NECDET BULUZ
Başbakan Erdoğan, Suriye ile ilgili yaptığı açıklamada “ABD’nin Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan etmesi durumunda buna Türkiye olarak destek veririz” dedi. Şam yönetiminin de kimyasal silah kullandığını, Amerika’nın kırmızı çizgilerinin de çoktan aşıldığını da aynı açıklamadaki sözlerine ekledi.
Çok açık ifade edelim:
Türkiye, Suriye konusunda son derece köşeye sıkışmıştır ve neredeyse bu konuda nefes alamaz hale gelmiştir. Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yanlış politikaları sonunda Suriye batağına giren Erdoğan, Esad’ın gitmesi, rejimin değişmesi için İsrail ile bile işbirliği yapmaktadır. Şimdi ise tek umuda ABD’nin Suriye’ye müdahalesidir ki, bunda da fena halde yanıldığını göremiyor.
SURİYE’NİN GELECEĞİNE BAKIŞ
“Türkiye’nin Suriye çıkmazında yeri neresidir?” diye sorulduğunda verilecek yanıt “Türkiye Suriye çıkmazında sadece bir figürandır” olacaktır. Şimdi, bunun nedenlerine gelelim:
Suriye’de eğer bir şeyler olacaksa, buna sadece Rusya ve Amerika oturup karar verirler. Bizim Başbakan, istediği kadar konuşsun, istediği kadar Obama’ya öneri götürsün, bunların hiç biri önemsenmez. Suriye’nin geleceği konusunda nelerin yapılacağı zaten Amerika ile Rusya arasında konuşulup programlanmıştır. Dikkat edilecek olursa, daha önce Türkiye’nin yapmadığı öneri kalmadı, bunların hangisi devreye sokuldu?
Geçenlerde Amerika ile Rusya arasında yapılan görüşmelerde yeni bir mutabakat sağlandı. Bu mutabakatta, iç çatışmaların sona ermesi ve siyasi bir çözümün gerçekleşmesi yolunda görüş birliğine varıldı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov ile bir dizi görüşme yaptı. Bir ay içinde uluslar arası bir konferansın gerçekleşmesi sağlanacak.
AMERİKA VE RUSYA ANLAŞTI
İlk hedef, taraflar arasında ateşkes sağlanması olacak. Ardından bir Geçiş Hükümeti’nin kurulması geliyor. Bu Geçiş Hükümeti’nde muhalefet de yer alacak. Daha sonra da parlamento ve Başkanlık için seçimlere gidilecek. Geçiş Hükümeti’nde Esad’ın değil ama Esad yanlılarının yer alması (Baas Partisi Yöneticileri) koşulları da bulunuyor. Esad’ın hemen çekilmesi de istenmiyor. (Geçiş Hükümeti oluşuncaya kadar Esad görevde kalacak, Hükümet kurulduktan sonra görevi bırakacak. Rusya’nın bu konuda Esad’ı ikna ettiği de söyleniyor.)
Burada ince nokta şudur:
Bu önerileri aylar önce Rusya Amerika’ya yapmış, kabul görmemiş ve iç çatışmalar da yoğunlaşmıştı. Şimdi ise, Amerika bu önerileri kabul ederek bir yerde Suriye konusunda geri adım atmış oluyor. Çünkü ABD kamuoyu, kesinlikle Suriye’ye bir askeri operasyonunun karşısında görünüyor. ABD Başkanı Obama’da sınırlı da olsa savaşa sıcak bakmıyor. Uçuşa yasak bölgenin de olmayacağını geçen hafta söyledi. Esad’a karşı savaşan muhalefete de ağır silahlar verilmeyeceğini, sadece insani yardım sağlanılacağını da yineledi.
TÜRKİYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMELİ
Şimdi ortada böylesine gelişmeler varken Başbakan Erdoğan’ın Obama’ya götüreceği öneriler bir şey ifade eder mi? Erdoğan’ın kafasının içindekilerin hiçbirine zaten Amerika sıcak bakmıyor. Başbakan ya öylesine konuşuyor, ya da kamuoyunun gazını almaya çalışıyor.
Suriye’de işlerin Bizim Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın düşündüğü gibi gitmediği ve gitmeyeceği açık biçimde görülüyor. Amerika bile, bugün geri adım atıp, Rusya ile Suriye’nin geleceği konusunda ortak noktayı bulduğuna göre, bizimkilerin de politikalarını esnetip, buna göre ayarlaması gerekmiyor mu? Burada, Türkiye’nin geleceğini biz daha çok önemsiyoruz.
Bizimkiler sürekli olarak Esad’ın çekilmesini istedi. Muhalefeti de her türlü destekledi. Şimdi Amerika ile Rusya anlaşıp, anlaştıkları noktaları uygulamaya koyduklarında bizimkiler ne yapacak şimdiden bunların hesabını yapmalı, bu bataktan daha fazla zarar görmeden çıkmaya çalışmalıdırlar. İşte biz bunun için, Türkiye’nin Suriye politikalarında figüran olmaktan öteye gidemediğini vurgulamaya çalıştık. Suriye çıkmazında gördüğümüz ve göreceğimiz zararları da bir başka yazımızda sizlerle paylaşacağız.
e.mail: necdetes@mynet.com