Kürt açılımı: Şimdi ne olacak?
Şimdiye geçmeden önce buraya nasıl geldik kısaca özetlemek lazım. Atatürk öldükten sonra Cumhuriyet devriminin kazandırdığı Köy Ensititüleri kapatıldı. Toprak reformunun yapılmaması ve sonrası Kürt halkı Kürt aşiret ağaları ve tarikatllar arasında sömürü devam etti. Devletin batıya yönelik sanayileşmesi ve doğu tarafına el atmaması coğrafi sebeblerle açıklanır. Ama bu büyük bir yanlıştı. Kürtler yıllarca batıya göç etmek zorunda kaldı. Ermeni örgütü ASALA nın dağılmasıyla Türkiyeye karşı Kürtleri kullanmak için PKK örgütü kuruldu. Baskılara karşı kuruldu densede Batı destekli MIT in bu işte parmağı olduğu biliniyor.
Komunist ideallerle kurulan bu örgütte bir çok ermeni kökenli üst düzey yenetici görüyoruz. Sovterler dağılınca Öcalan bir mektup yazarak Batı devletlerine hizmet etmeye hazır olduklarını söylemişti. Bunun üzerine PKK Suriye, Yunanistan, Almanya, İngiltere, Fransa ve kısacası birçok Avrupa ülkesi tarafından Türkiyeye karşı bir koz olarak kullanıldı. Gerektiğinde ormanlar yakıldı ve Turistlik bölgelerde bombalar atılıp turuzimin Yunanistana kayması sağlandı gerektiğinde Suriye su yollarının açılması için koz olarak kullandı. Öcalan yakalandığında bu desteği açıkça mahkemede söyledi.
Parasal destek için uyuşturucu ticaretini yönetmeye başladı. Öcalan uyuşturucudan komisyon aldıklarını söylemişti. Hoş devletimizin bir çok bürokratı da bu işten komisyon aldığını gördük. Al gülüm ver gülüm diyerek paralar kazanıldı. İnkar politikaları, dağ Türkleri tanımı yada Kürtlere K diyerek gazetelerde bahsetmeleri gereken ayaklanmayı sağlamadı. Fakat batıya yerleşmiş Türkler le yıllarca iç içe yaşamış, evlenmiş akraba olmuş, komşu ve dost olmuş insanları ayırmak için daha fazlası gerekiyordu. Buda daha çok Başbakan Çiler, Genel Kurmay başkanı Doğan Güreş ve Jandarma İstibahrat komutanı Binbaşı Cem Ersever döneminde oldu. Bir sürü sivil işkenceyle öldürüldü ve kaybedildi. Bu dönem kin ve nefretin tohumlarının atıldığı ve PKK nın büyüdüğü dönem oldu. Halk ya devlet korkusuyla Korucu yada PKK korkusuyla örgüt üyesi oldu. İkisinide istemeyenler batıya göç etti. Sonrası malum.
Sağ ve sol partilerin hataları ve acizliği yüzünden AKP partisi önimize çıkarıldı. AKP partisinin temel oalrak büyümesi 70 lerde CHP nin Altı Oktan kopmaya başlaması ve İmam Hatip okullarının açılması 80 lerde Bereket Vakfı kurularak hem lider hemde iş adamları yetiştirilerek ekonomik güç kazanarak ve en Amerikan desteği ile başımıza getirildi. Tayip Erdoğan ben Büyük Orta Doğu BOP projesinin eş başkanıyım demesi yeni bir döneme geçtiğimizi gösterdi. Önce inkar etsede sonraları kazandığı güç sayesinde bunu açıkça ifade etti. BOP projesinde 22 ülke sınırları değişiyor. Türkiye de dahil. Yani ben eş başkanıyım dediği gün Türkiye nin bölünme sürecinin başladığı gündür.
Ne olacak şimdi? Abdullah Öcalan hapisten çıkacak, Özeriklik ve Federasyon talepleri karşılanacak ve en sonunda otonomi isteyerek Kürtlerin kendi kaderini tayin etmeleri için referanduma gidilmek istenecek ve Kürdistan kurulacak. Kürdistan kurulunca Ermenilere payları verilecek. Kürdistanda bölüncek yani. Türkiye de sadece ikiye değil bir çok parçaya bölünecek. Ordudaki Kürt askerleri taraf değiştirdiğini ve Nato ve AB ülkelerinin bize saldırdığı bir dönemi düşünün. Yugoslavya benzeri bir durum ortaya çıkacak. Fakat Kürtlerde sevinmesin. Bu projenin nihayi amacı Büyük İsraili kurmak. Bunun için Google dan ‘BÜYÜK İSRAİL PROJESİ’ yazıp görsellerden bakabilirsiniz.
Dikkat etmeniz gereken nokta ‘Kürdistan’ halkın mücadelesiyle kurulmuyor. Emperyalist devletlerin desteğiyle kurulduğu için kukla bir devlet olacak. Var ama sözde. Bu tür ülkelerin nasıl yaşadığını tarihte gördük. Küba örneğin. Tüm gelir yurt dışına çıkıyordu. Halk açlık içindeydi. Gazionlar ve kumharhanler, gelen Amerikalılar hoş tutuluyordu. Gitmişken genel evlerde yada kendini satan bayanlarla gönül eylendirip ülkelerine dönüyordu Amerikalılar. Kürt halkı Amerikaya hayır derse Amerika desteği çekebilir ve Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleri Kürdistanı 1 haftada dağıtabileceği için belden bağlı olacaklar. Petrol Amerikaya gidecek. Okullar kapatılacak. Halk faşist bir yönetimle kontrol edilecek. Linçler yaşanacak. Burda amaç Kürtleri kurtarmak sananlar saf gerizekalılardır. Kürtleri nasıl kullandıklarını taihi belgelerine bakınca görüyoruz. Tarihta Kürtleri ilk bombalayanların da İngiliz ordusu olduğunu biliyorsunuzdur. Kürtleri en çok satanlarında kimler olduğu belli. Yani Türk ve Kürtleri kara günler bekliyor. Bu senaryonun alternatifi Atatürkün Türk Kürt kardeşliği senaryosudur. Atatürk de artık Türkiye de eski moda olarak görülüyor. PKK tanıklarıyla olmayan delillerle bir sürü asker şu anda Atatürk ilkelerini savunduğu için hapiste. Buda orduyu bitirme projesiydi. Oda basşarıyla yapıldı.
Ekonomik olarak süper bir durumdayız deniliyor. İstatistiklere baktığımıza nerde süperiz çözemedim. Ama ödenmesi zor bir dış borç, iç borç, ihracat ve ihtalat farkı, bütün gelir getiren şirketlerin ve bankaların yabancılara satılması ve tarım ve hayvancılık ve genel üretimin durması yüzünden sıcak paraya göre belirlenen bir ekonomimiz oluştu. Bu gün var yarın olmayabilir bir durum. Bu durumda artık namusularınıda satsalar yetmiyor. O yüzden toprak satmak zorunda kaldılar. Eğer bu toprağı vermezlerse Kürtler bir daha oy vermeyecekmiş! ve Amerikada desteğini çeker ve Türkler de oy vermez diye bu ödün veriliyor. ‘Hayır’ diyebilmesi için milli iradeyi arkasına alması lazım. Ama milli irade, ulusal değerler yerlerde süründürülüyor. Türk olmak, Atatürkçü olmak ve Türk bayrağı sallamak artık çağ dışı olarak gösteriliyor. Bu yüzden milliyetçiliği ayaklar altına aldık denildi. Bu yüzden benim karım Türk değil diyor. Bu yüzden Hakan Şükür akabinde ‘bende Türk değilim’ dedi.
Kürtleri de aşiretlerin elinde kurtarıp toprak reformu yaparak ve doğuya yatırımlar başlatıp iş ve eğitimle toplumu kalkındırmak gerekiyor. Bu günkü mevcut siyasilerle bu mümkün değil. Ama imkansız değil. Gerekli yatırımlarla zaman içinde doğru bir şekilde asimilasyon yapılırsa herkes gurula ‘NE MUTLU TÜRKÜM’ diyebilir. Ama bu zorla değil gönülle olması gereken bir duygu. Olması gereken kardeşçe hür yaşamamız ama malesef bu günkü politikalar bizi tam tersi bir yola itiyor. Yeni bir Atatürke ihtiyaç var. Koşullar zorlaşınca, bıçak kemiğe dayandığında bir sürü Atatürk çıkacaktır. Oy verenler bir kömüre Vatanı satmayın lütfen.
Bir yanıt yazın