NECDET BULUZ
Geçenlerde Aydın Üniversitesi’nde Avrasya Türkiye ilişkilerini konu alan son derece önemsenmesi gereken bir Uluslar arası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Kongresi düzenlendi. Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal bu kongrede Türkiye- Avrasya ilişkilerini değerlendirdi. Konuk cumhurbaşkanı değerlendirmesinde “Gagavuzların en önemli müttefiklerinden biri Türk Devletidir. Siyasi ve ekonomik işbirliğimizi şimdi, bilimsel ve akademik düzeye de taşına zamanı gelmiştir” ifadelerini kullanmıştır.
Burada şunu da vurgulamalıyız:
Üniversitelerimiz, bu tür uluslar arası etkinliklere mutlaka ağırlık vermeli, ev sahipliği yapmalıdır. İstanbul Aydın Üniversitesi, bu etkinliği ile buna örnek olmuştur. Temennimiz, diğer üniversitelerimizde de bu tür etkinliklerin yapılması ve yaygınlaştırılmasıdır.
46 BİLİM ADAMI KATILDI
Avrasya’daki stratejik trendleri sorgulayarak, Türkiye ve Avrasya ülkeleri arasındaki ilişkileri ve karşılıklı anlayış ve işbirliği ortamını geliştirmeyi amaçlayan kongreye ABD, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Pakistan, Azerbaycan, Romanya, İsrail gibi birçok ülkeden 46 bilim insanı sekiz farklı oturumda katılarak sunum gerçekleştirdi. 34 bildirinin yer aldığı Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Kongresinde Avrasya güvenliği, Avrasya’nın sosyal ve ekonomik parametreleri, yeni Avrasyacılık, Rusya Federasyonu ve Avrasya, Çin ve Avrasya, Türkiye ve Avrasya ilişkileri gibi konular konuşuldu.
Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Formuzal, yaptığı konuşmada, çok önemli konulara değindi, özellikle her yıl onlarca milliyet ve etnik grubun kaybolduğuna dikkat çekti. Biz, konuk Cumhurbaşkanı Formuzal’ın dikkat çeken konuşmasından bazı alıntıları sizlerle paylaşmak istiyoruz:
“UYGARLIKLAR VE KÜLTÜR ÖNAMLİ”
“Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti, Moldova Cumhuriyeti’nin güney kesiminde yoğunlaşan Slovak, Türk ve Avrupalı kimliği ile 160.000 in üzerinde nüfusa sahip ve başkenti Komrat olan bir ülkedir ama Gagavuzlar ve temsilcileri hemen hemen dünyanın her yerine yayılmıştır. Bugün burada gerçekleştirilen kongrede Avrasya’nın bir üyesi olarak bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Dünyamız büyük güçlerin hâkimiyetini yaşamaktadır. Bu ülkelerin dış politikaları birçok küçük ülkeyi de etkilemekte ve yönlendirmektedir. Mevcut uluslar arası ilişkiler ve hukuk sistemi de bulu doğrulamaktadır. Burada şunu belirtmek isterim ki 2001 Kültürel Çeşitlilik UNESCO Evrensel Bildirgesi ve 1972 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına ilişkin UNESCO Sözleşmesine ek olarak kabul edilen 2003 Somut Olmayan Kültür Mirasının Korunması Sözleşmesi unutulmamalıdır. Büyük devletlerin jeopolitik çıkarları ve siyasi anlamda yürütülen uluslar arası ilişkiler bu mirasların yok olmasına neden olmaktadır. Belirttiğim belgelerde “tüm halklar insanlığın ortak mirasını oluşturan uygarlıkların ve kültürlerin çeşitliliğine, zenginliğine katkıda bulunmalıdır” denmektedir. 21.yy bizim gibi milletlere ne getiriyor? Bilim adamların ve uzmanların değerlendirmelerine göre her yıl onlarca milliyet ve etnik grup kayboluyor. Kaybolurken de onlara ait dil, kültür, gelenek ve göreneklerde ölüyor. Benim görüşüm, tüm küçük ulusların ana stratejik hedefi bu süreçlere dayanmak üzerine kurulmalı ve itibari ulus ile huzurlu bir diyalog sergilenmelidir. Garantör ülkeler (küçük devletlere yardım ve destek sağlayan büyük güçler) ile yapıcı ortaklıklar kurulmalıdır”
“GAGAVUZLAR KENDİLERİNİ KORUDU”
Bu tür konferansların sürekliliğin olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü özellikle Avrasya Bölgesinde var olan ülkeler için önemli bir paylaşım platformları gerekiyor. İşte, bu konferans bu eksikliğin giderilmesinde önemli bir katkı sağlamıştır. Zaten Gagavuz Cumhurbaşkanı da “Kültürel, ekonomik ve siyasi olarak değerlendirmelerin yapılacağı oturumlarda önemli çözüm fikirlerinin de çıkacağını görmekteyiz” demiştir. Formuzal, Gagavuzların yüzyıllardır küçük adımlar atarak kendilerini koruma ve geliştirme yolunda ilerlediğini de vurgulayarak “Gagavuzların sürekli olarak ulusal kalkınmasını bastıran güçler bulunmuş, ancak buna rağmen halk dilini, gelenek ve göreneklerini koruyarak geliştirmesini bilmiştir” vurgulamasını da yapmıştır.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın