“AĞRI DAĞI ETEĞİNDE”
HÜSEYİN MÜMTAZ
Güzel türküdür de şimdi türkü mürkü dinleyecek zaman değildir..
Ve bu yazı, dünkü “BÜYÜK DEVLET KURMAK İÇİN” başlıklı yazının “âcilen eklenmiş” devamı olarak okunmalıdır.
Bozdağ daha iki gün önce demişti ki;
“Çözüm süreci ilerliyor, neler oldu diye baktığınızda, süreç içerisinde ‘silahlar sussun’ dendi, silahlar sustu. Dört aya yakındır şehit yok, kötü mü oldu?”
Bu lafların üzerinden 48 saat geçmeden Vali Ahmet Pek, Ağrı Dağı’nı “turizme açılması” (terör bitti ya!) ve Korhan yaylasında ’Bahar bayramı’ nedeniyle bir şenlik düzenlemiş. Korhan Yaylasında İl Özel İdaresi tarafından düzenlenen şenliğe katılan protokolün kente dönmesinden sonra Bayraktepe’de devriye gezen jandarma erleri Kahramanmaraşlı Mustafa Altan ile Adanalı İbrahim Özkıdır, bastıkları mayının patlaması sonucu ağır yaralanmış, ambulanslarla Iğdır Devlet Hastanesi’ne kaldırılmalarına rağmen kurtarılamayarak şehit olmuşlar.
Ve Demirtaş da ne demiş biliyor musunuz?
“Özerklik çekilmenin koşulu değil, bizim mücadelemizin gerekçesidir. On yılda mı olur, 5 yılda mı olur bilemeyiz ama bunun için mücadele edeceğiz. Bu bölünmenin önlenmesidir. Bölünmeyi önleyecek formül budur. Bizim önerimiz BDP olarak özerkliktir. Resmi çözüm önerimizdir. Sadece Kürtler için değil, bütün Türkiye için öneriyoruz”.
“Ayrılma/bölünme” değil “özerklik” istiyorlar.
DMM de başşehri bile belirtmemiş miydi?
Devrin akıllılarından Kızılkaya’yı hatırlayın;
“Akdeniz sahil koyunun yarısı Kürtlerin elindedir. Hiçbir enayi Kürt yoktur ki buraları size bırakıp Hakkâri ya da Şırnak’a elini kolunu sallaya sallaya gidecek. Onun için siz kaygılanmayın böyle bir şey yok yani…”
Hiç “bölünme” isterler mi?
“Bir of çeksem karşıki dağlar…”
Ağrı Dağı yıkılır mı? 2 Mayıs 2013
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ