NECDET BULUZ
PKK’ya silah bıraktırıp, barış ortamın sağlanması konusunda AKP iktidarının geniş kapsamlı bir işleyiş planının olmadığı bir kez daha görüldü. Başbakan Erdoğan “Silahlarını bıraksınlar, gömsünler ve ülkeyi terk etsinler. Nereye gideceklerse gitsinler, bunun güvencesini veriyorum” diyor. Bu çağrıyı da süreli yapıyor. Ancak, Kandil ve Türkiye’deki silahlı uzantıları bunu kabul etmiyor.
Bu noktada bir sıkıntının yaşandığı ve yaşanmakta olacağı da görülüyor. Çünkü 30 yıldır elinde silahı olan, birçok kanlı eylemlere karışmış PKK’lıların silahlarını bırakmış olsalar bile ellerini kollarını sallayarak sınır dışına çıkmaları mümkün müdür? Buna göz yumanlar, bu konuda garanti verenler suç işlemiş olmuyor mu? Bu ülkenin yasaları var, silahlı kuvvetleri var, polisi var, resmi görevlileri var. Suç işlemiş olanların ellerini kollarını sallayarak sınırı geçmelerine seyirci mi kalacaklar?
ÖRGÜT YASAL GÜVENCE İSTİYOR
Zaten itirazlar da bu noktada düğümleniyor. Başbakan’ın çağrısına Kandil anında yanıt veriyor. TBMM’den yasa değişikliğin geçirilmesini, bunun güvencesinin sağlanmasını istiyor. Ancak yine de “Bu güvence verilirse sınır dışına çekilmeyi düşünebiliriz” diyorlar. Dikkat ediniz “Silahları bırakırız” demiyorlar.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, topu MİT’e atmaya çalışıyor ve şunları söylüyor:
“ MİT yönetecek, emniyet müdahil olacak. Kara Kuvvetleri ve Jandarma kendilerine görev verilirse- verilmeyebilir de- nezaret edecek. Bu, Hükümetin işidir. Parlamentoda zemini yoktur.”
Kandil’den terör örgütünün elebaşlarından Cemil Bayık yapılmak istenilenlerin kanunsuzluğunu biliyor da, bu işi yöneten Hükümet bilmiyor mu? Kandil bile, yasa çıkmadan tek bir noktaya adım atmayacaklarını söylüyor.
Bizi göre, yasal güvence de verilse, silahlar bırakılmaz. Yeni istekler ortaya çıkar. PKK’nın hedefi bellidir, istekleri bellidir. Bu işin sonu bölünmeye kadar gider. İşin giderek çığırından çıktığını da görüyoruz. Kamuoyundaki endişe ise giderek artıyor. 30 yıldır dağda eli silahlı grupların birden bire silahlarını bırakıp, gitmeleri mümkün mü? Kaldı ki, PKK’lılar “Biz yenilmedik ki, karşıdan gelen her şeyi kabul edelim” havasındalar. Hatta daha da ileriye gidip” AKP Hükümeti’ne diz çöktürdük” diyorlar. Bir noktada örgüt bütün ipleri AKP Hükümeti’nin eline vermek de istemiyor.
MECLİS YOLU İLE PKK’YA AF MI?
AKP Hükümeti’nin burada yapmak istediği şu:
Eğer, konu TBMM’ye gelirse, bu kez PKK’ya Meclis yolu ile af çıkarılmış olacak. Böyle bir şeyi muhalefetin ve milletin kabul etmesi mümkün değil. O nedenle, Başbakan da tayfası da suç bile olsa, bu işi TBMM’siz uygulamak istiyor. Bu kez de Kandil’e tosluyorlar. Bu işin “Silahları bırakıp, nereye isterseniz gidin” demekle olmayacağı artık görülmelidir.
Kandil’deki Cemil Bıyık’ın şu açıklamaları da zaten bizim demek istediklerimizi doğruluyor:
“ Meclis’in karar alması, yasal düzenleme gerekiyor. Yoksa örgütün adım atması mümkün olmaz. Akil adamların da Hükümet tarafından belirlenmemesi gerekir, tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Mesele, PKK ateşkes yapıyor, geri çekiliyor, boşaltıyor, mesele bitiyor biçiminde ele alınıyor. Oysa, mesele bu değil. Ateşkes, gerillanın geri çekilmesi tamamen Kürt sorununun demokratik siyasi çözümünün bir parçası olarak geliştiriliyor. Buna hizmet ederse bir anlamım olacaktır. Bunun da koşulları var. Bunların koşulları yaratılmadan, geliştirilmeden geri çekilme de olmaz. Mesele sanki sadece ateşkes ve gerillanın geri çekilmesi ile çözülecekmiş gibi bir hava yaratılıyor. Türkiye’de yasalar var. Bu yasalara göre Türk ordusuna verilen emirler ve talimatlar var. Şimdi hangi yasa değişti ki, Türk ordusu gerilla çekilirken saldırmasın? Yasalarda herhangi bir değişiklik olmadı, parlamento herhangi bir değişiklik yapmadı. Erdoğan, bu çağrıyı yapabilir ama bu bize güven vermez.”
“İKTİDAR SUÇ İŞLİYOR”
İktidarın, bu konuda da sürekli olarak suç işlediğini MHP sürekli olarak dile getiriyor. Böyle bir işte hakim ve savcıları göreve çağırıyor. Aynı sesler ana muhalefet partisi CHP kanadından da geliyor. Sürecin hukuksuz olduğunu söyleyen Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Başbakan’ın çağrısına çok sert çıkıyor “Silahları göm, çek git” diyemezsiniz. Bu, işlenen bir suçtur ve Hükümet süreçte sürekli suç işlemektedir. Bu yetkiyi nereden aldınız? PKK’ya TBMM’den af mı çıkardınız? “diye soruyor. Emekli Büyükelçi İnal Batu da, Hükümetin, valileri ve Cumhuriyet savcılarını suç işlemeye davet ettiğini vurguluyor.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın