Ümit YALIM | 19 Mart 2013 Salı |
Bir işgal daha var. İzmir ilimizin topraklarındaki işgal sadece Koyun Adası ile sınırlı değil. İzmir ilimizin sınırları içinde bulunan Venedik Kayalıkları da Yunan işgali altında. Venedik Kayalıkları İzmir ilimizin batısında ve Ege Denizi’nin tam ortasında bulunan stratejik öneme haiz bir yer. Ege Denizi’ndeki bütün deniz ve hava faaliyetlerini gözetleme ve izleme imkanına sahip kayalıklar grubu.1923 Lozan Barış Andlaşması ile Yunanistan’a, Doğu Ege Denizi’nde, Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya Adaları olmak üzere toplam 9 ada verildi. Andlaşma ile Yunanistan’a, hiçbir kayalık verilmedi. Venedik Kayalıkları, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği altında kaldı. Yunanistan, kayalıklara deniz feneri ve bazı tesisler inşa etmiş. Deniz Feneri’nin beyaz renkli kaidesinin üzerinde, Yunan bayrağı var. Venedik Kayalıklarının da, Ege ve Akdeniz’de bulunan 16 ada ile birlikte eş zamanlı olarak AKP Hükümeti döneminde işgal edildiği tespit edilmiştir.
İzmir’in Koyun Adası ile Venedik Kayalıkları Yunan işgali altında. İzmir ilimizin sınırları içinde, biri Türk bayrağı, diğeri Yunan bayrağı olmak üzere iki bayrak dalgalanıyor. İzmir, biri Türk diğeri Yunanlı olmak üzere iki Vali ve iki Belediye Başkanı tarafından yönetiliyor.
Aydın ilimizin sınırları içinde bulunan Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik ve Bulamaç Adaları da Yunan işgali altında. 2009-2011 Yılları arasında Aydın Valisi olarak görev yapan Hüseyin Avni Coş, Eşek ve Bulamaç Adaları’na gitmek istedi ancak Yunan işgali altında olduğu için adalara gidemedi. Aydın ilimizin sınırları içinde, biri Türk bayrağı, diğeri Yunan bayrağı olmak üzere iki bayrak dalgalanıyor. Aydın, biri Türk diğeri Yunanlı olmak üzere iki Vali ve iki Belediye Başkanı tarafından yönetiliyor.
Muğla ilimizin sınırları içinde bulunan Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık Adaları da Yunan işgali altında. Muğla ilimizin sınırları içinde, biri Türk bayrağı, diğeri Yunan bayrağı olmak üzere iki bayrak dalgalanıyor. Muğla, biri Türk diğeri Yunanlı olmak üzere iki Vali ve iki Belediye Başkanı tarafından yönetiliyor.
Girit Adası’nın etrafında, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi Adaları Yunan işgali altında. Adalarımızda Yunan bayrağı dalgalanıyor ancak Türk bayrağı dalgalanmıyor.
03-09 Ocak 2011 Tarihlerinde Erzurum’da yapılan Büyükelçiler Konferansı’na, o dönemin Yunanistan Başbakanı Papandreu davet edildi. Konferansta bir konuşma yapan Papandreu, Türk jetlerinin Yunan Adalarının üstünden uçtuğunu iddia ederek, anlamı ne bunun, Türkiye neyi ispatlamak istiyor diye hesap sordu. Papandreu’nun bahsettiği ada Yunan işgali altında olan Eşek Adası idi. Aslında hesap sorması gereken Tayyip Erdoğan’dı ama Erdoğan bu soruya cevap vermedi, veremedi.
İşgalci bir ülkenin, Yunanistan’ın Başbakanı ve beraberindeki Yunan heyeti, elini kolunu sallayarak, Mart 2013’te Türkiye’ye geldi ve Erdoğan başkanlığındaki görüşmelere katıldı. Yunan heyeti, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül tarafından saraylarda ve köşklerde ağırlandı. Görüşmeler sırasında Samaras’a Lavrion’u kapat diyen Erdoğan, işgal ettiğin Türk adalarını ve kayalıkları boşalt demedi, diyemedi. Görüşmeler sonrasında 04 Mart 2013 tarihinde bir basın toplantısı planlandı. Basın toplantısı öncesinde, Başbakanlık Basın Merkezi’nden bir yetkilinin, Türk gazetecilere, “Ege’de işgal edildiği iddia edilen adalar konusunu Yunanistan Başbakanı Samaras’a sormayacaksınız” talimatı verdiği öğrenildi.
AKP Hükümetleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, işgalin önlenmesi için Hükümet Direktifi vermemiştir. Ayrıca, fiili işgalin başladığı 2004 yılından bugüne kadar adaların ve kayalıkların boşaltılması için Yunanistan’a nota da verilmemiştir.
Bütün bu olup bitenler, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 16 adanın ve Venedik kayalıklarının, Yunanistan’a alenen verildiğinin bir göstergesidir.İnönü Vakfı tarafından, 08 Ekim 2013 tarihinde, İstanbul’da, Uluslararası Lozan Sempozyumu ve bu bağlamda bazı etkinlikler planlanmıştır. İsmet Paşa’nın kızı Özden Toker’in Çankaya Köşküne çıkarak, Lozan etkinliklerini, Cumhurbaşkanı’nın himayelerinde yapmak istediklerini Abdullah Gül’e ilettiği ve Gül’ün de bunu memnuniyetle kabul ettiği basından öğrenilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan IV. Mehmet döneminde fethedilen, Atatürk ve İnönü’nün Lozan’da vermediği 16 ada 2004 yılından itibaren fiilen işgal edilmiştir. O tarihlerde Abdullah Gül Dışişleri Bakanı ve işgalden Gül’de sorumlu. Söz konusu işgal, Demokrat Parti tarafından yerinde belgelenerek görsel ve yazılı basın aracılığı ile defalarca kamuoyuna duyurulmuştur. Ayrıca, MHP ve CHP Milletvekilleri tarafından, konu ile ilgili olarak AKP Hükümetine soru önergeleri verilmiş ve adaların işgal edildiği haberini birçok gazete manşetten vermiştir. Özden Toker Hanımefendi’nin bütün bu olup bitenlerden haberi yok mu ? Lozan’daki haklarımıza ve topraklarımıza sahip çıkmayan Abdullah Gül, Lozan Sempozyumu’nu nasıl himaye edecek ? Özden Toker Hanımefendi, Atatürk’ün ve babası İnönü’nün kemiklerini sızlattığının farkında mı ?
Ümit YALIM
Demokrat Parti Yüksek Danışma Kurulu Üyesi
Yazıları posta kutunda oku