NECDET BULUZ
Mavi Marmara baskını nedeni ile İsrail’in 3 yıl sonra Türkiye’den özür dilemesi, ölenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmesi ve Gazze’ye uygulanan ambargoyu kaldırma yoluna gitmesi dikkat edilecek olursa AKP cephesinde bir başarı ve zafer olarak dillendiriliyor. Eğer, İsrail’e bu özür karşılığı bir ödün ya da ödünler verilmemişse, biz de bu özrü başarı olarak değerlendirirdik. Ancak, bu özrün neden dilendiği konusunda kokular da çıkmaya başladı. Bugünkü yazımızda bunlardan sadece birine değineceğiz. Diğerlerine de sıra gelecek.
İsrail’de yayın yapan gazetelerde yazılan yazılar ve değerlendirmelerde özetle şu vurgu yapılıyor:
“Mavi Marmara olayı ile ilgili Türkiye’den özür dilendi ama İsrail bu özürden sonra kendisini ve ekonomisini garantiye aldı.”
AKDENİZ’DE İSRAİL HAKİMİYETİ
Çok uzaklara gitmeye gerek yoktur. Geçmişe kısa bir göz atalım: İsrail, Akdeniz’de petrol ve doğalgaz araması için çalışma yaparken, Türkiye buna itiraz etmemiş miydi? Kaldı ki, Akdeniz’de İsrail-Kıbrıs Rumları arasında da işbirliği bulunuyor. İsrail’in en büyük hedeflerinden biri, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmaktı. Şimdi, Türkiye Akdeniz’i İsrail’e bırakarak bu özürde jest yapmayı daha önce kabul etmiş görünüyor.
İsrail, Türkiye’den özür dilemeden önce, Yedioth Ahronot Gazetesi, İsrail’in 2 milyar dolarlık doğalgaz boru hattı projesi ile ilgili Ankara ile temasa geçtiğini, bu konuda iki ülke yetkilileri arasında uzun müzakereler olduğunu ve sonunda İsrail’in bu konuda başarı elde ettiğini yazmıştı. Çünkü Türkiye bu konuda İsrail önünde engeldi. Sonra özür geldi. İsrail, böylece Akdeniz’den çıkardığı petrol ve doğalgazı Avrupa’da satacak. Türkiye, artık engel de değil, ses de çıkarmıyor.
DAHA DERİN İŞBİRLİĞİNE DOĞRU
Bu yazının yazılmasından sonra yapılan özür sonrası, İsrail’in birden Akdeniz’den petrol ve doğalgaz sevkiyatına başlamasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Yanı başımızda doğalgazı ve petrolü çıkaramıyoruz. Enerji açısından hale dışa bağımlılığımız sürüyor. Akdeniz’de var olan rezervleri İsrail’e sunuyoruz. Bu işin mimarının da Amerika olduğunu ve Başkan Obama’nın “İsrail ve Türkiye daha derin işbirliğine girecek” açıklamalarını da unutmamak gerekiyor. Nitekim İsrail’de bu konuda bayram havası esiyor. Başbakan Netanyahu “Bu İsrail ekonomisi için önemli bir gündür. Özgürlük bayramında enerji bağımsızlığında önemli bir adımı attık. Doğalgaz sektöründe son 10 yılda ilerleme kaydettik. Bu tüm İsrail ve İsrail halkı için iyi olacak” demiştir.
İsrail, yeni hatla maliyeti de % 50 düşürdü. Enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtuldu. Gazın artan kısmının ise İsrail tarafından Türkiye’ye satılması da gündemde bulunuyor. Burada da ince hesapların yapıldığının hemen altını çizelim:
Bölgede İsrail’in en büyük düşmanı şu an için İran bulunuyor. Türkiye, İran’dan önemli ölçüde Doğalgaz alıyor. İsrail, elde ettiği doğalgazın bir bölümünü Türkiye’ye satarak, İran ile olan bağlantıyı koparmayı hedefliyor. Bu konuda Amerika’nın da devrede olduğunu anımsatalım. Şunu belirtelim, yakın bir gelecekte İsrail’den doğalgaz almaya başlarsak buna kimse şaşırmasın.
Şu anda Tamar Kuyusu’ndan çıkarılan doğalgazı ilk kez borularla İsrail Limanlarına taşınmaya başlandı. İsrail ve Rum’ların bundan büyük bir ekonomik çıkar elde edeceği açıkça görülüyor. Türkiye, neden sessiz? Niye bu konuda ses çıkmıyor? Bunu sorgulayan var mı?
İSRAİL’DEN DOĞALGAZ PROJESİ
Türkiye daha önce İsrail-Rum işbirliğine karşı tepki göstermişti. Hem İsrail hem de Rumlar bu tepkilere karşı Akdeniz’de doğalgaz ve petrol aramalarını sürdürdüler. Amerika’nın da desteğini sonuna kadar arkalarına aldılar. Hatta İsrail, petrol ve doğalgaz araması yapan gemilerini korumak için görevlendirdiği F-15 uçaklarını Türkiye kıyılarına kadar 15 mil mesafeden uçurarak meydan bile okudu. O zaman aslan kesilen Türkiye, acaba şimdi neden yapılanlara ses çıkarmıyor, üstelik işbirliğine bile giriyor? Her türlü kolaylığı gösteriyor. Yakında İsrail’den doğalgaz almaya başlayan bir müşteri konumuna bile geleceğiz.
Bize yansıyanlara göre İsrail’in Türkiye’den döşemeye başlayacağı 2 milyar dolarlık boru hattı projesine Türk tarafının sıcak baktığı yolundadır. İşte Başkan Obama’nın “Türkiye ve İsrail daha derin işbirliğine girecek” sözlerinin birinin bu proje olduğu da böylece ortaya çıkmış oluyor.
Şimdi Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İsrail’in özür dilemesini dillerine doladılar, her tarafta bunu kullanarak prim elde etmeye çalışıyorlar. Tabanlarını okşuyorlar. Ama bu özrün neden yapıldığını açıklamıyorlar. Biz, gelecek yazılarımızda da özrün diğer yönlerine de değineceğiz.
e.mail: necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın