Ilımlısını radikalinden ayırma…
Amerika sömürgeleştireceği Müslüman ülke halklarını beş guruba ayırır.
Halkları dönüştürme, bu ana strateji üzerinde yürür.
Radikal İslam
Ilımlı İslam
Laikler
Solcular
Radikal solcular
Barış zamanında, toplum mühendisliği aracılığıyla, radikal guruplar mümkün olduğu kadar ortaya ılımlı kesime doğru yaklaştırılır.
Guruplar arası geçirgenlik ve hareketlilik bu esasa göre şekillendirilir.
Batı radikal İslam’dan nefret eder ve korkar. İlk elimine etmek istedikleri radikal İslam ve Amerikan karşıtı soldur.
Onların Radikal İslam dedikleri; İslam’ın gerçeğine inanan ve uygulayanlardır. Ve bunlar BATI karşıtıdırlar.
Ilımlı İslam ise; Bizim Amerikancı İslam dediğimiz, Amerika’nın emir ve komutasından çıkmayan İslam’dır.
Amerikancı İslam’a örnek; Katar, Suudi Krallığı ve AKP iktidarıdır.
Radikal İslam’a örnek, Afganistan’da Taliban, Suriye’de al-Nusra Lübnan’da Hizbullah ve bunun gibi guruplardır.
Suriye genelinde, Suriye devletine karşı savaşan guruplarsa, ABD yanlısı Müslüman Kardeşler, ABD karşıtı al-Nusra guruplarıdır.
20.4.2013 tarihinde, İstanbul’da, Suriye’nin Dostları (Siz onu düşmanları diye okuyun) Gurubunun Dışişleri bakanları bir araya geldi.
Yapmaya çalıştıkları iş şu; Suriye devletine karşı savaşan gurupları destekleyelim. Ama al-Nusra Grubunu ayıralım.
Başta tüm muhalifleri birleştirmeye çalışıyorlardı, şimdi ise ayıralım diyorlar.
Türkiye’yi temsil edenlerse, bunlar birbirinden ayrılmaz, al-Nusra’yı da desteklemeliyiz. Diyor.
Zaten Türkiye muhaliflere silah ve araç-gereç desteği verirken ayırım yapmıyor ki…
Batı’nın Suriye meselesinden ayrıldığı yer burasıdır.
Amerika, Esad sonrası Batıya bağımlı bir yönetim getirmek istiyor, AKP ise, Esad gitsin de kim gelirse gelsin anlayışındadır.
Davutoğlu sanıyor ki, al-Nusra da gelse, ileri de Katar, Suudi Arabistan gibi olur.
Batının endişesi budur.
Yani al Nusra bertaraf edildiğinde, diğer muhalifler birleşebilirler.
Suriye’de silahlı savaşın önderliğini al-Nusra yapmaktadır.
Al-Nusra’yı çekerseniz savaşçı guruplar öndersiz kalır.
Al-Nusra’yı çekmezseniz, ileri de yönetime o hükmeder.
Batı karşıtı bir yönetim olduktan sonra, Batı Esad kalsın daha iyi noktasındadırlar.
Esad’ın kalması ise, AKP iktidarının gitmesi demektir.
Onun için AKP al- Nusra’yı da desteklemektedir.
Savaş içinde, barış zamanında olduğu gibi, ılımlı ve ılımsız savaşçıyı ayırt etmek mümkün değildir.
Silah yardımını ve terörist ihracatını durduralım diyen yoktur.
Suudiler, AKP ve Katar silah ve mühimmat desteğine devam edelim diyor.
Batı da, peki öyleyse şimdilik böyle devam edelim havasındadır.
İki yılını dolduran terörist saldırılarda, Suriye halkı Batıya ve emperyalizme karşı gerekli direnmeyi gösterdi.
Suriye devleti, Amerikan İslam-ı, radikal İslam ayırımı yapmadan terörü temizlemeye çalışıyor.
Suriye’de Batı destekli saldırıların geldiği yer budur..
Bir yanıt yazın