2000 yılında bir gün Turizm Bakanı ile yaptığım görüşmeden dönüyordum. Yahoo temsilcisi olarak Türkiye’nin tüm Dünya’daki online tanıtım işlerini almışdık. Uçakta başarımızı değerlendirirken projenin sonuçlarının iyi bir referans olacağını umuyor ve basında iyi tanıtılmasının bize açacağı yeni ufukların planlarını yapıyordum. Ama o noktaya gelmek için aylar hatta belki de yıllar vardı.
Oysa o kadar beklememe gerek kalmadı. Ertesi sabah gazetelerin ilk sayfasında Turizm Bakanı’nın, Yahoo’nun desteğini aldıkları ve Türk turizminin patlama yapacağından bahsettiği haberlerle birlikte boy boy resimleri vardı.
O zaman anladım ki biz mühendisler için başarıya ulaşmış bir proje bile ölçümlenebilir olmalı iken, politikacılar için bir projenin gerçekleşmesi önemli değil hayal edilmiş olması bile yeterli idi. Özellikle politikada kimsenin sonuçları beklemeye zamanı yok.
Bugün gazetede “İstanbul internetin merkezi olacak” haberini okuyunca aklıma 2000 yılında yaşadığım bu olay geldi.
Habere göre Internetin yönetim merkezi işlevi gören ve internetin Birleşmiş Milletler’i olan Internet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN), internet trafiğini 3 noktaya dağıtmaya karar veriyor ve bu noktalardan birisini de İstanbul olarak seçiyor.
Bu seçimi yapmadan önce gelip İstanbul’da elektrik ve internet’leri kesilmeden bir kaç ay yaşayabilmişler midir bilmiyorum. Belki de başbakanımız bundan sonra kesinti olmasın talimatı vermiştir. Eh bundan sonra İstanbul’un sorumluluğu büyük artık; kablo altyapısı sadece içinde yaşayanları değil koskoca Ortadoğu halklarını ve Avrupa’yı da ilgilendiriyor. Umarım Dünya’ya kesintisiz hizmet verecek gerekli altyapıyı kurarken, hemen yanındaki mahallenin kesintisiz elektrik almasını da sağlarlar.
Hiç olur mu Türkiye çağ atladı demeyin, bu satırları yazarken göz ucu ile takip ettiğim Dünyaca ünlü haber kanalının Türkiye yayınında elektrikler kesildiği için spiker yayını karanlıkta sürdürüyor.
Taner Ertunç
Yazıları posta kutunda oku