NECDET BULUZ
Geçenlerde yazdığımız bir yazıda İsrail Başbakanı Netenyahu’nun Mavi Marmara olayı ile ilgili olarak Türkiye’den özür dilemesinin kokusunun çıkmaya başladığını söylemiştik. Şimdi, ard arda gelen gelişmelere baktığımızda, bu özrün ne amaçla yapıldığını daha net görmeye başladık. ABD’nin arabuluculuğu ile, Türkiye-İsrail ilişkilerinin zirve yapması hedeflenmişti ve iki ülke de bu hedefe kilitlenmiş görünüyor.
Konuyu dağıtmaya, başka yönlere çevirmeye gerek yok. Ortada olan, İsrail’in güvenliği, Ortadoğu’da yayılmacılığı ve hedefteki İran’ın nükleer tesislerinin yok edilmesidir. Bunun için de Türkiye ile olan ilişkilerin sağlamlığı önemlidir. İşte, özür ile kara bulutlar dağılmış, Türkiye-İsrail ilişkileri de yeniden hızlanmıştır.
AKINCI ÜSSÜ’NÜN ÖNEMİ
Marmara mağdurlarına ödenecek tazminat nedeni ile bir İsrail heyeti Ankara’ya geldi, temaslarda bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’nun danışmanları İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Yaakov Amidror ve Joseph Ciechanover tazminat miktarını belirlenmesi çalışmalarında önerilerde bulunacaklar. Ancak, İsrail heyetinin asıl amacının İran’ın nükleer programına karşı Ankara’dan Akıncı Hava Üssü’nün kullanımını istedikleri söyleniyor. Kısacası tazminat konusu bahane edilerek, başka konularda pazarlıklar yapılıyor.
Zaten bu konuyu daha önce İngiliz Sunday Times Gazetesi yazmış ve Akıncı Hava Üssü ve Eğitim Tesisleri’nin yanı sıra Türk hava sahasının da İsrail uçaklarına açılmasının talep edildiğini vurgulamıştı. Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry’nin sulu yolu yaptığı Ankara’ya daha çok bu nedenle geldiği de iddia ediliyor.
Eğer Akıncı Üssü’nün kullanımı İsrail’e verilir, Türk hava sahasının kullanımı da açılırsa, İran’ın nükleer tesislerinin vurulması yolunda çok büyük bir engel de aşılmış olacak. Bu nedenle Akıncı Üssü, çok büyük önem taşıyor. Bu aynı zamanda İran’a karşı bir kıskaç ve abluka olarak da değerlendirilmelidir.
ÖZRÜN KOKUSU ÇIKMAYA BAŞLADI
İsrail, Mavi Marmara olayı nedeni ile özür dilemese, bugün bu görüşmelerin gerçekleşmesi mümkün olabilir miydi? Biz “Özrün kokusu çıkmaya başladı” derken, böylesi gelişmelerin olabileceğini ön görmüştük. Nitekim gelişmeler bu görüşlerimizi de doğruluyor. Her ne kadar Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, tabana oynuyor, İsrail ile hiçbir ortaklığa girmediklerini söylüyorlarsa da özrün kokusunun ortaya çıkmasını önleyemiyorlar.
İsrail’in ödemeye çalıştığı tazminatları zaten Mavi Marmara’da hayatını kaybedenlerin yakınları istemiyor, buna tepki gösteriyor. Mavi Marmara olayında hedef Gazze ablukasının kaldırılması idi. Bugün, İsrail ablukayı kaldırmadığı gibi, Gazze’de daha da ablukayı artırdı, daha çok eziyet etmeye başladı. Bize göre öncelikle bunların ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor.
AMERİKA SİLAH SATIYOR
Daha öncelerine de bir göz atalım:
Bugünlerde Amerika ile İsrail arasında çok sıkı bir işbirliği bulunuyor. ABD Başkanı Obama, ardından Dışişleri Bakanı Kerry, ardından Savunma Bakanı Chuck Hagel İsrail’e gittiler. Bu temaslarda İran’ın nükleer tesislerinin vurulması konusu masaya yatırıldı. Bunun hangi yol ve hava gücü ile yapılabileceği tartışıldı, planlandı. Amerika, İsrail Silahlı Kuvvetleri’ne bir dizi ileri teknoloji füzeler ve savaş uçakları verecek. Bölgede silah üstünlüğü İsrail’de olacak.
ABD’nin İsrail’e vereceği silahlar arasında düşman hava savunma sistemlerini tahrip edecek anti-radyasyon füzeleri, savaş uçağı filosu için gelişmiş radar sistemleri, yakıt ikmali yaptıran KC135 uçakları ve Osprey V22 nakliye uçakları da bulunuyor. KC135 uçakları, İsrail’in İran’a bir hava saldırısı düzenlemesi durumunda kullanılabilecek. Burada hedef sadece İsrail’in hava üstünlüğünün devamı değil, aynı zamanda teknolojik olarak geliştirilmeye yöneliktir, bunun da altını çizelim.
Burada Türkiye, İsrail’in güvenliği için kullanılıyor. Bunu ister kabul etsinler, ister istemesinler. Daha önce Kürecik’e kurulan füze kalkanları, daha sonra Türkiye’nin belli bölgelerine yerleştirilen petriotlar bu amaçla Topraklarımıza getirilmişti. Şimdi ise Akıncı Hava Üssü gündeme getirildi. Türk Hava sahasının İsrail uçaklarına açılması için baskı yapılıyor. İşin içinde büyük ağabey Amerika var ve Başbakan Erdoğan’ın Amerika’ya yapacağı ve Başkan Obama ile yapacağı görüşmede de bu konu ağırlıklı olacak.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın