UYURGEZER AB LİDERLERİ
Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. (1922)
Mustafa Kemal ATATÜRK
Uyurgezer AB uçurumun kenarında (25 Mayıs 2013)
Değerli arkadaşlar,
Bu hafta yayınlanan The Economist’e göre AB ülkeleri uyurgezer liderleri yüzünden büyük bir ekonomik krize, uçuruma doğru gidiyor. Gereken önlemleri zamanında alamadıkları için korkarım ABD’nin 2008 de yaşadığı ekonomik krizi yaşayacaklar.
Bu konuda geçen hafta Perşembe günü CNBC-e TV kanalında saat 22.00 de yayınlanan “Too big to fail” BÜYÜK ÇÖKÜŞ isimli filmi izlemenizi isterdim. ABD Ekonomi Bakanı Henry Paulson’un Wallstreetdeki para baronlarına karşı nasıl boğuştuğunu, FED’in geç kalması yüzünden mortgage krizi için gereken önlemleri zamanında alamadıklarını ve yüzlerce bankanın nasıl battığını görecektiniz. Bu süreçte Çin, Rusya, Kore ve İngilterenin ulusal çıkarları doğrultusundaki tutumlarını izleyecektiniz. Fransa ve Almanyanın da ister istemez bu faciadan nasıl olumsuz etkilendiklerine şahit olacaktınız.
Değerli arkadaşlar,
Sıra AB’ye geldi ve AB’nin yıllardır yaşadığı bu ekonomik kriz bizi de etkileyecektir. Çünkü 1995 yılında AB’ye girmeden Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladık. Hiçbir AB ülkesi AB’ye girmeden bu anlaşmayı imzalamamıştır. Ne yazık ki ülkemizi AB’ye tek taraflı bağlayan bu anlaşma yüzünden yaklaşık 300 milyar $ zarardayız.
Bildiğiniz gibi %70’i ithalata dayalı İhracaatımızın büyük kısmını da AB’ye yapmaktayız. Bu aşırı bağımlılık yüzünden AB’nin güdümünde hareket etmek zorundayız. Örneğin; sizlere 27.09.2010 da SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM -13- başlıklı yazımda belirttiğim gibi AB den Gümrük Birliği golü yedik! Birliğin Meksikadan sonra Güney Kore ile ticaret anlaşmasına hazırlanması Türkiyeyi zora sokuyor… Rusya, Hindistan ve Kanada ile anlaşmalar da sırada. Güney Kore ve AB, 6 Ekim 2010 da imzalanıp, 2011 de yürürlüğe girmesi öngörülen antlaşma sayesinde Kore, AB ye ve ülkemize gümrük vergisi ödemeden ihracat yapacak, Türkiye ise AB ile gümrük birliğinde olduğu için Kore malları ülkemize de gümrüksüz girecek. Buna karşılık Türk malları Koreye girerken, Türkiye AB üyesi olmadığı için gümrük vergisine tabi olacak (Cumhuriyet-21.09.2010).
Geçen hafta Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan da AB ile devam eden gümrük birliği anlaşmamızı yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini açıkladı. Umarım gereken önlemleri en kısa sürede alır, AB bağımlılığı yüzünden daha fazla zarara uğramamızı engelleriz.
Burada ülkemizin AB’ye alınmayacağını pek çok kez söyleyen Fransa Başkanı Sarkozy’nin kulaklarını çınlatalım. Kendisi Devleti laik olsa da nüfusunun büyük çoğunluğu müslüman olan bir ülkeyi Avrupalı olarak görmem diyerek, Türkiyeyi AB’de dini yüzünden istemediğini açıkça ilan etmişti (29.05.2008-Milliyet). Sonunda Fransa Meclisi de, AB’nin toplam nüfusunun %5 inden fazla nüfusu olan ülkelerin AB’ye tam üyeliğini referandum şartına bağlamıştı. Fransaya ve Sarkozy’e teşekkür edelim, sayesinde Euro’nun kulu-kölesi olmadık.
Umarım, devlet bürokrasisi ataleti ve uluslararası vahşi kapitalizmin acımasızlığı yüzünden, oluşabilecek gecikmelerle güzel ülkemiz, siyasi ve ekonomik açıdan geri dönülmez zararlara uğramasını önleriz.
Sevgi ve saygılarımla (29.05.2013).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Vergilerimiz ve Elektrik faturalarımızdaki zorunlu ödemelerle ayakta duran TRT-1 de yaklaşık 25 yıldır her Pazar günü bir kovboy filmi oynatılır. Bir başka ülke varmıdır ki en büyük devlet TV’sinde her Pazar bir kovboy filmi oynatılsın. Korkarım AB-D emperyalizmi sonunda, Türk milletini de kovboy yapacak galiba. Yani herkes silah sahibi olacak ve silahını erken çeken son sözü söyleyecek. Çünkü yeni hazırlanan Silah Yasa taslağında pompalı tüfek için ruhsat artık 21 yaşındakiler yerine 18 yaşındakilere de verilecekmiş. Ayrıca ARMAĞAN SİLAH kavramı ile birileri de silaha kavuşturulacakmış. Silah kaçakçılarına gün doğdu. Yıllardır bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren UMUT VAKFI’nın ) emeklerine yazık oluyor.