Partilerin son kullanım tarihi…
Bildiğiniz gibi, hem Kılıçdaroğlu, hem de Bahçeli Yeni Anayasa Uzlaşma Komisyonunda kalmayı, defalarca ifade ettiler.
Bölünme Anayasasına karşı mücadele veren, Milli Anayasa Formunda, toplantılara katılan CHP’li, MHP’li Milletvekilleri, İşçi Partisi’nin “masadan kalkın” şeklindeki uyarılarına karşı çıktılar.
Milli nitelikli bu milletvekillerinin bile, masada kalmayı gerekli gördüklerine göre,uzlaşma masasında kalmaya devem edeceklerdir.
İçinde yaşadığımız dönemin, (aslında tek ama) iki ayrı süreçten oluştuğunu görmemiz gerekir.
Birinci süreç; ABD vesayetinde yürütülen, AKP, CHP, BDP ve MHP’den oluşan partiler süreci…
Amerika ve Avrupa’nın gün ve gün takip ettiği Anayasa metninin oluşturulması ile paralel giden, PKK ile görüşmeler süreci.
Bölünme anayasası ile bölünme sürecinin bir birinden farlı şeyler olduğunu sanmak, gafilliktir.
Bölünmenin bir metne bağlanması, ya da Öcalan’ın ifadesi ile söylersek “konunun Mecliste karara bağlanması” dır.
Bir başka ifadeyle, PKK’nın bir devlet gibi resmi olarak yasallaştırılması…
Böyle bir kararın Meclise gelmesi halinde, Meclisteki mevcut partiler ne yapacak?
Sürecin tamamlanacağı güne kadar, sürece destek verenler, o gün ortaya çıkıp, hayır mı diyecekler?
O gün geldiğinde, yani bölünmenin resmileşmesi hususu Meclise geldiğinde, partilerin önünde artık bir seçenek kalmayacaktır.
Yani sürecin her noktasında, AKP’ye şu veya bu şekilde, hatta muhalefet ediyormuş gibi destek yaparak, Amerikan planlarına ortak olanlar, o gün geldiğinde, yapacakları tek iş vardır.
Evet diyeceklerdir.
Evet de deseler, hayır da deseler Meclisteki tüm partiler için artık bir gelecek kalmayacaktır.(Planlayan böyle planladığı için)
Evet demeleri halinde, halktan gelen sert muhalefeti yumuşatmak isteyen Amerika, bunların defterini silecektir. Düzenin içinden bulduğu yeni soytarılar ile yola devem edecektir.
Hayır demeleri durumunda ise, partiler kendi içinde Amerikancılar ve karşıtları olarak bölüneceklerdir.
Evet deseler de bölünecekler, hayır deseler de bölüneceklerdir.
O günlerde şu sahtecilik yürümeyecektir.
MHP hem Uzlaşma anayasası masasında( bölünme metninin hazırlandığı masa) kalacak hem de, AKP’ye muhalefet ediyormuş gibi Türkçülük yapacak…
MHP o gün geldiğinde, ya ABD’nin dediğini yapacak ve yok olacak.
CHP’ye gelince, Batıdan başka gözleri hiçbir şey görmeyen liderleri sayesinde, Batı’dan önce batacaklardır.
Ülkemizin yaşadığı sorunlar, Amerikan vesayeti altında çözülecek sorunlar olmaktan çıkmıştır
Var olmak, yok olmak, bölünmek gibi sorunlar, Amerikancı partiler, ya da Amerikancı liderler ile çözülemez.
PKK’yı kullanıp bize saldırtan Batı, biz ise Batının planları ile bu kuşatmadan çıkacağız!
Böyle bir şeyin mümkün olmadığı ta başından beri belli…
Bölünme noktasına doğru ilerlediğimiz, o son günlerde, halkın gelecek kaygısı, bir vatanının olup olmayacağı kaygısı uç noktalara taşınacaktır.
Meclisteki patilerin son kullanım tarihi de, işte o tarihtir.