Rakamlar niye yalan söyler?
Elbette bu işte rakamlar suçlu değildir.
Rakamı nasıl kullandığınıza bağlıdır.
Tıpkı sözü nasıl kullandığınız gibi…
Büyük sermayenin ve egemen sınıfların elinde, rakamların dili, aynı propagandanın diline benzer.
Hani matematiğe fiziğin dile derler ya…
Liberal ekonomilerde de, rakamlar, yöneten sınıfların ezilen sınıflar üzerindeki etkisini adeta yok gösterirler.
Türkiye’deki işbirlikçi sınıf, AB’ye üye olma histerileri içindeyken, Yunanistan’ı, Yunan ekonomisini göklere çıkarıyorlardı.
Yunanistan’da, kişi başına yıllık gelirin, 29 bin dolar olduğunu ifade ederken, yeri göğü tırmalıyorlardı.
Yunanistan altı adet adasını, Katar Emiri’ne, 8,2 milyar Euro’ya sattı.
Şimdi size hiç duymadığınız birkaç rakam söyleyeyim.
Amerika’yı bize Allah gibi anlatanların, ABD’de 17 milyon insanın açlık sınırında olduğunu bildiklerine, kalıbımı basarım.
ABD de, 2,5 milyon hapiste suçlu vardır. Çin’de 400 bin insan suçlu olarak hapistedir.(Çin’in nüfusu 1,445 milyar)
Türkiye’de iktidar, topladığı vergilerin %15’ni dışarıya faiz olarak öder. Bunun dışında, borsadan (2012 de) 70 milyar dolar dışarıya çıkmıştır.
Bu rakamlar tasarruflarımız bize yetmiyor, onun için dışarıya el açmak zorundayız diyen liberal ekonomistlere duyurulur.
Yabancı sermayenin getirdiği para açıklanır, götürdüğü para açıklanmaz.
İktidarın yalan söyleme aracı rakamlardır.
Zenginlerin söylediği yalan, fakirlerin söylediği yalana göre çok daha fazla tahrip edicidir.
Sözün kısası rakama nereden baktığınıza bağlıdır.
Rakamlara zenginden yana bakarsan, rakamlar başka söyler. Fakirden yana bakarsan başka söyler.
Gelin, Boston’da Maraton yarışları sırasında patlayan üç bombanın öldürdüğü, biri çocuk üç insanın katledilmesine, bizim tarafımızdan nasıl göründüğüne…
Irak’ta Amerika’nın yarattığı terörden ölen çocuklar için ne kadar üzüldüysek, Boston’da ölenler için de o kadar üzüldük.
Amerikan halkının üç kişi ölünce nasılda tedirgin olduğunu görmek, Amerikan halkının belki de aklını başına toplarda, ABD’nin dünyada yarattığı terörü biraz azaltır diye düşünürüz.
ABD’deki siyasal, sosyal, ekonomik dengeler bozuldu. Güç odakları arasındaki denge de bozuldu. İç hesaplaşmanın işaretleri oluşuyor.