Offshore’larda çıkan yangın ve varlık barışı!
Vurgunları, soygunları yapanlar ülkeleri yönetirlerse, vurguna vurgun denmez. Kibarlaştırılmış ve anlamayanları kandıracak bir “ekonomik ad” bulunur.
Ülkesinden kazandığı parayı, kendi ülkesinde yatırıma dönüştürmek yerine, kıyı bankaları denilen mafyatik bankalara yatırıp, oradan vergisiz para kazanma sistemine offshore bankacılığı deniliyor.
Bu bankalardaki mevduat tutarının 32 trilyon dolar olduğunu ABD açıkladı.
Bu bankaların kurucuları da, büyük tekellerin baronlarıdır.
Amerika borçlarını ödeyemez hale gelince, borçlar elinde patlamasın diye, kıyı bankalarındaki paralara el koymaya karar verdi.(Zarar eden Yahudi eski hesapları karıştırıyor.)
İlk iş olarak G.Kıbrıs’taki, Rus oligarklarının yüz milyar Euro’suna el koydu.
Bizim oligarklarda bu olaydan korktular.
Paraları getirecekler ama parayı getirdiklerinde vergi vermeyi de istemiyorlar.
Tam bu sırada, Ali Babacan Amerika’dan seslendi.
Yeniden varlık barışı getirebiliriz.
Bizim hükümetimiz barışa meraklı bir hükümet olduğuna göre, terör örgütü ile barış masasına oturur da, dışarıda 130 milyar doları olan neidiğü belirsiz zenginler ile masaya varlık barışı için oturmaz mı?
Aslında bıyıklı ve bıyıksız Türklerin yabancı bankalarda 500 milyar dolarının olduğu, 2001 krizinden önce paraları kaçırdıkları yazılmış, söylenilmişti.
Dışarıdan sıcak para diye gelen paranın da, bu paradan geldiği iddiaları var.
Neyse, şimdi konumuz bu değil.
Anlayacağınız çifte barışa birden gidiyoruz.
Babacan, madem dışarıda, 130 milyar dolar olduğunu biliyordu da, bu paraların kimlere ait olduğunu niye bilmiyor?
Sermaye çevreleri şimdiden, paralar Türkiye’ye gelirse, devlet nereden buldun sorusu sormasın diyor.
Tercüme edersek; çalma çırpma ve hırsızlama para bile olsa, hesap sorma diyor.
Ne güzel değil mi?
Adam bizim paramızı haksız yollardan bizden alıp yurt dışına götürecek, orada havalar bozulunca geri getirecek ve biz ondan hesap sormayacağız.
Şimdi anladınız mı varlık barışının ne olduğunu?
Terörist ile barış olur da, mafya ile barış olmaz mı?
2008 yılında bir varlık barışı uygulanmış, 35 milyar dolar gelmişti. Gerisi niye gelmedi derseniz.
Hırsızlar yakayı ele vermek istemediler.
Ama bu kez pabuç pahalı, kendilerinden daha büyük mafya (Amerika) beride duruyor.
Bize anlatılan pembe ekonomi tablolarına kendilerinin de inanmadığı, Varlık Barışı ile ortaya çıktı.
Cari açık ve içerdeki açlık onları korkutuyor.
Siyasi dengeler de hızla bozuluyor.
Para gelsin de, nereden gelirse gelsin diyorlar.