Dünün teröristleri, bugünün yol göstericileri oldu…

NECDET BULUZ

 

                                                  Terörü sona erdirme adına başlatılan barış görüşmelerinde bugünkü tabloya baktığımızda ortaya çıkan manzara şudur: AKP Hükümeti, PKK terör örgütünü muhatap kabul etmiş ve PKK ile masaya oturmuştur. Bunun başka bir adı da yoktur. Nitekim PKK’ya yakın internet sitelerinde çıkan yazılarda da, terör örgütünün üst düzey yönetim kadrosu, açıklamalarında “Silahla bugünkü Hükümete diz çöktürdük. Bu işi silahla yaptık. Bu nedenle silahları bırakmamız mümkün değildir” görüşlerini dile getiriyorlar. Bir yerde, hükümeti tehdit de ediyorlar. “İsteklerimiz yerine getirilmez, süreç başarılı olmaz ise eskisinden daha kötü durumlar ortaya çıkar, daha çok kan akar” diyorlar.

                                                     Koşullar ne olursa olsun, biz baştan bu yana teröristlerle masaya oturulmasına, pazarlık yapılmasına karşı çıktık. 30 bin kişinin katilini muhatap almak, süreci yönetmeyi ona bırakmak, terör karşısında teslim olmak anlamına gelmez mi? İşte, teröre teslim olan bu millet değil, milleti yönettiğini söyleyen AKP Hükümeti’dir.

                                                     KCK’LILAR SERBEST BIRAKILIYOR

                                                     Yine önümüzdeki tabloya baktığımızda, dünün teröristlerinin bugünün yol göstericiliğine soyunduğunu da görmekteyiz. Hükümet, meydanı sanki PKK ve yandaşlarına teslim etmiş görüntüsü veriyor. Her şey, Türkiye’nin geleceği İmralı canisi Öcalan’ın iki dudağı arasındadır. PKK’nın siyasi uzantıları BDP’liler, mektup alıyor, mektup götürüyor, açıklamalar yapıyor ve isteklerini de ard arda sıralıyorlar. Dikkat ediniz, istekleri bitmiyor. Verildikçe de yenileri ortaya çıkıyor.

                                                      Bu satırlar yazılırken, bir grup KCK’lının daha serbest bırakıldığı haberlerini aldık. Neredeyse, sürecin başlamasından bu yana cezaevlerindeki KCK’lılar gruplar halinde serbest bırakılmaya başlandı. Çünkü Öcalan, PKK ve BDP’lilerin isteklerinden biri de KCK tutuklularının serbest bırakılmasıydı. Bu vatan ve millet için dağlarda PKK’lılarla savaşan komutanlar, askerler cezaevlerinde tutulurken, terör örgütünün KCK yapılaşmasından hüküm giyenlerin gruplar halinde serbest bırakılmaya başlaması bu ülkede kimlerin yol gösterici olmaya başladığı gerçeğini de gözler önüne koymuş olmuyor mu?

                                                        ÖCALAN NE İSTİYORSA YAPILIYOR

                                                            Başbakan ve tayfası, başlatılan süreçte, İmralı canisinin iki dudağına bakıyorlar. “Aman Apo kızmasın, açılım yara almasın, gidiş çok iyi sabote edilmesin” diyorlar. Daha sonra da Türklüğe, Atatürk’e, Cumhuriyet’e ait ne varsa silmeye başladılar. T.C. ibaresinin kaldırılmaya başlanması da Öcalan’ın istekleri arasında yer alıyor. Bu arada şunu da ekleyelim: Doğu ve Güneydoğu’da dağlara yazılı olan Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözleri de siliniyor. Terör örgütü ne istiyorsa anında yerine getiriliyor. Peki, bu isteklerin sonu gelecek mi? Kesinlikle hayır gelmeyecek. Terör örgütü de bugünkü hükümetin köşeye sıkıştığını gördü ve elindeki bütün kozları oynamaya başladı.

                                                   Şimdi de “Dağdan inene yeni kimlik verilecek” deniliyor. Bu yeni kimlik kimin önerisi? İmralı canisi bu konuda birkaç dağdan inenlere yeni kimlik verilmesini önermişti. Son yapılan toplantılarda da bu konunda bunun gerçekleşmesini de istedi. Şimdi, hükümet olanlar dağdan inenleri yeni kimlikle aramıza sokmaya hazırlanıyor.

                                                     Şimdiye kadar yapılan uygulamalara baktığımızda bütün bunların Öcalan’ın istekleri arasında yer aldığı görülüyor. Bu arada, Öcalan Kuzey Irak Kürt Yönetimi Lideri Barzani ile de yakın ilişki kurulmasını önermişti. Bizimkiler bunun da üzerine atladılar. Özetle, nereden bakarsak bakalım, dünün katili, terörist başı bugünün yön göstericisi konumuna getirildi. Ha, bu arada şunu da ekleyelim: Öcalan, bundan böyle kendisine “Terörist” denmesini de istemiyormuş.

                                                 ERDOĞAN HER KESİMLE ÇATIŞIYOR

                                                      Başbakan, toplumun bütün kesimleri ile adeta çatışma haline girdi. Bütün hedef, anayasada başkanlık siteminin yer almasıdır. Bunu yapabilmek ve Meclis’ten geçirerek referanduma sunması da ancak PKK’nın siyasi uzantısı BDP’nin desteği ile sağlanabilir. BDP’liler de bunu çok iyi kullanıyor. Bazı etnik ve yerel haklar elde etme başta olmak üzere Öcalan ve tüm KCK tutuklularının serbest bırakılmasını “Olmazsa olmazları” arasında gösteriyor. “Anayasaya ve başkanlık sistemine destek veririz ama isteklerimiz de kabul görmeli” diyorlar. Hükümet kanadı da bu istekleri önce millete hazmettirip, sonra da tıpış tıpış yerine getiriyor.

                                                   Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamalarda, terör örgütü ile hiçbir pazarlık içinde olmadıklarını söylüyor. Biz, öncelikle Başbakana inanmak istiyoruz. Ancak yapılanlara, uygulamalara baktığımızda durumun hiç de Başbakan’ın söylediği gibi olmadığını görüyoruz. Ortada müthiş bir pazarlığın var olduğu görülüyor.

e.mail: [email protected]

 

 

Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir