NECDET BULUZ
Şimdi herkes birbirine şu soruyu yöneltiyor:
“ 30 yıldır silahlı mücadele veren ve kana doymayan bir terör örgütü var. Bu örgütün silah bırakması, huzur ortamına kavuşmamız hepimizin isteğidir. Ancak, (Piknik yapmak için dağa çıkmadık) diyen ve birçok isteği olan bu örgüt niye durup dururken birdenbire silah bırakıp, pes etme noktasına geldi? Ne oldu da bu gelişmeler oluyor? Kapalı kapılar ardında bir pazarlık mı var? Bu örgüt birçok vaat almadan böyle bir adını niye atsın?”
Bugüne kadar bu sorulara resmi ağızlardan açıklık getirilmedi. Ancak, ortaya çıkan İmralı tutanakları ve sızan bazı haberlerden, PKK’nın isteklerinin de AKP Hükümeti tarafından kabul edilerek hayata geçirileceği görülüyor. Yapılacak olanlar ve atılacak adımlar süreç içinde millete hazmettirilmeye çalışılacak.
BUNLAR TESADÜF OLABİLİR Mİ?
Hiç kuşkusuz, barış ortamın sağlanması, huzur içinde yaşamanın bir takım koşulları olacaktır. Ancak, bunların üniter yapımızı bozmaması, geleceğimizi tehdit etmemesi, anayasamızla oynanmaması ile gerçekleşmelidir. Yapılanlara baktığımızda, bugünkü hükümetin ülkeyi ve milletimizi bölmeye götürecek adımlar atmaya hazırlandığını görüyoruz.
Kuzey Irak’ta, PKK’nın elinde tutuklu bulunan bazı kamu görevlilerini serbest bırakmasından hemen sonra KCK tutuklusu 23 kişinin serbest bırakılması acaba ne ile izah edilebilir, anlamakta güçlük çekiyoruz.
Yine hiç zaman kaybedilmeden, AKP tarafından anayasadan 3 madde ile birlikte Atatürk milliyetçiliğinin çıkarılması konusunda bir adımın atılması ne ile millete anlatılabilir? Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AKP’li üyelerinin anayasanın değiştirilemez maddelerinin yeniden düzenlenmesi formülü üzerinde bir çalışma başlatmaları sanırız tesadüf değildir. İmralı ile yapılan görüşmelerde varılan bazı anlaşmaların bu şekilde hayat bulmaya çalışılacağı da açık biçimde anlaşılıyor.
TÜRK MİLLETİNE KURULAN TUZAK
Şu açıkça ortaya çıkmaktadır:
“Atatürk milliyetçiliğine bağlı” ifadesinin anayasadan çıkarılması gündemdedir. Yetmedi, “Devletin dili Türkçe’dir” ifadesinin yerine “Resmi dil Türkçe’dir”, olarak değiştirilmesine çalışılıyor. Yine yetmedi, “ Türk devlet,” ifadesinin yerine “Türkiye Devleti”nin monte edilmesi gündemde bulunuyor. Türk milletine bir tuzak kurulmaktadır.
Lafı fazla uzatmanın anlamı yoktur. AKP Hükümeti, Türklüğü yok etme projesini PKK ile yapılan anlaşma ile yok etmeye çalışmaktadır. Ortaya çıkan İmralı belgeleri ve yapılmakta olanlara bakacak olursak bu gerçeği bütün çıplaklığı ile görmüş oluyoruz. Bunun karşısında duranlar, buna karşı çıkanlar da “sürece zarar veren, provokatörler” olarak gösteriliyor. Millete korku ve endişe enjekte ediliyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu bile öğrencilere “ Bu süreçte başarılı olamazsak bizi lime lime eder, parçalara bölerler” demedi mi?
Türkülüğün varlığı, manevi değerleri, adı, bayrağı, çıkarları ayaklar altına alınmak isteniliyor. Atatürk milliyetçiliği yıkılmak ve silinmek isteniliyor. Vatan ve millet sevgisi, sevdası yok ediliyor. Çünkü terör örgütü PKK ile yapılan müzakerelerde bu konular ele alınmış, bugünkü noktaya da bu şekilde gelinmiş olduğu izlenimini ediniyoruz.
PKK’LILAR BARIŞ GÜVERCİNİ OLDU
Bu yazdıklarımız ve saydıklarımızla mı kalınacak? Hayır. Önümüzdeki süreçte daha nelere şahit olacağız, nelerle karşılaşacağız göreceğiz. Başbakan Erdoğan konu ile ilgili olarak önceleri yaptığı açıklamada “Kamuoyu her şeyi yapıldıkça görecek ve öğrenecek” demedi mi?
Yıllardır cinayet işleyen, kan kusturan, Türkiye’yi uçurumun kenarına getiren kanlı terör örgütü PKK ile yapılması gereken mücadele bir kenara bırakılmış, bu terör örgütü ve uzantıları bugün adeta “barış güvercini” konumuna getirilmişlerdir. PKK’lılar da, onların siyasi uzantıları da bugün şov yapmakta, milletimizle alay etmektedirler. Bugünleri de görüyoruz.
AKP-BDP koalisyonunun Öcalan’ın isteklerini yerine getirmek amacı ile bir koalisyon kurulmuştur. Bu koalisyon, başkanlık sistemini Meclis’ten çıkarıp, referanduma götürülmesi konusunda da anlaşmış görünüyor. Çünkü medyaya sızan İmralı tutanaklarında Öcalan “Başkanlık sistemini destekleyeceğiz” diyor.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın