“Kore ile Türk Halkı akrabadır…”

 

 

NECDET BULUZ

 

                                               Okan Üniversitesi bu yıl “Dünya Kültürleri Dersi” adı altında bir program başlattı. Birbirinden ilginç konular ve konuklarla çok önemli bir hizmeti başarı ile yerine getiren üniversitenin son konuğu da Güney Kore İstanbul Başkonsolosu Teodong Jean oldu. Öğrencilerle bir araya gelen Kore Başkonsolosu, Orta Asya’da yaşanan büyük göç sırasında Türklerin Batı’ya, Korelilerin ise Doğu’ya göç ettiğini belirtip “Aslında Türkler ile Koreliler akrabadır. Kültürlerimizde ve dillerimizde bile benzerlikler var. Türkçe’deki kıvır kıvır sözü, Korece’de kubul kubul. Mahalle ise bizim dilimizde Maeul’dur. Korece ve Türkçe Altay dil ailesinden gelmektedir.” Diyerek ortak dil ve kültürümüzün olduğunu söyledi.

                                                  KORE KONSOLOSU “AKRABAYIZ”DİYOR

                                                  Ülkelerinin Türkiye’deki en önemli temsilcileri olan büyükelçiler, başkonsoloslar, konsoloslar ve kültür ataşeleri, ülkelerini ve kültürlerini, Dünya Kültürleri Dersi’nde Okan’lı öğrencilere anlatıyor. Okan Üniversitesi’nin Tuzla Kampusu’ndaki Mimar Sinan Konferans Salonu’nda düzenlenen “Dünya Kültürleri Dersi”nin bu yılki son konuğu Güney Kore İstanbul Başkonsolosu Teodong Jeon’du. Sunumunda Kore’nin geleneksel hayatını anlatan video görüntülerini gösteren Jeon, “Kore’de iki çeşit hayat var. Biri modern diğeri ise geleneksel. Teknolojinin gelişmesi ve değişen hayat şartları nedeniyle gelenekselden uzaklaşma olsa da hala eski Güney Kore hayatını yaşayan aileler bulunmakta. Hatta 300 yıl öncesinde yaşayan bir Koreli aileyi anlatan televizyon dizimiz var. Çok ilgi görüyor” dedi. Türkiye hükümetinin Ağustos 1949’da Güney Kore’yi resmi olarak tanıdığını belirten Jeon, “Kore Savaşı’ndaki destekle birlikte Güney Kore-Türkiye ilişkileri gelişerek devam etti. 1965’te 16 milyon dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2012’de 5 milyar doları geçti. Şu an Türkiye’deki Kore Firmalar Birliği’ne kayıtlı 70 firma bulunuyor” diye konuştu.

 

                                               BENZERLİKLERİMİZ ÇOK

                                                Bugüne kadar Güney Kore’ye iki kez gittik. Dost ülkenin Dışişleri Bakanlığı’nın konuğu olarak kaldığımız Kore’de yaptığımız görüşme ve temaslarda da bu dost ülke ile birçok alanda benzerliklerimizin ve ortak yanlarımızın olduğunu görmüştük. Konuyla ilgili araştırma yapan Koreli akademisyenler, tarihçiler ve uzmanlar hazırladıkları birçok tez ve kitaplarda Türk-Kore ortak yanlarını analiz ederek, akraba topluluğu olduğumuzu ortaya çıkarmışlardı. Halen bu konularda tarihçilerin de araştırmalar yaptıklarını söyleyelim.

                                                   Kore’nin Gyeonggi Eyaleti Yongin şehrinde Kore’liler bir Kore Halk Köyü ( Korean Folk Village)  kurmuşlar. Gelenek ve göreneklerine son derece düşkün bir millet olan Koreliler geçmişten günümüze yaşam tarzlarını bu köyde sergiliyorlar. Zaten, köyü gezdiğinizde yeme-içmeden, yaşam biçimine kadar, kullanılan araç-gereçlerden giysilere kadar birçok alanda benzer yanlarımızın olduğunu hemen görebiliyorsunuz. Köyde, geleneksel danslar, binicilik, el işleri becerileri, evlilik törenleri, gösteri ve eğlencenin hemen her çeşidi ile da karşılaşabiliyorsunuz. Sokak pazarlarının bile bizim pazarlardaki benzerliği, yemeklerinin çoğunun Türk yemekleri ile olan tadları, restoran ve geleneksel metal işleme teknikleri sizlere yabancı gelmeyecektir. Kore’ye gidecek olanlara, Kore’deki Türk Şehitliği kadar, bu köyü gezmelerini de öneriyoruz.

                                                   AYNI ATANIN ÇOCUKLARI

                                                      Güney Kore’nin İstanbul Başkonsolosu da hiç kuşkusuz tarihi bilgisi ışığı altında Kore halkı ile Türk halkının akraba olduğu görüşünü yansıtıyor. Gelenek ve göreneklerimizdeki benzerliklere dikkat çekiyor. Aslında, Orta Asya halklarının ortak yanları, bir akraba topluluğundan dağılma olduğunu zaten gösteriyor. İnsanlara olan sıcak ilgi, güler yüz, kucaklayıcılık, paylaşmayı bilme, yeme ve içirmeden keyif alma, ortak noktalarımız olarak hemen göze çarpıyor. Bir de konuşma dilindeki birçok kelimdeki benzerlikler de bu tezi güçlendiriyor.

                                              Yapılan araştırmalarda Japon ve Kore dillerinin birbirine yakınlığı ve bu dillerin Altay dilinden türediğine dair bulguların var olduğunu da söyleyelim. Korelilerin yüz ve vücut hatları genetik olarak da Moğollara çok benziyor. Gözlerinin çekikliği ve boyları da yine Moğollara yakın olarak değerlendiriliyor.  

                                                         Bazı tarihçiler ise, Korelilerin Altay milleti olduğunu, göç sırasında Kore Yarımadası’na geldiklerinde burada neotolik dönemden kalma Güney Mogoliod ırkından yerlilerle karşılaşıp karıştığını söylüyorlar. Korelilerle Türkleri ayıran tek farkın ise bu eski yerleşikliklerde karışmış olmalarını gösteriyorlar. Burada şu gerçek ortaya çıkıyor. Türk ve Kore ırkı, aynı atanın, gitgide uzaklaşmış çocuklarıdır.

                                                 Farklı ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel durumlarını öğrencilere o ülkenin resmi temsilcileri vasıtasıyla sunmayı amaçlayan Dünya Kültürleri Dersi’nde ülke temsilcileri kendilerine ayrılan bir hafta davetli konuşmacı olarak Okan Üniversitesi öğrencileriyle buluşuyor. Yabancı diplomatlarla birebir tanışma imkânı bulan öğrenciler, o ülkelerle ilgili doğrudan bilgi alıp merak ettikleri sorulara cevap bulabiliyor. Koordinatörlüğünü Okan Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Yarar’ın yaptığı İnsan Bilimleri Birimi’ne bağlı derse katılan ve ülkelere göre gruplandırılan öğrencilere derslerin ardından ödev çalışmaları yaptırıyor. Ödev çalışması sonucunda öğrencilere proje notu veriliyor. Dünya Kültürleri Dersi, ülke temsilcilerinin ziyaretlerinin yanı sıra ülkeler ve yabancı üniversiteler arasında işbirliği geliştirilmesi açısından da önem taşıyor.

e.mail: necdetes@mynet.com

 

 

 

 

 


Yazıları posta kutunda oku