İLKOKULLARA TARİH ve COĞRAFYA DERSLERİ
HÜSEYİN MÜMTAZ
Ergin Yıldızoğlu; “Ortadoğu politikasını, bilgiden çok inanç/fantezi ve saplantının belirlediğini” ileri sürdüğü bugünkü yazısında diyor ki; (Cumhuriyet, 15 Mayıs 2013)
“-Stratejik Derinlik- başlıklı çalışmanın kuramsal cılızlığını, inanç/fantezi hanesinin ne kadar zengin olduğunu çok sayıda araştırmacı birçok kez gösterdi. Bu doktrine dayanan dış politika kendi amaçları bağlamında hiçbir somut başarı, ülkeyi Arap sermayesinin müşterisi durumuna getirmek dışında, üretemedi”.
Madem akşam sabah Osmanlının tarihiyle yatıp kalkma modasına meftunuz; coğrafyasına da bir nazar atfetmeye ne dersiniz?..
Bugünkü dersimiz, belki yüzüncü kere Misâk-ı Millî..
Misâk-ı Millî’nin birinci maddesi aynen şöyledir;
“Devlet-i Osmaniyye’nin münhasıran Arap ekseriyetiyle meskûn olup 30 Teşrin-i evvel 1918 tarihli mütarekenin hîn-i akdinde muhasım devletlerin işgali altında kalan aksamının mukadderatı, ahalisinin serbestçe beyân edecekleri ârâya tevfikan tayin edilmek lâzım geleceğinden mezkûr hatt-ı mütareke dahil ve haricinde dinen, ırken, aslı müttehid ve yekdiğerine karşı hürmet-i mütekabile ve fedakârlık hissiyâtı ile meşhu ve hukuk-ı ırkiye ve içtimaiyyeleriyle şerâit-i muhitiyyelerine tamamıyla riâyetkâr Osmanlı İslâm ekseriyetiyle meskûn bulunan aksamın heyet-i mecmuası hakikaten veya hükmen hiçbir zaman tefrik kabul etmez bir küldür.” (Göyünç 1998: 47-50; Soysal 1983: 15-16; Aybars 1984: 191-193).
Yâni kısaca deniyor ki; a)Osmanlı Devletinin, Mondros Mütarekesi sonucu düşman ordularının işgali altında kalan, özellikle Arap çoğunluğun yerleştiği bölgelerin geleceği bölge halkının serbestçe kullanacakları oy uyarınca belirlenmesi gerekmektedir. Ve b) Din, soy ve amaç birliği bakımından birbirine bağlı olan, karşılıklı saygı ve özveri duyguları besleyen Osmanlı İslâm çoğunluğunun yerleşmiş bulunduğu bölgelerin tümü ise hiç bir nedenle, birbirinden ayrılamayacak bir bütündür.
Mezuniyet sorusu 1) “Mezkûr hatt-ı mütareke dâhil ve haricinde dinen, ırken, aslı müttehid… Osmanlı İslâm” kavramıyla “hangi ırk” kast edilmektedir ve neden “Tefrik kabul etmez bir bütün” olarak tarif edilmektedir?
Mezuniyet sorusu 2) “Arap ekseriyetiyle meskûn olup mütarekenin hîn-i akdinde muhasım devletlerin işgali altında kalan aksam” neden ilkinden farklı düşünülmüştür ve neden “isterlerse oy verip geleceklerini kendileri belirlesinler” denilmiştir?
Hadi ilk iki sorudan vaz geçtim, aynı değerde yarım sayfalık bir kompozisyon ödevi size..
“-Osmanlı’nın, Mondros Mütarekesi imzalandığı tarihte düşman orduları işgali altında kalan Arap ekseriyetiyle meskûn- coğrafyasında o zaman yapılamayan oylama; aynı coğrafyada halen mevcut devletlerde “şimdi” yapılsa külliyen Türkiye’ye mi katılmak isterler?”
Zannediyorsunuz?
Rüya görüyorsunuz!
Bir ihtimal daha var..
28 Ocak 1920 günü Misâk-ı Millî’yi kabul eden son Osmanlı Meclisi Mebusânı’nı basıp, karara oy veren bütün vekilleri Malta’ya sürenler, sakın bölünmenin hâlâ daha sonuçlanmadığını düşünmekte olmasınlar? 15 Mayıs 2013
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ