ASLITÜRKTEN AYBÜKEN
Örgütün Merkezi : Beyrut/Lübnan
Kurulus Tarihi : 20 Ocak 1975
Siyasi Görüsü : Hinçak Partisi Yanlisi “Marksisit-Leninist” dogrultuda.Ne tesadüf, bölücü kürtçü terör örgütü pekeke de Marksist-Leninist siyasi ideoloji doğrultusunda kurulmuştu değil mi ?
Örgütün Lideri : Bedros HAVANASSIAN
Takma Isimleri : Mihran MIHRANIAN, Agop HAGOPIAN
20 Ocak 1975 tarihinde Beyrut’taki Dünya Kiliseler Birligi Bürosu’na yaptigi bombali saldiri ile adini duyuran ASALA, kendisini Uluslararasi Devrim Hareketi’nin bir parçasi olarak kabul etmekte, Türkiye ile müttefiklerini can düsmani saymakta ve Ermeni davasinin ancak, silahli mücadeleyle çözümlenebilecegi görüsünü savunmaktadir.
Ayrica, Sovyet yanlisi Hinçak Partisi ile iliskide olduklari sanilan örgütün militanlarinin Filistin Kurtulus Örgütleri ile isbirligi içinde olduklari ve örgütün elemanlarinin Habbas Fedayin Grubunca egitildikleri bilinmektedir. Örgüt üyeleri, uluslararasi terör örgütü olan Japon Kizil Ordusu, Italyan Kizil Tugaylari, EOKB-C, Kürdistan Isçi Partisi, Irlanda Cumhuriyet Ordusu ve Marksisit-Leninist Türk örgütleriyle isbirligi içerisinde olduklarini çesitli yollarla kamuoyuna açiklamakta ve kendilerinin uluslararasi devrim hareketinin ayrilmaz parçasi olduklarini ifade etmektedirler.
Amaci;
-1915 yilinda Türkiye’de meydana geldigini iddia ettikleri ” Sözde Ermeni Soykirimi’nin” Türk Devleti’nce itirafini saglamak,
-Türkiye’yi bu sözde soykirim nedeni ile tazminat ödemeye zorlamak
-Türkiye’nin isgal ettigini iddia ettikleri Dogu ve Güneydogu Anadolu yöremizdeki topraklarin sözde yasal sahiplerine yani Ermenilere iadesini saglamak ve bu maksatla;
-Bu topraklar üzerinde müstakil bir Ermeni devleti kurmak,
-Bu topraklari Ermenistan Cumhuriyetine bagli bir cumhuriyet haline getirmek.
ASALA Ermeni Terör Örgütü, simdiye kadar Türk temsilciliklerine yönelik silahli eylemlerini en çok Fransa’da gerçeklestirmislerdir. Lübnan’dan sonra en büyük hareket üssü olarak bu ülkeyi kullandiklari gözlenmektedir. Bu ülkede hareket serbestligi bulunan Ermeni militanlar, Fransiz yönetiminden ve çesitli Ermeni kuruluslarindan almis olduklari büyük destekle rahatlikla eylem yapabilmektedirler. Ayrica ABD, Yunanistan, Kibris Rum Kesimi, Suriye, Iran ve Kanada gibi devletlerde de faaliyetlerini sürdürmektedirler.
KURULUSU VE ÖRGÜT YAPISI
ASALA, 1975 yilinda kurulmustur. 6 – 7 üyeden olusan kuruculari içerisinde, terör örgütünün en hareketli iki üyesinden biri olan Agop Agopyan, örgütün bilinen lideridir. Ikincisi ise cinayet eylemlerini bizzat gerçeklestiren, terör olaylarinin faili bulunan ve Agop Agopyan’in yoklugunda örgütün ayakta kalmasini saglayan Agop Tarakçiyan’dir, 1981’de ölmüstür. Agopyan ise çesitli yaralanma, tedavi gibi süreçlerin disinda örgütün lideri olarak kalmistir. Filistin Kurtulus Örgütlerinin elemani olarak taninmis ve “Mücahit” ismini tasimistir.
Örgütün yapisi, geleneksel Ermeni terör örgütleri modeline uygundur. Lûbnan Merkez Komitesi, örgütün üst yönetimini üstlenmistir. Özellikle, 1980 yilinda bu komite, Lübnan’da önemli bir sekil almis ve “Büro” niteligine bürünmüstür. Merkez Komitesine bagli olarak; Siyasi Komite, Mali Komite, Propaganda ve Yayin Komitesi, Istihbarat Komitesi ve Askeri Komite gibi alt kurulus ve organlari vardir. Askeri komite, eylem timlerinin de bagli oldugu bir organ niteligindedir.
AMAÇ VE HEDEFLERI
ASALA, 1981 yili sonunda açikladigi “siyasi programiyla” amaçlarini ve hedeflerini dünya kamuoyuna yayinlamistir. Buna göre ASALA’nin amaci: “Demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliginde birlesmis bir Ermenistan’in kurulmasidir.” Burada tanimlanan hükümetin neresi oldugu da açikça anlasilmaktadir. Sovyetler Birligi ve sosyalist devletlerden her türlü yardim istenmekte ve “Sovyet Ermenistan’i halkin uzun savasi için bir üs olarak” kabul edilmektedir.
Siyasi programda düsmanlar, iki grupta toplanmaktadir. Bunlardan birincisine “yerel gericiler” denilmektedir ki, bunlar, ASALA karsisinda yer alan veya yaninda bulunmayan Ermenilerdir. Tasnak da bu grupta yer almaktadir. Ikincisi düsman grup ise, “Uluslararasi emperyalizmin destekledigi Türk emperyalizmi” olarak gösterilmektedir.
ASALA, “Ermeni topraklarinin“(!) kurtarilmasi için temel yolun, devrimci siddet eylemlerinden geçtiginin kabul ve ilan etmektedir. Programina göre; ASALA, üstün siniflarin hegemonyasini reddedenleri destekleyecek ve uluslararasi devrimci hareket içinde koalisyonlar kurulup güçlenmesine çalisilacaktir. Bunun için siddet ve terör vazgeçilmez yöntemdir.
ASALA’da amaçlarin gerçeklestirilmesi için terör eylemlerinin özellikle Türklere veya Türk dostlarina uygulanmasi, resmi veya özel sahislarin seçilmesi önemli degildir; “terör bir olaydir ve önemli olan olayin boyutu“dur. Hedefler ikinci planda kalabilir. Bu nedenle katliamlar, büyük yanki uyandiracak öldürmeler, bombalamalar ön plana geçmekte; öldürülenlerin çocuk, kadin, Türk veya baska bir milletten olmalari önemli sayilmamaktadir. Ancak, her defasinda öncelik Türklere ve Türkiye’ye uygulanacak terör eylemlerine verilmistir. Ankara – Paris Havaalanlarinin, Istanbul, Kapaliçarsi’da girisilen saldiri ve katliamlarin, Orly saldirisinin sebepleri, tamamen “olayin” çapi, doguracagi etki ve yankidir.
STRATEJILERI, TUTUM VE DAVRANISLARI
ASALA’nin temel stratejisi, dünyadaki ilerici Ermeni hareketlerini bir noktada (Lübnan’da) toplamak ve bir merkezden yönlendirmektir. Kisaca, ilerici Ermeniler ASALA çatisi altinda birlesecek ve “ASALA Halk Hareketi“ni baslatacaktir. Bu suretle, Ermenilerin ilerici güçleri, birbirleriyle resmi isbirligine girebilecekler ve güçlerini birlestireceklerdir.
ASALA stratejisinin bu bölümünü 1981 yazinda, dünyadaki tüm ilerici Ermenileri Lübnan’da toplantiya çagirmakla uygulamaya çalismistir. “Ilerici” deyimi “Sosyalist – Marksist” anlaminda kullanilmaktadir.
Stratejinin ikinci bir asamasi da, bu güç birliginin sosyalist hükümetlerinde yardimiyla terörü yayarak, savas dönemini baslatmasidir. Ermeni terörü, Ortadogu’daki kurtulus mücadelelerinin bir parçasidir ve Türkiye’nin bütünlügüne yönelmis her hareketle bütünlesebilir. Bu stratejinin sonucu olarak ASALA-PKKisbirligi meydana gelmistir.
POLITIK GELISMELER
1975 yilinda kuruldugu kabul edilen ASALA‘nin politik gelismeleri iki safhada degerlendirilmelidir. ASALA, 1979 yilinda Paris Ermeni Konferansi sirasinda sagladigi yeni güçlerle kuvvetlenmistir. Bu süreç 1981’de zirveye çikmis, ancak örgüt 1983 yilinda ikiye bölünmüstür.
ASALA’nin ilk eylemi, kurucularindan Agop Tarakçiyan’in 16.2.1976 tarihinde Beyrut Türk Büyükelçiligi Baskâtibi Oktay Cerit’i öldürmesidir. ASALA, 1979 yilina kadar, Filistinlilerin kendi aralarindaki çatismalara karismis ve lider Agopyan yaralanmistir. 1979 yilinda Paris’te toplanan Ermeni Konferansi sirasinda, Fransa’daki Ermeni teröristlerle irtibat kurulmus; böylece örgüte yeni elemanlar katilmistir. Bunlarin içerisinde en ünlüleri Alex Yenikomsiyan ve Monte Melkiyan’dir.
1981 yilinda birçok terör olayi gerçeklestiren ASALA, bir taraftan Isviçre’yi, diger taraftan Fransa’yi tehdit etmeye, baslamistir. Fransa’daki “Yeni Ermeni Direnis Örgütü“, Kanada’daki “Azad Hay” ve Ingiltere’deki “Gaitzer” gruplari ASALA’ya katildiklarini ilan etmislerdir. Terörün büyük bir etkinlik ve yayginlikla devam ettigi bu yillar içinde merkez kadrosunda ihtilâflâr baslamistir. ASALA’nin masum insanlara da yönelmis olan terör eylemleri, örgütün dünya kamuoyundaki konumunu derinden sarsmistir.
Israil’in Lübnan’i isgaliyle ASALA yöneticileri, Filistinlilerle birlikte Lübnan’i terk etmek zorunda kalmislardir. Örgüt, Temmuz 1983 tarihinde ikiye bölünmüstür. Bunlardan Agop Agopyan Grubu, Yunanistan ve Ortadogu’ya yerlesmis; kadin-çocuk ayirimi yapmadan terör eylemlerine devam etmistir. Bu dönemdeki en çarpici eylemi, Orly katliamidir.
Örgütün Bati Avrupa’daki grubu ise, “ASALA devrimci hareketi” ismini almistir. Daha ilimli bir yol izleyen bu grup, terör eylemlerinde yalnizca Türk hedeflerine yönelmistir. Bu hareketin önde gelen liderlerinden biri Monte Melkoyan, digeri ise Ara Toranyan’dir. Toranyan, Merkezi Paris’te bulunan “Ermeni Ulusal Hareketi” adli grubun liderligini yapmistir. Bu grup, Orly saldirisini “tamamen fasist bir saldiri” olarak nitelemistir.
Melkonyan ise Ermeni mücadelesinin siyasi zeminini olusturmayi amaçladigini açiklamistir. Buna göre harekâtin iki yönü vardir:
1) Ermenileri harekete geçirmek,
2) Türkiye’ye karsi harekete geçmis diger güçlerle isbirliginde bulunmak. Iran dogumlu Melkoyan, ikinci asamada “ittifaklar” kurma stratejisini ileri sürmüstür.
Bu arada Agopyan da faaliyetlerini devam ettirmistir.
DESTEK VE ILISKILERI
ASALA, amaçlari ve izledigi politikalar geregi üç yönlü destek bulmustur. Bunlar söyle siralanabilir:
Sovyetler – Dogu Bloku ve Sosyalist ülkeler,
Türkiye’yi dis ve iç tehdit ve terörle yipratmayi jeopolitik beklentileri bakimindan politikalarinin esasi sayan Yunanistan, Suriye gibi ülkeler,
Komünist partiler, dolayli olarak Hinçak Ermeni terör örgütü ve sempatizanlari, karsi görüslere sahip bulunsalar da Ermeni kiliseleri.
ASALA’nin iliskileri, uyguladiklari stratejiye paralel olarak, Türkiye için tehdit olusturan kesimlerle yogunlasmistir. Bunlar 1975 -1980 evresi içinde Filistin Kurtulus Örgütü, Komünist partileri eylem gruplari ve bazi devletlerin gizli örgütleridir. 1980 yilinda Nisan ayinda Sidon/Lübnan’da yapilan PKK ile ortak eylem anlasmasiyla ASALA iliskilerini genisletmistir. Bu yolla ASALA-PKK arasinda görüs ve eylem birligi kurulmustur.
1983 yilindan sonra baslayan evrede ise ASALA iliskileri Monte Melkoyan’in stratejine uygun sekilde gelismis, Türkiye içinde terörün uygulanmasina agirlik verilerek, bu stratejiyi dogrudan veya dolayli sekilde eylemlestirecek imkân ve kabiliyette bulunan her örgütle iliskiler kurulmasi esas alinmistir. Bunlarin basinda gene PKK ve benzeri kuruluslar ile TKP ve diger komünist örgütler gelmektedir.
YAYINLARI VE HABERLESME ARAÇLARI
ASALA’nin en önemli ve resmi yayin organi “HAYASTAN“dir. Ayrica, “Hay-Baykar“, “Armenia” ve Londra’da yayinlanan “Kaytzer” adli dergiler de yayin organlarinin baslicalari arasindadir.
ASALA ilk radyo yayinlarini 1981 de Beyrut’ta baslatmis, “Lübnanli Ermenilerin Sesi” adi altinda günde bir saatlik yayinlar yapmistir. Bunlarin disinda, iliskili oldugu ülkelerin haberlesme araçlari da ASALA’ya yayin yönünden destek saglamaktadirlar.
YOGUN FAALIYET ALANLARI
ASALA Ermeni Terör Örgütü, simdiye kadar Türk Temsilciliklerine yönelik silahli eylemlerini en çok Fransa’da gerçeklestirmislerdir. Lübnan’dan sonra en büyük hareket üssü olarak bu ülkeyi kullandiklari gözlenmektedir. Bu ülkede hareket serbestligi bulunan Ermeni militanlar, Fransiz yönetiminden ve çesitli Ermeni kuruluslarindan almis olduklari büyük destekle rahatlikla eylem yapabilmektedirler. Ayrica ABD, Yunanistan, Kibris Rum Kesimi, Suriye, Iran ve Kanada gibi devletlerde de faaliyetlerini sürdürmektedirler.
ÖRGÜTÜN SON DURUMU VE KOPMALAR
ASALA‘nin, Israil isgali nedeniyle Lübnan’daki 3 egitim kampini kaybettigi, Italyan makamlari arasindaki görüsmeleri aracilik eden bazi Filistinli yöneticilerin ASALA‘yi arkadan vurmaya çalistiklari, gerici Ermenileri kiralayarak ASALA’ya karsi kullanmak istedikleri, ASALA liderlerinden Agop AGOPYAN tarafindan Beyrut’un Bati kesiminde yaptigi röportajin radyoda yayinlanan metninde ifade edilmistir.
ASALA‘nin merkezlerinin; Lefkose’nin Rum Kesimi, Atina ve Sam olarak üç ayri mihraka bölündügü haberinin alindigi, ayrica, Tahran’da Ermeni cemaati içinde teskilatlanmis olduklari, Isviçre Disisleri Bakanligi’nca bildirilmistir.
Filistin Saika Örgütü Siyasi Daire Baskani, ASALA militanlarinin Cezayir, Tunus, Sudan ve Kuzey Yemen’e gittiklerine dair bazi haberleri duydugunu ifade etmistir. Bu arada, 1980 yilinda Ingiltere’de kurulmus bulunan ve çesitli ülkelerden bagislar yapilan ASALA‘nin yan kurulusu olan Siyasi Mahkumlari Destekleme Komitesi ise dört prensipte çalismaktadir. Bunlar; mahkumlara maddi ve manevi yardim, cemaat içinde propaganda, cemaat disinda propaganda, Ulusal Kurtulus Harekati’na yardim seklindedir.
ASALA Örgütü Lideri Agop Agopyan tarafindan Türkiye’de eylem yapmakla görevlendirilen Monte Melkonian l983 tarihinde Istanbul Kapali Çarsi olayini gerçeklestirerek, kiz arkadasi Suzy Mashararjian ile birlikte kaçmayi basarmistir.
15 Temmuz 1983 tarihinde Orly Havaalani THY Bürosu Esya Kontrol Bölümü’ne bir bavul içerisine yerlestirilen bombanin patlamasi sonucu Türk vatandasi Halit Yilmaz ile birlikte 8 yabanci ölmesi ve 20’si agir olmak üzere 56 kisinin de yaralanmasi olayini telkin eden Monte Melkonian, ASALA‘nin bu hareketini kör terörizm olarak degerlendirerek, Agustos 1983 tarihinde ASALA‘dan ayrildigini veASALA/DEVRIMCI HAREKETI adli örgütü kurdugunu açiklamistir. Orly Havaalani olayini Ulusal Ermeni Hareketi Lideri Ara Toranyan da telkin ederek, bundan böyle ASALA’dan destegini çektigini açiklamistir.
ASALA Lideri Agop (Hagop) Agopyan’in 28 Aralik l988 tarihinde Atina’da öldürülmesinden sonra örgütASALA-MR (DEVRIMCI HAREKET), ASALA-PMLA (HALK HAREKETI) ve SASSOON diye üç gruba bölünmüs, 19 Aralik 1991 tarihinde Türkiye’nin Budapeste Büyükelçisine karsi girisilen saldiriyiSASSOON adli grup üstlenmistir.
ASALA-PMLA‘nin, Yunanistan’in Egina adasinda bir gizli askeri üssü bulundugu, burada PKK örgütü mensuplarina da askeri egitim verildigi ve egitimi Yunanli General Matafias’in bizzat verdigi ögrenilmistir.
Lübnan’da ise ANJAR Kasabasinda “Ermeni Izciler Dernegi” olarak tanitilan askeri bir karargahlari oldugu; yine, BAR ELLIAS‘da (Bekaa Alani) ASALA ve JRA militanlarinin silahli egitim yaptiklari, Kibris Rum Kesimi’nde ASALA mensubu yaklasik 60 kisinin bulundugu, bunlarin Rum Ordusu denetimi altinda EYANAPA bölgesinde bir kamplarinin bulundugu ve sorumlu Harout Agbachyan’in PKK ve DEV-SOL ile iyi iliskiler içerisinde oldugu bilinmektedir.
ASALA-MR
ASALA‘dan koparak 1983 Eylül ayinda Fransa’ya geçen Monta Melkonian (Meykonyan) ASALA-Halk Hareketinin Askeri Aparati ASALA-Ihtilalci Hareketi (ASALA-MR) örgütünü kurdugunu açiklamistir. Fransa hükümeti ile bozulan iliskileri düzeltmek en önemli amaçlari olmustur. Eylemleri Türkiye’de yapacagi düsünülürken ASALA-MR Kuzey Amerika ve Bati Avrupa kanadini tamamen kontrolü altina almis, bu bölgedeki militanlari kendi safina çekmistir. Melkonian, 1993’te Daglik Karabag’da Azeriler’le çarpisirken öldürülmüstür.
JCAG
ASALA ve Hinçak Partisi’ne rakip olarak Tasnak Partisi ve bunun ABDuzantisi Ermeni Devrimci Federasyonu tarafindan 1975 yilinda Beyrut’ta kurulmustur. Örgüt Tasnak Partisinin Askeri Aparati olarak faaliyet göstermekte olup, ilk defa 22 Ekim 1975 tarihinde Viyana Büyükelçimiz Danis Tunaligil’in öldürülmesi olayi ile adini dünya kamuoyuna duyurmustur. Örgütün amaci, bagimsiz Büyük Ermenistan Devleti’ni kurmak olarak açiklanmistir.
ARA
Fransa’da kurulmus olup ilk defa 14 Temmuz tarihinde Brüksel Büyükelçiligimiz Idari Atasesi Dursun Aksoy’un öldürülmesi olayini ASALA ve JCAG ile birlikte üstlenerek adini duyurmustur. ARA‘nin irkçiligi savundugu, ASALA‘nin metodlarina ve fikirlerine tamamen karsi oldugu, Tasnak Partisi-Ermeni Soykirim Adalet Komandolari (JCAG) ve ASALA haricindeki Ermeni Terör Örgüt ve kuruluslari tarafindan da desteklendigi, teorik ve pratik olarak JCAG‘nin paralelinde hareket ettigi bilinmektedir.
ASALA’NIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLERLE BAGLANTILARI
Mart 1978’de Beyrut’tan Birleşmiş Milletler nezdindeki bütün temsilciliklere postalanan “Ermeni Cumhuriyeti Örgütü ” imzali mektupta ” Ermeni, Kürt, Hatay, Istanbul ve Kibris ” sorunlarina dikkat çekilmektedir. Bu da bir takim karanlik güçlerin, Ermeni tedhis örgütlerini çesitli isimler adi altinda beyannameler göndererek, kürt sorunu derken Türkiye’deki Kürtleri, Istanbul derken Yunanistan’in Megola-idealini, Hatay derken Suriye’nin Hatay’i Türkiye’den alma idealleri ve Kibris sorunu derken Kibris Rumlarini Ermenilerle birlikte hareket etmeleri ile Türkiye’ye karsi topyekün mücadele vermelerini çagristirdiklarini göstermektedir.
8 Nisan 1980 tarihinde Beyrut’ta ASALA-PKK (Partiye Karkeren Kürdistan/ Kürdistan Isçi Partisi) birlikte bir basin toplantisi yaparak, Türkiye’ye karsi Ermeni-Kürt Birligi karari aldiklarini açiklamis,yayinlanan deklarasyondan sonra basin mensuplarina sözlü olarak terör örgütü ASALA’nin Lideri Agop Agopyan, “Biz ayni dava için çalisan iki toplumuz. Ermenistan ve Kürdistan’in, yani ülkemizin kurtulusu için savasiyoruz. Planlarimiz gerek Türk, gerekse Kürt kardeslerimizle el ele mücadelemize devam etmektir“, demistir.
Bu açiklama, Türkiye’de faaliyet yürüten Kürt örgütlerinin yani sira Türk solundaki örgütlerle de isbirligi yaptiklarini göstermektedir. Daha sonraki tarihlerde dagittiklari ” ASALA PKK ortak bildirisi ” baslikli bildirilerde Sovyet Devleti’nin ezilen dünya halklari için yeni ufuklar açtigini belirterek, Ermeni ve Kürt mücadelelerinden bahsetmişlerdir.
30.11.1980’de Tahran’da dagitilan ASALA-PKK ortak bildirisinde ” Ermeni, Kürt ve Arap halklarinin bölgede emperyalizme ve Türkiye’ye karsi isbirligi yapmalari gerektigini ” dile getirmislerdir.
Not: Türkiye’de kaçak olarak bulunan 100 000 Ermeni nerede ve ne iş yapar bunlar ?Ayrıca, Türkiye’de yapılan son IMF toplantısı için 20 000 kişinin geleceği açıklanmıştı. Bu 20 000 kişi hangi yollarla geldiler Türkiye’ye ? Havadan mı, karadan mı, denizden mi ! ? Hangi ikametlerde kaldılar ve en önemlisi Türkiye’den ayrıldılar mı acaba????????
Son bir şey daha;” Kıbrıs Açılımı “,” Ermenistan Açılımı” ve “Kürt Açılımının” bölgesel anlamda ortak adlarının, dış politikada “Komşularla sıfır sorun“, iç politikada “Demokratik Açılım” küresel anlamda “Değişen Dünya’ya Uyum Politikaları” söylem ve uygulama şemsiyesinin altında toplanması, bu kartların Yurt içi ve Yurt dışında kurulan masalarda daima eş zamanlı olarak açılması tesadüf olabilir mi dersiniz ????????????
Küresel Siyasi Tiyatronun son perdesini sunuma soktukları bu günlerde Erdoğanın göstermelik AB Üyeliği sevdasını terkederek Araplarla fazlaca içli-dışlı olmaya başlaması hedeflerinden birini, gizli niyetini ortaya koymuyor mu ???????
Yazıları posta kutunda oku