Amerikan düşünce kuruluşları APO’yu başbakan (!) ilan etti bile!..
Hamma Mirwaisi – Alison Buckley (Çeviren:Erkan Güçiz)
1962’de Nelson Mandela’ya, ülkesini baskıcı rejimlerden kurtarma gayretlerinden dolayı müebbet hapis cezası verildiğinde pek az kişi, onun 27 yıl hapis yattıktan sonra Güney Afrika Cumhurbaşkanı olacağını tahmin edebilirdi. 1968’de Martin Luther King, suikasta kurban gittiğinde kimse ümit bile edemezdi ki bir zenci, bir gün Amerikan Başkanı olacak. Benzer şekilde, bugünün Ortadoğusunda bir Kürt gerilla liderinin Irak Cumhurbaşkanı olması da uzak bir olasılık gibi ama imkânsız değil.
Komşu Türkiye’de, politik liderliğin değişme olasılığı oldukça fazla. Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Cumhurbaşkanlığı hevesi uzun zamandır devam ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görev takası yapmaya hazırlanıyor; fakat politika üstatları ve oy kullanacak halkın, Türkiye’ye hakiki barışı getirecek Kürt lideri Abdullah Öcalan’ı Başbakan adayı olarak görme olasılığı yüksek…
Ortadoğu’nun çeşitli problemlerine, alışılmış dışında çözümler lâzım. Türklerle, Türkiye’nin Kürtleri arasında gerginlik içinde süregelen ilişkiler, Abdullah Öcalan’ı bu bölünmüş ülkenin Başbakanı olarak seçmekle çok daha iyi bir duruma gelebilir.
Öcalan’ın kişisel ve politik geçmişi, atalarının yaşadığı topraklardaki Türkiye, İran, Irak ve Suriye Kürtlerini bir araya getirme çabalarına katkılarına kısa bir bakış, Türkiye’nin politik güçlerinin son zamanlarda onun hatırı sayılır etkenliğini ve bölgeye bir barış ve istikrar getirmedeki değerini anladıklarını gösteriyor.
Fakir bir ailenin çocuğu olan Abdullah Öcalan, Türkiye’nin Güneydoğu Kürt bölgesi, Urfa İli’nin Halfeti İlçesinde, Ömerli Köyünde 1949’da doğdu. Liseden sonra köyünden ayrıldı, Ankara Üniversitesinde Siyasal Bilgiler Fakültesine devam etti. Üniversiteyi başarı ile tamamladı ve Diyarbakır’da devlet memuriyetine girdi.
Kürtlere yapılan çekilmez muameleyi kabul etmeyen Abdullah Öcalan, Türk Devleti’nin kendi kimlik ve kültürleri ile yaşama hakkını tanımadığını, Kürt halklarının isteklerini savunan DDKO’nun (Devrimci Doğu Kültür Ocakları) aktif bir üyesi oldu. 1971 askerî darbesinden sonra, adım adım, Kürt sorununu inceledi.
1978’de, Öcalan’ın bu gün hala başkanı olduğu PKK; Partiya Karkerên Kurdistan (Kürdistan İşçi Partisi) kuruldu. Kültür ve halklarının yaşam şartları hakkında yazdıklarından başka Bay Öcalan’ın, filozofi, inanç, cinsiyet ve çevre konularında pek çok kitapları ve konferansları var.
Devamlı maruz kaldığı zulüm karşısında 1984’de PKK, Türk Devleti’ne karşı silahlı mücadele başlattı. Amaçları, Kürtlerin özerklik haklarını kullanmaları idi. Bu savaşta yaklaşık 40 bin kişi yaşamını yitirdi.
On dört yıl önce, Hollywood’da gişe rekorları kıracak bir casusluk filminin senaryosu gibi, İsrail Mossad ajanları “tesadüfen” Kenya’da olduğunu öğrendikleri Kürt lideri Öcalan’ı, Nairobi’de bir baskınla yakaladı.
Nairobi Jomo Kenyatta dış hatlarına inen altı kişi, safari için gelen birileri gibiydi. Gündelik kıyafetlerle, büyük yeşil sırt çantaları taşıyorlardı. Mossad ajanlarını olduğu hiç belli olmayan bu beş erkek ve bir kadından oluşan grup; yüklendikleri görev ile Kenya’yı dünya gündemine getirecek, İsrail gizli servisi ile yakın ilişkilerini ortaya çıkaracak ve Dışişleri Bakanı Bonaya Godana’nın bütün Kenya Büyükelçiliklerini bir günlüğüne kapatma emri vermesiyle bir diplomatik karmaşa çıkaracaklardı.
İsrailliler buraya, o zamanlar dünyanın en fazla aranan adamlarından biri olan Abdullah -‘Apo’- Öcalan, Nairobi’de olduğu için geldiler. Türk gizli servisi, ABD ve İsrail’in yardımı ile Kürt lideri Abdullah Öcalan’ı kaçırdı ve Türkiye’ye getirdi, bir televizyon gösterisinde aşağıladı, arkasından da, daha sonra müebbet hapse çevrilen idam cezası verdi.
Bugün, Türkiye, manidar bir tersyüzle, Türkiye’deki Kürtlere barış getirsin diye mahpus Kürt lideri Abdullah Öcalan ile pazarlık yapıyor. Bu çabaların başarısı esas olarak Türkiye halkının içlerinde yaşayan Kürt halklarının tarihi ve kültürel köklerini tanıması ve onların Aryan medeniyeti olan köklerine bağlılıklarına saygı göstermesine bağlı.
“Bozkurtlar” ın içindeki çok sayıdaki aşırı Türklere, barışı yeğin gören; fakat sürüsünü yabani hayvanlara kaptırmayacak Kürt Kangal’ı ile çatışmaktan kaçınmaları önerilir. Ehlileştirilmiş kurtlar insanlara, akıllı, yardımcı dost oluyor; sürüyü saldırılardan koruyor, yaşamının devamını sağlıyorlar. Türk liderler, hayvanlar âleminden faydalı dersler alabilirler…
Pakistan’dan Türkiye’ye, Kürdistan’dan eski Sovyet devletlerine uzanan, tarihi Airyanem Vaejah halklarının ülkesi Aryan topraklarının doğal kaynaklarını adil bir şekilde paylaşmanın yollarından biri de bir Ortadoğu Ekonomik Birliği’nin kurulması. Bu önerilen çözümde, Türkler, Kürtler, Persler gibi etnik veya ulusal topluluklar ve diğerleri, kendi bağımsız ülkelerinde Avrupa Topluluğu benzeri bir ekonomik birlik içinde olacak. Avrupa Birliği’nin bütünlüğüne yönelik tehditlere bakılırsa, karşıt bir Ortadoğu Ekonomik Birliği, müzmin zafiyete destek olarak bitmeyen küresel finansal krizin çözümü olabilir.
Açık görüşlü ve deneyimli bir sorun çözücü olan Abdullah Öcalan, Türkiye Başbakanı olarak gelecek için bu vizyonu geliştirme yolunda görüşme ve tartışmaları yürütmede fazlasıyla yeteneği olan birisi. ABD, Avrupa Birliği, İsrail ve Rusya gibi bölgenin büyük güçlerinin, Ortadoğu’yu saran ızdırap ve yıkımı durdurmada ölçülmeyecek etkenliği olan, Öcalan’ın barış ve istikrar içeren bu önerisinin geçerliliğini gözden geçirmeye hazır olup olmadıklarını göreceğiz. Fakat Hindistan ve Çin gibi yükselmekte olan ekonomik güçler, bu birliğin ekonomik gelişme ve ortaklık potansiyelini memnuniyetle karşılamaya eğimli.
Şimdi olası bir Başbakan adayı olan Abdullah Öcalan, siyasi yaşamına Türkiye’ye adalet getirmek için savaşa kararlı küçük bir grupla başladı ve bugün bölgede ardında milyonlar var. Sabırlı bir organizatör olarak barış ve istikrar için çalışmaya gönüllülerini teşvik eden Öcalan, diğer modern politik öncüler gibi, savaş, hapis ve şiddet dolu karşıtlıklara göğüs gererek Ortadoğu’da insan hakları, demokrasi ve bölgeyi saran türlü belâların barışçıl çözümünü savunanların öncüsü oldu.
Hamma Mirwaisi – Alison Buckley, 8 Mart 2013
Çeviri: Erkan Güçiz
Kaynak:https://www.turkishnews.com/en/content/2013/03/20/apo-could-a-kurdish-pm-of-turkey-lead-the-movement-to-redraw-the-boundaries-of-the-middle-east/
http://www.foreignpolicyjournal.com/2013/03/08/could-a-kurdish-pm-of-turkey-lead-the-movement-to-redraw-the-boundaries-of-the-middle-east/
Bir yanıt yazın