Bu müzakerelerin sonu nereye varır?..

NECDET BULUZ

 

                                                           AKP Hükümeti’nin İmralı’da terörist başı ile yapılan müzakerelere sarılarak BDP’lilerle kucaklaşması bize göre, yeni Anayasa’nın Meclis’ten geçirilip referanduma sunulması için ortaya konulan bir oyundan başka bir şey değildir. Çünkü Ortadoğu’nun kaderi yıllar öncesi ABD’de çizilmiş Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile de hayata geçirilmek üzere sahneye konulmuştur. Şimdi İmralı müzakereleri ile kamuoyunun dikkatleri dağıtılıyor. Yeni Anayasa’da Başkanlık sisteminin gerçekleşmesi için de daha düne kadar “PKK’nın siyasi uzantıları” denilen BDP’lilerle işbirliği yapılıyor. Kaldı ki, Başbakan Erdoğan daha birkaç ay önce bu BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için talimat vermemiş miydi?

                                                          Buradaki bütün hesap Anayasa’da Başkanlık sisteminin BDP oyları ile Meclis’ten geçirilip, referanduma sunulması olarak değerlendirilebilir. Böyle bir girişimin Türkiye’yi hangi noktaya getirebileceği çok iyi hesaplanmalıdır.

                                                         TÜRKİYE ÜZERİNDEN OYUN OYNANIYOR

                                                          Ortadoğu’da Büyük Kürdistan’ın kurulması projesi Amerika merkezli “Kuzey Amerika Ulusal Kürt Kongresi” adlı bir Kürt lobisinin Beyaz Saray ile işbirliği sonucu oluşturulmuştu. Daha sonra masalarda dolaşan Bağımsız Kürdistan haritalarının yıllardır önümüze konulduğunu da biliyoruz. Hazırlanan haritalara ve raporlara baktığımızda Türkiye, İran, Irak ve Suriye’den koparılacak topraklar üzerinde Özgür Kürdistan adı altında bir Kürt Devleti’nin kurulacağını ve bu devletin Başkentinin Diyarbakır olarak tespit edildiği de görülecektir. BOP çerçevesinde Haçlı planıyla Türkiye’nin nasıl bölünüp parçalanacağı artık açık biçimde dile bile getiriliyor.

                                                            Kendimizi kandırmayalım ve gerçekleri görelim. PKK’ya silah bıraktırma ile yola çıkanlar, bu işi nasıl yapacaklar? PKK’nın, İmralı canisinin ve BDP’lilerin ne istedikleri biliniyor. Bunlar yerine getirilmediği takdirde, PKK’nın silah bırakması mümkün olabilir mi? Bunlara dilerseniz bir kez daha göz atalım:

                                                           HEDEF BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN

                                                            1.- BDP, öncelikle Kürt kimliğinin tanınmasında ısrar ediyor. Bunu, bağlantısı olduğu PKK’lılar da istiyor.

                                                            2.- İlk aşamada bir Özerkliğin hayata geçirilmesi taleplerin başında bulunuyor. Bunun anlamı, gelecekte bu işin federasyona dönüşmesidir. Zaten dikkat edilecek olursa BDP’liler bunu da açıkça biçimde ifade etmekten kaçınmıyorlar.

                                                             3.- Kendi kaderlerini, kendilerinin tayin edeceği ifade ediliyor. Bunun anlamı da valilerin seçimle iş başına gelmesi, belediyelerin işlevlerinin de bu çerçevede yapmalarının sağlanmasının yolunun açılması isteniliyor. Bir yerde, Güneydoğu’yu Türkiye’den bu şekilde koparmanın hesapları yapılıyor.

                                                             4.- Şartların uygun hale dönüşmesinden sonra da her bölgede Bağımsız Kürt Ulus Devleti’ni ilan edecekler.

                                                             5.- Sonunda da ABD gibi Birleşik Bağımsız Kürdistan kurulup hayata geçirilecek.

                                                           Bu sıraladıklarımız, hem ABD’nin, hem de BDP’lilerin istekleridir ve “Olmazsa olmazları” arasındadır. Çünkü bunların planları yıllar önce yapıldı, süreç bugüne kadar sarktı, bundan sonra da diğer ayakları devreye sokulacak.

                                                           ORDU ÜZERİNDE OYNANAN OYUN

                                                            BOP’ un Eşbaşkanlığını Başbakan Erdoğan yapıyor. Hatta Başbakan’ın BOP Eşbaşkanlığı yapmakla övündüğünü de biliyoruz. BOP’ un sağlıklı işlemesi, ABD’nin planlarının uygulanması, Arap Baharı ile başlayan sürecin devam etmesi için ilk yapılması gereken, Türk ordusunun ve vatansever aydınların tasfiye edilmesiydi, bunlar yapılmadı mı? Nitekim ortaya çıkan belgeler, bu tasfiyede AKP Hükümeti ile Amerika’nın işbirliği ile hayata geçirildiğini gösteriyor.

                                                            İmralı süreci ile başlatılan görüşmeler sonunda KCK davası nedeni ile cezaevlerine konulanların serbest bırakılması sağlanmış görünüyor. Bazılarının serbest bırakıldığı KCK davasında cezaevinde bulunan diğerlerinin de serbest bırakılması gerektiğini İmralı canisi mesajlarında ortaya koymadı mı? Buna karşılık Ordunun üst kademesinin hala tutukluluk hallerinin ısrarla sürdürülmesi ne ile açıklanabilir?

                                                           Ortada silah bırakma için istenilen şartlar belliyken, bu süreci sürdürmenin ülkeyi hangi noktaya getireceği de görülüyor. Eğer, bugünkü hükümet, istenilenleri elinin tersi ile itip, PKK’ya silah bıraktırmayı sağlarsa Başbakan’ın önünde ilk şapkayı çıkarıp saygı duruşuna geçenlerin başında olacağız.

e.mail: [email protected]

 

                                                         

 

                                                              

NECDET BULUZ - necdet buluz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir