri yer aldı.