AMERİKAN YALANLARI VE ERMENİ MESELESİ
Hiç kimse, duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz…
Shakespeare
2013 doğrular ve 1918 yalanlar
Değerli arkadaşlar,
30 Mart 2013 Cumartesi günü, Hasköydeki Rahmi Koç Müzesinde, Değerli Şükrü Server Aya’nın İngilizce yazmış olduğu PREPOSTEROUS PARADOXES OF AMBASSADOR MORGENTHAU isimli kitabın tanıtım toplantısına katıldım.
Yukarıda kapağı bulunan bu kitap, yanında Osmanlıda Amerikan Elçisi olarak görev yapan Henry Morgenthau tarafından 1918 yılında, Ermeni meselesi için yazılan AMBASSADOR MORGENTHAU’S STORY isimli kitabın yalan ve yanlışlarını sayfa sayfa irdeleyerek ortaya koyuyor.
Dönemin ABD Başkanı Wilson tarafından da yazılımı onaylanan ve Osmanlıyı, ERMENİ meselesinde suçlamak için yalan ve yanlışlarla dolu kitap ne yazık ki bugüne kadar geçerliliğini korumuştur.
Neyse ki 1930 doğumlu ve Ermeni sorunu hakkında 5 kitabı olan saygıdeğer Şükrü Server Aya tarafından yapılan araştırmalar sonucunda belgelerle desteklenen yalanların ortaya çıkarılması ile söz konusu kitabın geçerliliği bence kalmamıştır. 1918 den beri birçok kişiyi ve kurumları kandıran bu kitap hakkında yapılan bu çalışma keşke daha önce yapılabilseydi.
Saygıdeğer Şükrü Server Ayanın kitabının basımı için destek veren ve organize eden İrlandalı AtholBooks yayınevine ve direktörü Dr. Pat Walsh’a da çok teşekkürler.
Gönül arzu ederdi ki bu basımı ve desteği Türk Tarih kurumu yapsaydı. Ne yazık ki Prof. Dr. Yusuf Hallaçoğlunun 2008 de görevden alınmasından sonra artık Türk Tarih Kurumunun, Ermeni meselesinde adı ve sanı duyulmuyor. Söz konusu kitabın tanıtım toplantısında da Türk Tarih Kurumundan kimse yoktu.
Umarım diğer devlet kurumlarımız, STK’lar, Vakıflar ve Dışişleri Bakanlığımız da bu uyarımı dikkate alırlar. Önümüzdeki dönemde bu kitabın özellikle sözde Ermeni Soykırımını tanıyan Yunanistan, Belçika, Lübnan, İtalya, Fransa, İsviçre, Kanada, Slovakya, Hollanda, Polonya, Arjantin, Rusya, Uruguay, Almanya, Venezuela, Litvanya, İsveç devletleri ile ABD’nin 42 eyaletindeki yetkili elçiliklerimize ve medya kuruluşlarına gönderilmesini ve de orada dağıtılmasını organize ederler.
Bu konuda oluşması gereken tepkiler ve araştırmalar, hep bireysel kalmış, hükümetlerimiz ve kurumlarımız tarafından yeterince lobi faaliyeti yapılamamıştır. Ancak rahmetli Kamuran Gürün, Bilal Şimşir, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Uluç Gürkan ve Şükrü Server Aya gibi değerli aydınlarımızın bu konudaki emeklerini kutlamak ve eserlerini bir kez daha anmak gerekiyor.
Tüm yöneticilerimiz ve danışmanları, Osmanlı döneminde yapıldığı iddia edilen Sözde Ermeni soykırımı sorunumuzun Dünyaya anlatılması için yapılması gereken mücadeleyi kişilere bırakmaz. Dış İşleri Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Üniversitelerde kurulması gereken Enstitüler kanalıyla sürdürürler.
Sevgi ve saygılarımla (1.04.2013).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Yine 24 Nisan geliyor. AB-D emperyalizmi bu günü, ülkemize karşı Sözde Ermeni soykırımı için yine kullanacak. Bu kez; bu kitabı, bizde onların yalanlarına karşı kullanabiliriz.