Müteahhit medya ve kiralık kalemler
Mustafa Nevruz SINACI
Günümüzün ihanet aleti kartel medyası; Ali Kemal’den de seviyesiz, ilkesiz, onursuz, sorumsuz ve illâ seciyesiz, güdümlü, maniple, düşmana göbekten bağlı, akıl fukarası veya ‘üç maymunlar soyundan’ görme özürlü kalem’lere yataklık eden terör mihrakları halini aldı!.
Kökü dışarıda Türkiye medyası 1980’den bu yana; Özellikle namuslu, dürüst, onurlu, sorumlu gazetecilik mesleğinin; Siyasi soysuzlar tarafından bakkal çakkal, inşaat ve taahhüt işlerine bulaştırılmasına izin verilen “domuz” yasalarının çıkartılmasından sonra irtifa, izzet ve itibar, şahsiyet ve haysiyet kaybederek, hızla uçuruma doğru sürüklenmeye başladı…
GAZETECİ MÜTEAHHİT OLUNCA!…
Çok kısa bir sürede, parti sahibi cuntacı ve medyatörlerin iştirak, ittifak şer ve şeytani işbirliği girdabında evlenmeleri sonucu: Daha çok haz, lüks yaşam, ihtiras, servet ve sefahat düşkünlüğü uğruna; Milliyetçi, namuslu, dürüst, demokrat, onurlu ve soylu gazetecilik bitti!..
Politik-ACI & Cemaat iktidarında oynanan kazan-kazan oyununun geldiği son nokta işte bu! Bilerek tüccara yanaşan, inadına özgürken yanaşma olan; Akıl (!) irade ve vicdanını kayıtsız şartsız satılığa çıkartıp, kendi eliyle sermayeye teslim eden bir tür ‘beşer’ yaratıklar; Genelevde boğaz tokluğuna sabahtan akşama çalıştırılan hayat kadınlarından farksızlar!
Adına, kinayeten “kartel” veya “akredite medya” denilen; Dış kaynaklı, harici bedhah & dâhili bedhah iştirakli; Yabancı medya tüccarlarının Türkiye şubeleri; Bunların altlarından, araba, şoför, limitsiz kredi kartı ve başka ne varsa hepsini aldılar! Ağzını açanlara, ya kapıyı gösterdiler ya da yüksek kolpacı demokrat partizanların tavsiyesini tekrarladılar: “Git kendine bir blog aç, internet gazetelerine, mahalli basına yanaş. Okur bulursan, derdini anlat!”..
Hani bir kere mallaşmış, haymatloslaşmış, kaşarlanmış olmak var ya âlemde…
Daha önce de yazmıştım: Bindiğin (Atatürkçü, Milliyetçi) dalı asla kesmeyeceksin…
Yiyemeyeceğin, harcayamayacağın, taşıyamayacağın lükslere talip olmayacaksın!.
Güvenliğini asla ihmal etmeyeceksin. Güvenlik olmadan özgürlük olmaz! Hiç fare yakalamayan Kedi olur mu? Dosdoğru yazmayan, dördüncü kuvvet olmayan, hükümeti kamu vicdanı ve halk adına eleştirmeyen, takip-kontrol etmeyen, iktidara doğru yol’u göstermeyen, uyarmayan, halkı bilinçlendirmeyenden gazeteci-yazar veya medya olur mu?!. Asla olmaz…
Sözün özü: “İmralı Zabıtları” yayınlansın dı / yayınlanmasın dı tartışmaları bir yana, esas cevabını arayan soru ortada: Akp’nin yürüttüğü “ihanet şebekesi-bebek katili” açılımının sonucundan ne bekliyorsunuz? Şapkadan çıkan ‘Acem Tavşan’ının kulakları ortada! Eşkıya silah bırakacak da, ortalık gül’lük gülistanlık mı olacak? İran savaşı, mezhep savaşları, din ve enerji savaşları, güdümlü müstemleke oyunları? Akp, “ihanet şebekesi, bebek katili, karayılan ve Barzani açılımı” ile hangi savaş’ı sonlandırıyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin milli birlik, dil, toprak, bayrak bütünlüğünü muhafaza, boru hatlarının güvenliğini temin edebiliyor mu acaba? Netice: Bu menfur açılımın sonu Barzanistan’a gider! Barzani ile girilen gayrimeşru enerjisel ilişki yaşadığımız coğrafyanın güvenlik ve Avrupa’nın huzurunu tehdit etmektedir!..
ABD uzaklardan ikaz ediyor: “tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!”
Medyaya gelince, Ali Kemal, güç’e tapanların acı sonunu anlatan basit bir semboldü! Millete kalleşlik ve hainlikte Ali Kemal geride kaldı. Öfkeyle barışa gidilmezmiş! Peki, neyin barış’ı, ne barış’ı, kiminle, niçin barış? Ortada bir savaş mı vardı ki, lânet olsun size, bir gram şeytani haz ve ihtiras uğruna yapmadığınız yataklık, dalkavukluk kalmadı! Devlet parçalansın ama sizin harama, yalana, talana dayalı maceranız, serencamınız sürsün öyle mi?
Hadi sorun bakalım büyük medya patronu Barzani Erbil’de size gazettacılık verir mi? Kandil ne kadar özgür? Bebek katili medyası “öfkesiz barış” bahisçilerine köşe açar mı acep?
Son olarak: Bu kapsamda, ‘Büyük Kulüp’çülere soruların en zalimi basit bir soru:
Medyacılar Akp & Gülen iktidarında yazacak yolsuzluk, soygun-vurgun, yalan-talan haberi bulamıyorlarmış. Beyan esas, doğru kabul etmek lâzım! Peki, Akp iktidarında milyon dolarlık emlak ve inşaat yatırımı yapacak parayı nereden ve nasıl bulabiliyorlarmış acaba?…
Bir yanıt yazın