Site icon Turkish Forum

Zamanı Durduran Fotoğraflar…

Venezuella’da “Kemal Atatürk” fabrikaları kuran devrimci Chavez’i halkıyla kucaklaşırken, Ürdün Kralını, monarşi karşıtı bir lidere gözyaşlarıyla saygılar sunarken ve Çin’deki okul kitabında Atatürk’ü  gösteren fotoğraflardan duygulandık. De Gaulle’ü, Anıtkabir’e girerken kendi çektiğimiz kareye bakarak ve özel deftere yazdıklarıyla da anımsadık. Atatürk için gurur ve kıvanç duyduk. - ataturk3

 

(Cumhuriyet Gazetesinde 18.03.2013 günü yayımlanmıştır)

Venezuella’da “Kemal Atatürk” fabrikaları kuran devrimci Chavez’i halkıyla kucaklaşırken, Ürdün Kralını, monarşi karşıtı bir lidere gözyaşlarıyla saygılar sunarken ve Çin’deki okul kitabında Atatürk’ü  gösteren fotoğraflardan duygulandık. De Gaulle’ü, Anıtkabir’e girerken kendi çektiğimiz kareye bakarak ve özel deftere yazdıklarıyla da anımsadık. Atatürk için gurur ve kıvanç duyduk.

Ertuğrul KAZANCI Eğitimci/Hukukçu

ataturk3

 

      “Fotoğraf, zamanı durduran belge” olarak tanımlanır. Üzerinde farklı yorumlar yapılabilir. Ama sonuç bakımından temel olgu karelerde yansır. İlginç bulduğumuz fotoğrafları özgün hatlarıyla değerlendirmek istiyoruz:

İlki; halkıyla sarmaş-dolaş olan Venezuella’nın saygın Devlet Başkanı Hugo Chavez’in mutlu bir fotoğrafıdır. Chavez gördüğümüz o fotoğrafta son derece keyiflidir. Çünkü halktan yana olmanın onur verici yansımasını, kendisine sunulan bir sevgi selinde yaşamaktadır.

Chavez, öncelikle ulusal onuru emperyalizmin elinden alıp kopararak, Venezuella halkına, “tam bağımsızlık” sağlamıştır. O, sömürgenleri ülkesinden atarak siyasal ve ekonomik zaferler kazanmış bir ulus-devlet öncüsüdür. Antiemperyalist lider Simon Bolivar’ın yetenekli bir ardılı olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca, Güney Amerika’daki diğer ülkeleri de ilerici ve toplumcu bir çizgiye getirmekte başlıca etken olmuştur.

Hugo Chavez: “Bolivar kadar etkilendiğim bir diğer devlet adamı Atatürk’tür” der. Caracas’ daki büstünün yanı sıra  “sosyal fabrikalar” olarak açtığı Kamu İktisadi Teşekküllerine de “Kemal Atatürk” levhaları taktırmıştır. Üretim, ucuz tüketim ve çalışma sorunlarını çözümlemeye böylece geniş bir adım atmıştır. Ülkesi, dünyanın sosyal ve kültürel açıdan da parıldayan bir yıldızıdır.

Hugo Chavez şimdilerde yaşamdan ayrılmıştır. Ama kamuya yararlı hizmetlerin örnek bir devlet adamı olarak başarılı kimliğini, devrimci bellekte daima saklı tutacaktır.

Diğer enstantaneler:

       Chavez’in yitirilmesiyle sarsılan bir gündemde birdenbire Ürdün Kralı Abdullah’ın fotoğrafı yer etti. Kral, Anıtkabir’de gözyaşları içindeydi. Özel deftere de şunları yazmıştı: ”Türkiye’nin birliği, bağımsızlığı ve genç kuşaklara iyi bir gelecek bırakmak için çalışmış olan kurucu ve büyük devlet adamı Atatürk’ü kabrinin önünde yâd ediyorum”.

Monarşiyi temsil eden bir hükümdarın, taç ve taht deviren bir önderin huzurundaki sevgi ve saygı dolu tavrı o fotoğrafta apaçıktı. Kral Abdullah, büyükbabasının Atatürk’ü ziyaretindeki içten davranışlarını da elbette bilmekteydi.

Afgan Kralı Amanullah Han, Ürdün Emiri Abdullah, İran Şahı Muhammet Rıza, İngiltere Kralı Edward, Yugoslav Kralı Alexandr ve Romanya Kralı Karol, 600 yıllık bir saltanatı yerlere seren Cumhu riyetçi lideri ziyarete niçin koşmuşlardı? Bir bakıma demek ki hepsi;  çağcıl ve insani devlet yönetimini temsil eden Atatürk’ün inandığı değerlere ve kurucusu olduğu kurumlara saygılıydılar.

Önümüzde bir başka fotoğraf daha var. Çin Halk Cumhuriyeti okullarındaki ders kitabından çekilerek, büyütülmüş. Kitapta; Marks, Lenin, Mao ve Atatürk; “dört büyük devrimci” olarak tanımlanmış. Mao’nun bir sözü ise çok dikkat çekici: “Ben Çin’in Atatürk’üyüm”.

Fotoğraf serimizin sonunda Fransa Devlet Başkanı De Gaulle görülüyor. Yüksek öğrenim gençliği olarak Anıtkabiri ziyaret ettiğimiz gün, De Gaulle de oradaydı. Çektiğimiz bir siyah-beyaz karede kendisini saptamışız. Sonra da özel deftere neler yazdığını öğrenmişiz: “ Atatürk, ülkelerimiz arasında asırları aşan dostluğun gelişmesindeki temel öğedir ”. Halbuki Fransa, Kurtuluş savaşında Anadolu’yu İşgal etmeye çalışan devletlerden biriydi. Fransız Generali, tıpkı Yunan Başbakanı Venizelos gibi Ankara’ya değer biçmeye gelmişti.

         Sonuç:

Bu fotoğraflardan çıkarılacak temel anlam şudur ki; Chavez, Kral Abdullah, Mao ve De Gaulle ayrı sıfat ve görüşlerin kişileridir. Ama tamamı, Atatürk’e tarihsel hakkını teslim edenlerdir.

Kurtardığı ülkede, kurduğu Cumhuriyet’te ve yaptığı devrimde Atatürk’ü takdirle önemsemek kadar doğal bir konu yoktur. Ama bu memlekette kimi;  “ret ve inkârcılar” sürdürdüğü varlığına

Exit mobile version