PKK’nın çekilmesinin perde arkası…

 

NECDET BULUZ

 

                                              Yazımızın hemen başında şunu vurgulayalım:

                                               PKK, Türkiye topraklarını terk etmeye başladı ya, bunun bugünkü AKP ile PKK’nın bir anlaşması sonucu oluştuğu doğrudur. Ancak, bu anlaşmayı isteyen ve destekleyenlerin dış güçler olduğunu da herkes bilmelidir. 30 yıldır silahlı mücadele veren bir örgütün, birden bire böyle bir hareketin içine girmesi kolay olabilir mi? Siz 30 yıldır Bağımsız bir Kürdistan için savaşın, sonra da bu işten bir anda vaz geçip, Türkiye’den ayrılın, buna inanılır mı? Bu işin içinde bir işin olduğunu düşünmez misiniz? 

                                                         Çekilmeye başlayan PKK’lıların nereye gideceğine, ne yapacaklarına Başbakan Erdoğan ve tayfası değil, dış güçler karar vermiştir. Kararın kaynağı Batı ülkeleridir. Daha açık ifade edelim, dış güçler yıllardır Türkiye’yi piyon, PKK’yı da maşa olarak kullandılar.

                                             PKK       ‘LILAR SURİYE’YE GİDİYOR

                                                       Kuzey Irak’ta, dış güçlerin desteği ve isteği ile “Güney Kürdistan”kurulmadı mı? Şimdi sıra Suriye’nin güneyinde kurulması düşünülen “ Batı Kürdistan”a geldi. Böylece Akdeniz’e açılan bu topraklar üzerinde tam hâkimiyet sağlanmış olacak. Sıra İran’ın güneyine gelecek. Çünkü bu topraklar, Batı’nın Ortadoğu planları için yeterli olmuyor.

                                                      Uzun zamandır medyada seslendirilen “Türkiye’den ayrılan silahlı PKK grupları Suriye’de Esad’a karşı savaştırılacaklar”  iddialarının doğruluğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Burada şu gerçek ortaya çıkıyor. PKK, Türkiye’den Hükümet istediği için gitmiyor. Batı, PKK’yı Suriye’de savaşmak ve orada özerk Batı Kürdistan Devleti’nin temellerini atmak için Türkiye’den çekiyor. Bunun, Amerika’nın ve Batı’nın bir askeri stratejisi olduğunu görmekteyiz.

                                               TÜRKİYE DIŞ GÜÇLERE TESLİM OLDU

                                               Şu noktaya da dikkatlerinizi çekelim:

                                                  Bugün Batı, artık maşa olarak kullandığı PKK’sız da Türkiye’den istediğini alabilecek noktaya geldiğine inanıyor. AKP Hükümeti, Batı’nın isteklerinin yerine getirilmesinde bir engel çıkarmayacak gibi görünüyor. Peki, engel çıkarırsa ne olur? O zaman, eli silahlı Türkiye’yi terk eden PKK’lılar, silahları ile yeniden tehdit oluşturmaya başlarlar. Bu işi organize edenlerin artık dış güçler olduğunu görürsek, bu gelişmelerin de sürpriz olmadığını görürüz.

                                                      Batı için, artık sorun çıkarmayacak düzeye gelmiş olan Türkiye’de ihtiyaç duyulmayan PKK’nın Türkiye topraklarından çekilerek, Suriye topraklarına gönderilmesi, Batı için en kolay yoldur. PKK, Suriye’de yeniden konuşlandırılacak, eğitilecek, yeni silahlarla donatılacaktır. Çünkü Güney Suriye toprakları bugüne kadar bu iş için hazırlandı. PKK’nın Suriye kolu ile de bu konu oluşturuldu. Suriye’deki iç savaş bitirildikten sonra da dış güçler Suriye’nin Güneyinde hâkimiyeti ele almış olacaktır.

 

                                                         “ Barış süreci” adı altında yürütülen çalışmalarda Türkiye, dış güçlere teslim olmuştur. Bu arada, “demokratikleşme “adı altında da PKK’nın isteklerini yerine getirme çalışmalarına başlanmıştır. Ancak, bu “demokratikleşme” konusunda da Batı’nın da baskısını var olduğunu söylemeliyiz.  

                                                   HEP TÜRKMENLER EZİLİYOR

                                                       Bazıları “5 bin PKK’lıya Türkiye teslim oldu, diz çöktü”diyor. Bugün yapılanlar karşısında ne oluyor ne bitiyor bilemiyor. Herkesin kafası karışık. Aslında, Türkiye 5 bin PKK’lıya değil, dış güçlere teslim olmuş durumdadır. Bugünkü Hükümet yetkilileri ortaya çıkıp, bunu açıklayamıyorlar. “Biz, PKK’nın Türkiye’den çekilmesi konusunda terör örgütü ile pazarlık yapmadık, hiçbir vaatte de bulunmadık” diyorlar. Bu açıklamalar inandırıcı gibi gelmese de, bir doğruluk payının var olduğunu da söylemliyiz.

                                              Geçmişte, Kuzey Irak’ta yapılan hatalar, şimdi de Güney Suriye’de yapılıyor. Kuzey Irak’taki hatalar nedeni ile buradaki Türkmen kardeşlerimizi koruyamadık, kurulan Kürdistan’ın gölgesi altında bıraktık. Şimdi ise, Suriye’de bulunan Türkmen kardeşlerimiz, kurulmakta olan Güney Suriye’deki Kürdistan’ın altında ezilecekler. Ne acıdır ki, Türkiye Irak ve Suriye’deki Türkmen kardeşlerimin korunmasında hiçbir siyasi varlık gösterememektedir.

                                                Özetleyecek olursak, Hazar Denizi’nden Akdeniz’e giden yol, Orta Asya’daki gaz ve petrollerin Batı’ya gidişinin en kısa ve en ekonomik yoludur. Dış güçler işte bu yol üzerindeki İran, Irak ve Suriye’nin kuzey bölgelerini istediği gibi kullanabileceği oluşumları hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan gerçekleştiriyor.

e.mail: necdetes@mynet.com

 

 

NECDET BULUZ - 1437809520747